Ama şimdi sana yalvarıyorum: Benden ve sevdiğimden uzak dur...! | Open Subtitles | الآن أتوسل إليك أن تبق بعيدا عني و عن محبوبتي |
Sana yalvarıyorum, Lütfen bunu yapma. Bunu ben yapmıyorum, biz yapıyoruz. | Open Subtitles | ـ أتوسل إليك لا تفعل هذا ـ أنا لا أفعل هذا |
Size bir kez daha yalvarıyorum Prenses, eve dönün. Affedilmeyi dileyin. | Open Subtitles | أتوسل إليكِ مرة أخرى أيتها الأميرة عودى للوطن ، وإطلبى المغفرة |
Bu iş yeterince uzadı. Durdur onları, çocuğum. Onları yalnız bırak, sana yalvarırım. | Open Subtitles | هذا يكفى ، أوقفى ما تفعلينه ودعى هذه الأشياء وشأنها ، أتوسل إليكِ |
Size bir kez daha yalvarıyorum Prenses, eve dönün. Affedilmeyi dileyin. | Open Subtitles | أتوسل إليكِ مرة أخرى أيتها الأميرة عودى للوطن ، وإطلبى المغفرة |
Turk insanlara bunu söylemeyi kesmen için yalvarıyorum. Kimse sana inanmıyor. | Open Subtitles | أتوسل إليك كي تتوقف عن إخبار الناس بذلك فلا أحد يصدّقك |
Sana yalvarıyorum, Lütfen işleri düzeltmek için bir tek şansın var. | Open Subtitles | أتوسل إليك .. أرجوك لديك فرصة واحدة لوضع الأمور بنصابها الصحيح |
Farklılıklarımızın olduğunu biliyorum ama şu an size onları unutmanız için yalvarıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه توجد بيننا إختلافات لكن أتوسل لك الآن أن تقصيهم جانباً |
yalvarıyorum, Krallığın iyiliği için başka bir yol daha olmalı. | Open Subtitles | أتوسل اليك لمصلحة المملكة لا بد أن هناك طريقة أخرى |
Bak, sana yalvarıyorum bu para, Danny'i almam için tek şansım. | Open Subtitles | والآن انا أتوسل إليك هذا المال هو السبيل الوحيد لاستعادة داني |
Oraya tıklamayacağım. Bir kez daha düşünmen için yalvarıyorum, moderatör. | Open Subtitles | لن أضغط هناك أتوسل إليك أن تعيدي النظر أيتها المشرفة |
Ama tüm tasarımcılara yalvarıyorum; eğer en büyük kuralı, akıllılığı, ihlal ediyorlarsa, tüm bu kuralları yıksınlar. | TED | ولكنني أتوسل للمصممين هنا بخرق جميع هذه القوانين اذا خرقوا أكبر قاعدة على الاطلاق، وهي التفكير المنطقي. |
Peder, bana bir şekilde yardımcı olun, yalvarıyorum. | Open Subtitles | هل يمكن أن تساعدني بطريقةٍ ما، أتوسل إليك |
Kaptan, sizden son defa rica ediyorum, yalvarıyorum, | Open Subtitles | أيها القبطان، أطلب منك الآن، بل أتوسل إليك، |
Lütfen, Yüce Baka, yalvarıyorum. | Open Subtitles | أوه .. من فضلك يا مولاى باكا .. أتوسل إليك |
Lütfen, yüce Baka, yalvarıyorum. | Open Subtitles | أوه .. من فضلك يا مولاى باكا .. أتوسل إليك |
Kendine gelene kadar burada kal ve sonra yalvarırım, Lütfen, hayatımdan çık! | Open Subtitles | ابقي يهنا حتى تعودي على قدميك ثم أتوسل إليك، اخرجي من حياتي |
Diz çöküp yalvarırım sana, bir zamanlar övdüğün güzelliğim bana ettiğin aşk yeminleri adına, bizi bağlayan, birleştiren söz adına. | Open Subtitles | وها أنا أتوسل إليك، على ركبتيّ أستحلفك بجمالي الذي كنت تمدحه يوماً، وبكل عهود الحب، وبعهدنا العظيم المقدس |
Hayır, Allison, aslında senden rica ediyorum. Kendi haline bırak. | Open Subtitles | لا، أليسون، أنا فقط أتوسل إليك، فقط دعي هذا الأمر |
Üzgünüm bebek, ama hayatım için sana yalvarmamı istiyorsan... | Open Subtitles | آسف عزيزتي, لكن ان كنت تطلبين مني أن أتوسل لحياتي |
Hiç yalvarmadım, yalvarmam da. Silahı bırakmazsan kolunu kıracağım! | Open Subtitles | لم أتوسل يوماً ولن أفعل وسأكسر ذراعك إن لم تفلت السلاح |
yalvardım. rica ettim. Hoş adam olmaya çalıştım. | Open Subtitles | أتوسل إليهم وأرجوهم وأحاول معاملتهم بلطف |
Şuan burda iyi arabalar yapamadığım için özür diliyorum. | Open Subtitles | أتوسل إليكم بأن لا تصنعوا سيارات جيدة هكذا |
Tuvaleti kullanabilmek için yalvarmak zorundaydım. | Open Subtitles | كنت أتوسل لأجل الحمام والآن تزعم أنك أكرهت على ذلك |
Eğer beklediğin buysa, bana yardım etmen için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل إليك لتساعدني إن كان هذا ما تريد. |
Güzel olanlardan alman için sana yalvarırdım, hatırladın mı? | Open Subtitles | أتتذكرين أني كنت أتوسل إليكِ لتشتري تلك النقانق الجيدة |
Olmaz, bu dünyadan kel, büzüşmüş ve morfin için yalvarır bir hâlde gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لا، لا، لا، أنا لن أموت صلعاء وذابلة و... أتوسل من أجل المورفين... |
Lütfen beni sana beleşe Maserati vermek için yalvartma. | Open Subtitles | رجاءً، لا تجعلني أتوسل إليك لأخذ "مزراتي" مجانية |