| Şu psikopat denetmen ani ziyaretini yapana kadar orada kalmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تبقى هنالك حتى يقوم المفتش بعمل زيارة مفاجئة |
| Graceland ziyaretini unutun... şu anda sadece görevimizi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | ألا تريدون زيارة جريس لاننا سوف نكمل مهمتنا حتى النهاية |
| O toplarla ilgili birşey öğrenene kadar ziyaretini uzatıyorum. | Open Subtitles | سأطيل زيارتك حتى أكتشف أمر كرات البيسبول |
| Bu ziyaretini neye borçluyuz acaba Shang Tsung? | Open Subtitles | و بماذا ندين لك بشرف زيارتك لنا يا شانغ تسونغ ؟ |
| ziyaretini erteletmeye çalışacağım fakat ona gösterecek bir şeyimiz olmazsa kanlarımız, Yolculuk Kitabı için mürekkep olur. | Open Subtitles | انا يُمكننى ان اتعامل مع تلكَ الزيارة. ولكن إن لم يكن لدينا شيء لعرضه، فدمائنا ستسخدم كـ.. |
| Bütün aile... haftalık ziyaretini dört gözle bekliyor. | Open Subtitles | ويقوم بزيارة الأسر التي تنتظره بفارغ الصبر كلّ أسبوع |
| Sigarayı yasaklayarak, eş ziyaretini yasaklayarak. | Open Subtitles | حسناً, حظرت التدخين, حظرت الزيارات الزوجية. |
| Ulster Gönüllü Gücü Katolik Baş Piskoposu'nun ziyaretini protesto ediyordu. | Open Subtitles | بواسطة قوات أوليستر احتجاجا على زيارة أسقف كاثوليكي. |
| Annie, bugünkü ziyaretini neye borçluyuz? | Open Subtitles | , لذا , آني إلى ماذا ندين زيارة اليوم الصغيرة ؟ |
| Giyilmek için bir beyefendinin ziyaretini bekliyordu ve sanırım yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | كنت أنتظر زيارة رجل نبيل قبل ارتدائه لكن اعتقد أنه من الافضل أنني لم أرتديه |
| Giyilmek için bir beyefendinin ziyaretini bekliyordu ve sanırım yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | كنت أنتظر زيارة رجل نبيل قبل ارتدائه لكن اعتقد أنه من الافضل أنني لم أرتديه |
| Özel müşterimiz olarak sizlerin dönüş ziyaretini bizim karşılayacağımızı belirtmek isterim. | Open Subtitles | لحمايتك و قولك أنك لاعب متميّز نود عرض زيارة عودة لك مع تحياتنا |
| Dominic' in ziyaretini açıklamanı istiyorum. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تشرح لي مغزى زيارة "دومينيك" |
| ziyaretini bir kutlama vesilesi olarak görüyorum. | Open Subtitles | هذا شرف لي حسناً أفترض أن زيارتك تستدعي الإحتفال |
| Yalvarırım benim yüzümden ziyaretini bir saat bile kısaltma. | Open Subtitles | أرجو ألا تكون قصّرت وقت زيارتك هنا ولو لساعة واحدة بسببي |
| ziyaretini beklemiyordum, yoksa adamları hazırladım. | Open Subtitles | لو كنت أتوقع زيارتك لجعلت رجالي يتأنقوا |
| Dileğin kabul oldu. İlk ziyaretini yalnız yapacaksın. | Open Subtitles | أمنيتك تحققت زيارتك الأولى بمفردك |
| Başkan Grozin resmî ziyaretini bugün tamamladı. | Open Subtitles | واليوم تنتهي الزيارة الرسمية للرئيس غروزن للدنمارك |
| Ailesinin kimsenin ziyaretini kabul etmediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أن والديها يرفضون جميع طلبات الزيارة |
| Evlilik ziyaretini ayarlamama yardım etmek istemedi. | Open Subtitles | لقد رفض مساعدتي للقيام بزيارة زوجية حميمية |
| - Yaşlı oyuncunun binayı ziyaretini düzeleceği yönündeki umudumuz yüzünden erteliyorduk. | Open Subtitles | الأمل تأجل بزيارة قديمة لما سيصبح مسرحنا |
| Kimi zaman mahkûmlar sıkılırlar. Eş ziyaretini yasakladılar. Sigarayı yasakladılar. | Open Subtitles | حرمونا من الزيارات الزوجية حرمونا من التدخين |
| Muhtemelen ziyaretini doğal ya da beklenen bir şey olarak gösterme girişimi mi? | Open Subtitles | اليس ممكنا انها محاولة منه لكى يجعل زيارته تظهر طبيعية ومتوقعة ؟ |