İki hafta önce Coalman için bir takım elbise bakıyordum. | Open Subtitles | حدث و أني كنت أبحث عن بدلة للفحّام قبل أسبوعين |
Sabahtan beri önemli bir şey bulurum diye bu saçmalıklara bakıyorum. | Open Subtitles | قضيت صباحي كاملا أغربل عن طريق هذا الهراء أبحث عن شيء |
Daha sonra Deah'ın odasına gittim daha önce çoğu kez yaptığım gibi, onu aradım, hiç doldurulmayacak bir boşluk bulmak için. | TED | بعدها ذهبت إلى غرفة ضياء كما فعلت كثيرًا من قبل، أبحث عنه، فقط لأرى فراغه الذي لا يمكن أن يمتلئ مجددًا. |
Aaron Stampler isimli bir çocuğun tuttuğu oda için bakmıştım. | Open Subtitles | أبحث عن غرفة يقيم بها فتى يُدعى "آرون - ستامبلر" |
Buraya yeni bir yaşam bulmaya gelmiştim. Şimdi yanlış yerde aradığımı anlıyorum. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لإيجاد حياة و أدركت إنني أبحث في المكان الخطأ |
Laboratuvarda 30 saat sonra aradığım şeyin tam olarak ne olduğunu anladım ve onun aradığım şey olmadığı konusunda haklıydım. | TED | وبعد 30 ساعة بالمختبر، تمكنت بالضبط من معرفة ما كنت أنظر إليه، وكنت محقا، لم يكن ذلك ما أبحث عنه. |
Yahudi olan birini arıyordum, çünkü ben Yahudiyim ve bu benim için önemliydi. | TED | كنت أبحث عن رجل يهودي، فأنا كذلك، و هذا أمر مهم بالنسبة لي. |
Belki içlerinde gizlenmiş bir şeyler vardır diye müsveddelere bakıyordum. | Open Subtitles | حسناَ كنت أبحث في المخطوطات أفكر ربما شيئاَ مخبئاَ بهم |
Sadece topunun yüzeyinde değişiklik yapacak bir şey kullandın mı diye bakıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أبحث لأرى إذا إستخدمتَ أي مواد يمكن أن تغير سطح الكرة |
Sanki dünyaya pembe camlı bir gözlükle bakıyordum, ne arayacağımı da biliyordum, baktığım her yerde görebiliyordum. | TED | كان الأمر أشبه بامتلاكي لزوج من النظارات وردية اللون، والآن بعد أن عرفت ما أبحث عنه، أصبحت أراه في كل مكان. |
Portföyüne bakıyorum ve görünüşe göre en önemli varlıklarını kaybetmişsin. | Open Subtitles | أنا أبحث في محفظتك الاستثمارية ويبدو أنك تخسر معظم الخصائص |
İnsanların çantalarına bakıyorum.Ceplerine, cüzdanlarına bakıyorum. | TED | أبحث في حقائب الناس، في جيوبهم ومحافظهم. |
bakıyorum , ve karar veriyorum. Daha kırmızı olmalı , biraz daha maviye ihtiyacı var veya da farklı bir şekilde olmalı. | TED | أنا أبحث في ذلك واتخذ القرارات. انها تحتاج الى مزيد الأحمر ، انها تحتاج الى مزيد الزرقاء ، انها تحتاج الى شكل مختلف. |
Her yerde seni aradım. Birleşik Devletler'e gönderilmen için emir var. | Open Subtitles | أبحث عنك في كل مكانك وصلت أوامر تنقل واجبك إلى الوطن |
Hayır. Danstan kaçtığından beri hayır. Üç saat boyunca onu aradım. | Open Subtitles | لا، ليس منذ إختفائه من الحفلة أمضيت 3 ساعات أبحث عنه |
Hey. Arkadaşlarıma bakmıştım. Şirin bir sarışın ve kısa saçlı bir adam. | Open Subtitles | أبحث عن صديقاى، شقراء نحيلة يرافقها رجل طويل شعره قصير. |
Bu çok boktan bir durum. Ne aradığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا محير كليا أنا لا أعرف حتى عن ماذا أبحث |
Hayatım boyunca aradığım o o göz kamaştırıcı dilber nerede? | Open Subtitles | أين هو الجمال الباهر الذي كنت أبحث عنه طِوال حياتي؟ |
Aslında ben annenin bir arkadaşını Johnny Favorite isimli birini arıyorum. | Open Subtitles | فى الواقع فأنا أبحث عن صديق لوالدتك رجل يدعى جونى فافوريت |
Kusura bakma. Bu akşam bir kenara kıvrıIıp yalnız kalmak istiyorum. | Open Subtitles | آسف , أنا فقط أبحث عن الاعتكاف في ليلة هادئة ووحيدة |
Ama bu akşam taş gibi 20'lik bir hatun aramıyorum. | Open Subtitles | ولكن الليلة لا أبحث عن فتاة العشرين ذات البشرة المشدودة |
Kağıt tedarikçilerini araştırmaya, ses gereklilikleri için en uygun kağıdı aramaya başladım. | TED | شرعت بسؤال مزودي الورق، أبحث عن أفضل نوع يملك خصائص صوتية ممتازة. |
Hayır , dostum. Git başka bir boş yer bul. | Open Subtitles | لا يا رجل أذهب و أبحث عن أحد المقاعد الخالية |
Çok kısa bir süre önce ise, aslında ölmeden hemen önce ameliyat masasında yatarken, tutunabileceğim bir şey bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | وقبل فترة بسيطة، قبل موتي بلحظات عندما كنت في غرفة العمليات .. وكنت أبحث لمحاولة العثور على شيء أتمسك به |
Onu araştırıyorum. Ama araştırmam, tiyatro uğraşımız yüzünden sekteye uğruyor. | Open Subtitles | أنا أبحث في هذا ، ولكن تحقيقاتي مُعاقة بشيئ ما |
O yaşarken, üzerinde kızböceği olan bir hediye bulabilmek için her tarafı karış karış aramıştım. | Open Subtitles | و عندما كانت على قيد الحياة، كنت أبحث عن أي شيء عليه يعسوبا لأشتريه كهدية. |