"أبناء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• oğulları
• oğlu
• çocuk
• Sons of
• çocuğun
• Evlatları
• çocuğum
• çocuklar
• çocuklarını
• çocukların
• çocuklarının
• oğlum
• çocuklarım
• Çocuğunuz
• oğullarının

Dört oğulları ve bir kızları vardı. Biz de onlara yaşayacakları bir yer bulmaya çalıştık.
كان لديهم 4 أبناء وابنة لذلك تسابقنا لنجد لهم مكان يعيشوا فيه

Fildes'in en büyük oğlu, Phillip, kısa süren bir hastalık sürecinden sonra Noel'de, 9 yaşındayken öldü.
أكبر أبناء فيلدز، فيليب مات في سن التاسعة في عشية عيد الميلاد بعد مرض قصير.

ABD'de günümüzde, kendi kuşağım içinde çocuk felciyle felç kalan birkaç kişiden biriyim.
وبين أبناء جيلي، أنا واحدة من القليلين في الولايات المتحدة المتعايشين مع العجز بسب شلل الأطفال حتى يومنا هذا.

Bu masada olmamın tek sebebi Sons of Anachy'yi Charming'den def etmek için adama ihtiyacımın olması.
سبب وجودي على هذه الطاولة هو حاجتي لبعض الرجال الأقوياء لإخراج عصابة أبناء الفوضى من شارمينغ

1924'de Harlem'de doğdu ve dokuz çocuğun en büyüğüydü.
وُلد في حي هارليم بنيويورك عام 1924، الابن الأكبر لتسعة أبناء.

En azından Mitra'nın Evlatları onu bize karşı kullanamayacak.
على الأقل لن يكون بأمكان أبناء ميثرا أستخدامه ضدنا

Burada sadece benim çocuğum var. Adam "atla" dediğinde atladım tabii.
أنا الوحيد هنا الذي لديه أبناء لذا كنت أطيع أوامر هذا الرجل

Ama bu yıl dönümünün özel olmasını istiyorum. çocuklar ve suçlular olmadan.
ولكنني أريد أن أجعل هذه الذكرى السنوية مميزة، لا أبناء ولا مجرمين..

Hayır. Javed'in çocuklarını bırakamayız, demek istediğim... böyle bir yerde bırakamayız.
لا لن نستطع ترك أبناء جافيد هكذا أقصد فى مكان كهذا

Hızla uçabilen, Kuzey Rüzgarının oğulları, Boread'lar.
الـبوريدس، أبناء إله الرياح الشمالية الذين بمقدورهم الاندفاع بقوة في الهواء.

Bu yüzden, bir oğul bırakacağım, sonra onun da oğulları olacak.
لذا , سأترك إبنا ورائى الذى سينجب تباعا أبناء آخرون

Batmış olmasından korkuyoruz, ve... bu çok utanç verici, ama... subaylarımızın bazıları üst düzey yöneticilerimizin... oğulları.
نحن نخشى أن تكون قد غرقت .. إنهذامحرججداً لكن. العديد من الضباط أبناء لمسئولين من مستوى عالي

Adamın oğlu üç kilometere ötedeki inek ahırında yaşamaya zorlanmış.
تم نفي أبناء الرجل ليعيشوا على بعد ثلاثة كيلومترات، في زريبة البقر.

Burada kral oğlu kimliklerini zırhın arkasında saklayan birçok adam var.
سترى العديد من أبناء الملك مختفين وراء دروعهم

- Önce çocuk yapmak lazım.
واحد يجب أن يكون لديه أبناء قبل آخر يكون لديه أحفاد.

Geçen hafta Sons of Anarchy'yi Nevada'ya kadar takip ettim.
أبناء الفوضى تعقبت إلى "هندين هيلز ، نيفادا" الاسبوع الماضي

Soran olursa, 11 kız 5 erkek çocuğun var.
إن سأل أحد قولي إن لديك 11 ابنة و5 أبناء

Çünkü daima Tanrı'nın Evlatları olarak kalmalı,..
لأنّه يحل علينا دائمًا أن نكون أبناء الله

Tam altı çocuğum var ve onlar için canımı veririm.
ابتعد عنه، ابتعد عنه لدي سته أبناء واتمني أن اموت من أجل كل واحد منهم

Ekonomik algısı yüksek, aklı bilime çalışan ve yogada usta olacak çocuklar yetiştirmenize kılavuzluk eden kitaplar var.
هناك كتب لتنشئة أبناء اقتصاديين وأبناء ذوي عقول علمية وابن بارع في اليوغا

Eğer gazeteciniz haklıysa, ...bu ketum orospu çocuklarını adalete teslim etmek için yasal bir görevimiz ve ahlaki bir zorunluluğumuz var.
، إن كان صحافيك على أعقاب أمرٍ فعلاً فإنّ لدينا واجب قانونيّ و أخلاقيّ . لنجلب أبناء السفلة أولائك إلى العدالة

Ve araştırma şunu belirtiyor: Tecavüz, zina, gayrimeşru çocukların, ve hatta madde bağımlılığı, fuhuşun yüzdesi kadınların araba kullandığı ülkelerde, kadınların araba kullanmadığı ülkelere göre daha fazla olduğunu belirtiyordu.
وتقول هذه الدراسة، نسب الاغتصاب، الزنا، أبناء السفاح، وحتى تعاطي المخدرات، والدعارة في الدول التي تقود فيها النساء السيارات هي نسب أعلى عن الدول التي لا تقود فيها النساء السيارات.

Bu tren seti Bay Fielder'in çocuklarının yapamayacağı kadar karmaşık görünüyor.
هذا القطار معقد جدا ليتم بنائه عن طريق أبناء السيد فيلدر

... ve geride bir varisim, bir oğlum olmadığı için, ölümümden sonra, sahip olduğum her şeyi, krallığımı, hüzün ve utanç kaynağım olan bu salonu, ve hatta sevgili kraliçem, Wealthow'umu, ...
ولأنه ليس لدي وريث ليس لدي أبناء أنا اوصي بعد موتي

Tatlım. 24 ve 18 yaşında çocuklarım olması mümkün mü?
حبيبتي، هل يُعقل أن لدي أبناء في عمر الـ24 والـ18؟

Yani dört tane evlatlık Çocuğunuz var.
أَعْني، عِنْدَكَ أربعة أبناء بالرّضاعةِ.

Ejderin oğullarının kökleri çok eski ve derinlere dayanıyor.
سلالة أبناء التِنِّيِّنْ قديمة جداً ويجري حبها في عروقهم