Orada bir şey olduğuna inanıyorum, ama onun bir çeşit Tanrı olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أؤمن أن هناك قوة خارقة كيانا آخرا ولكني لا أؤمن بالصورة التقليدية للإله |
Hikâyem şu: "Modern bir sanat merkezinde yöneticiyim, fakat ben kanamayan, terlemeyen veya ağlamayan sanata inanmıyorum. | TED | قصتي هي التّالي: أعمل أميناً لمتحف الفنّ المعاصر، لكنّي لا أؤمن بفنٍّ لا ينزف ولا يتعرّق ولا يبكي. |
Gözden uzak olmasına rağmen etrafımızda olan bir şeye inanmak. | Open Subtitles | حسنا لكى أؤمن بالاشياء من حولنا ولكنى مخفى عن عيوننا |
Evet, yapabilirsin. Sadece inan. Sana güveniyorum, Gwyneth. | Open Subtitles | بل يمكنكِ ، وعليكِ أن تصدقى هذا أنا أؤمن بكِ يا جوينيث |
- Sana inancım tam. Ama sana bir şey soracağım. | Open Subtitles | إني أؤمن بك يا رجل، ولكن سأطرح عليك سؤالاً وحيداً |
Tanrı'nın gerçekten gizemli bir şekilde çalıştığına inandığımı söylesem yeter. | Open Subtitles | دعنا نكتفي بالقول أنني أؤمن بأن الله يساعدنا بطرق غامضة.. |
Dahası, bu durumdaki her hayvanın yaşamda ikinci bir şansı hakettiğine inanıyorum. | TED | كما أؤمن أن كل حيوان غارق في النفط يستحق فرصة ثانية للحياة |
Akıllı evlere inanmıyorum. Bu düzmece bir tema. | TED | لا أؤمن بالبيوت الذكية. هذا نوع من المفاهيم المزيفة. |
Önsezi denen şeye inanmıyorum. Siz zaman zaman birilerinin, gelecekte olan bir olayı öngörebildiğini duyuyor olabilirsiniz. ama bunun nedeni büyük ihtimalle tamamen rastlantı ve bizler sadece rastlantısal ve acayip olayları duyarız. | TED | أنا لا أؤمن بالعرافة، ومن حين إلى آخر، نسمع عن شخص قادر على التّنبؤ بما سيحصل في المستقبل، وهذا ربما لأنّها كان ضربة حظّ، ونحن نسمع فقط عن ضربات الحظّ وعن الحالات الاستثنائية. |
Maalesef, ben kişisel olarak Marshall Planı'na inanmıyorum. | TED | وللأسف، انا شخصياً لا أؤمن بخطة مارشال. |
Birincisi, kadınların yaradılış icabı veya özünde erkeklerden daha barışçı olduğuna inanmıyorum. | TED | أولاً أنني لا أؤمن أن النساء بطبيعتهن أو بالأساس هن مسالمات أكثر من الرجال. |
Buna inanmak zorundayım ... ..kızım bir yerlerde yaşıyor, o güvende. | Open Subtitles | على أن أؤمن أنها مازالت على قيد الحياة فى مكان ما |
Sanırım Tanrı gibi bir şeye inanmak istiyorum. İstiyorum. İstiyorum. | Open Subtitles | ان أؤمن بشيءً ما مثل الرب وهذا ما انا افعله |
Korktuğunun farkındayım ama sana güveniyorum. Bu maçı alabilirsin. | Open Subtitles | أرف إنكى خائفه ، ولكنى أؤمن بكى يمكنك أن تفوزى بهذا اللقاء |
Görebildiğim, alabildiğim ve kısıtlamalarını kaldırabildiğim şeyler karşı inancım var. | Open Subtitles | أنا أؤمن في الأشياء التي يمكن أن أراها ,وأشتريها وأستخدمها |
Hikâyelerime cennet ve cehennem figürünü bolca koyarım ama neye inandığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أكتب الكثير عن الجنه و الجحيم بقصصي لكني لست متأكد بماذا أؤمن |
Ben halkla konuşan, toplumla çalışan, kapsayıcı ve demokratik araştırmaya inanıyorum. | TED | فأنا أؤمن بالبحوث الديمقراطية الشاملة التي تُنجر داخل المجتمع وتوَجّه للعامة. |
Bir liderin haklı olduğu için iyi olduğuna inanmadım; öğrenmeye ve güvenmeye istekli oldukları için iyi olduklarına inandım. | TED | وانا اليوم أؤمن ان القائد الجيد ليس هو كذلك لانه مصيب ولكنه هو كذلك لانه مستعد للتعلم .. والثقة |
Şimdi şu satanist işlerine inanıyor veya inanmıyor olmam fark etmez. | Open Subtitles | والآن, كل هذه الأمور الشيطانية؟ لا تهم ما إذا أؤمن بها |
Beni hedef alıyorsun çünkü ben... uzayın sonsuzluğunda yalnız olmadığımızı düşünüyorum, öyle mi? | Open Subtitles | هل تسخر مني لأنني أؤمن أننا لسنا وحدنا في هذا الفضاء الغير منتهي؟ |
O resim; ebeveynlerim inanmadığı hâlde benim Tanrı'ya inanmamı sağladı. | Open Subtitles | هذا ما جعلني أؤمن بالله حتى لو لم يؤمنا به والداي |
Artık bundan hiçbir zaman kurtulamayacağıma inanmaya başladım. | TED | بدأت أؤمن بأنني لن أتعافى مٌطلقاً لا من الحادث ولا من أعراض الإقلاع. |
İnsanın sadece bir kez sevebileceğine inanırdım. | Open Subtitles | كنت أؤمن دوماً بأن المرء يحب مرة واحدة فقط. |
Eskiden kadere inanmazdım ama şimdi kesinlikle inanıyorum. | Open Subtitles | لم أؤمن بالقدر من قبل لكن بالتأكيداؤمن الأن |
Bizim gibi geleceğe ve diğerlerine inanan insanlar, bir araya gelip organize olmalıyız çünkü zaman hızla azalıyor. | TED | من يؤمن منا، كما أؤمن أنا، بالنظر للأمام وللخارج، فإنه يجب علينا أن ننظم أنفسنا، لأن الوقت يمر سريعاً جداً. |