Buraya neden geldiğimizi bilmiyorum. Buraya bir daha asla gelmeyeceğim. | Open Subtitles | أجهل لماذا أتينا إلى هنا، لن أعود إلى هنا مجدداً |
Ama sizin yüzünüzden bir daha o şansı yakalayabilecek miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن بفضلك، أجهل ما إذا كنت سأحصل على تلك الفرصة ثانية. |
Snitzers'ten mısırlı et yemeye beni nasıl ikna ettin bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل لماذا سمحت لك باقناعي بذلك اللحم البقري عند سنيتسرز. |
Biz bunlardan birini kullanmazsak tabii. Nereden buluruz bilemiyorum ama. | Open Subtitles | إلا إن استخدمنا قضيباً مطاطيّاً لكنّني أجهل من أين سنحضره |
Güzeldi çocuklar ama öyle bir kimseyi nereden buluruz bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا جميل يا أطفال. ولكن أجهل أين نجد واحدة مماثلة. |
Kim olduğunu bile bilmiyorum, çünkü içinde ben yokum çünkü benim kanımı taşımıyorsun. | Open Subtitles | أجهل من تكون حتّى لأنّك لا تحمل ذرّة منّي فأنت ابن شخص آخر |
Doğru, talebi ben yaptım ayrıca ayini de pek bilmiyorum. | Open Subtitles | صحيح أن طلبت هذا مع أني أجهل الكثير عن النسك |
Niye endişelendiğini bilmiyorum. İlk komisyonumu almam iki yılımı almıştı. | Open Subtitles | أجهل ما يُقلقك، لقد استغرقت عامين حتّى نلتُ عمولتي الأولى. |
- Nereye gittiğimi bilmiyorum ama senin yapacak bir işin var. | Open Subtitles | إن احتجتِ لأي توصيات. أجهل أين سأذهب لكن لديك عمل لتنجزه. |
Kokain yüzünden mi bunları gördüm, bilmiyorum. Olay da bu zaten. | Open Subtitles | أجهل ما إذا كان ما رأيته بسبب المخدّرات، وهذا موطن حيرتي. |
Tamam. Abartılacak ne var bilmiyorum. Basit bir DNA testi işte. | Open Subtitles | أمرك، أجهل ما الجلل بشأنه، فإن هو إلّا اختبار بصمة وراثيّة. |
Neden geri geldiğini bilmiyorum. Ama her ne yapıyorsa bizi yok etmek istiyor. | Open Subtitles | أجهل سبب عودته ، و لكن أيا يكن ما يفعله فهو يَسعى ليدُمرنا |
Hatırlıyor musun bilmiyorum ama son düğünüm pek de iyi geçmedi. | Open Subtitles | أجهل إن كنت تذكرين، لكن زفافي السابق لم يسر بما يُحمد. |
Ne olmam gerektiğini ben bile bilmiyorum. Sen nasıl yardım edeceksin? | Open Subtitles | أنا أصلاً أجهل ما يفترض بي أن أكون كيف ستساعد أنت؟ |
Bugünün hangi gün olduğunu bilmiyorum. Buna nasıl alışmışlar bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل أي أيام الأسبوع هذا، أجهل كيف اعتادوا على ذلك. |
Yaklaşık olarak 2000 tane hesapladık bu yüzden kesin olarak orada kaç tane penguen var bilmiyorum Ama 2000’e kadar sayabileceğimi biliyorum. | TED | أحصينا مايقارب 2000 بطريق, إذن فانا أجهل العدد الحقيقي لهم و لكني أعلم أن باستطاعتي إحصاء 2000 منهم |
Bunu nasıl anlatsam bilemiyorum ama ailemi bulmama yardım edebilecek birisiyle anlaşma yaptım. | Open Subtitles | أجهل كيف أفسّر لكَ الأمر، لكنّي أبرمت اتّفاقًا مع شخص سيساعدني لإيجاد عائلتي. |
O bölümü çekerken nasıl bir şey olacağı konusunda bir fikrim yoktu. Tabii bu kadar etkili olacağını da bilmiyordum. | Open Subtitles | وأثناء تصويرها، كنتُ لا أزال أجهل إلى أين ستؤول بالطبع ولم أعرف أنّها ستكون قويّة |
Seninki nasıl bir karışıklık bilmem ama buradaki karışıklığın AK-47'si var. | Open Subtitles | أنا أجهل نوع الأزمات التي أنت بها لكن أزمتي تحمل كلاشينكوف |
Birisi nasıl böyle bir şey yapar, anlamıyorum. Çok sinir bozucu olmalı. | Open Subtitles | أجهل كيف يفعل أي أحد ذلك، لا بد أن ذلك مُجهد للأعصاب |
Herhangi bir şeye baktığımda yüzüm ne halde hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | أجهل تماماً ما يكون شكل وجهي عندما أنظر إلى شيء |
Seni koruyabilirim, ama bilmediğim şeyler varsa Bunu yapamam. | Open Subtitles | يمكن أن أحميك، لكن ليس وأنا أجهل بعض الأشياء. |
Ne yapmaya çalıştığından emin değilim, ama iyi olmadığı kesin. Bu adamları daha önce görmedim ama kâğıt oynamak için toplanmışlar gibi görünmüyorlar. | Open Subtitles | أجهل إلام يخطط ولكني أثق من أنه ليس خيراً. |
O dandik çizgi film ve kitapla ne yaptığımı hiç anlamadım zaten | Open Subtitles | أجهل ماذا كنت أفعل مع تلك الشخصيات الكرتونية السخيفة وذلك الدليل الكتابي بأي حال. |
Çıkar o başındakini kızım. Kim olduğunu bilmediğimi mi sandın? | Open Subtitles | أنزلي هذا الغطاء يا فتاة، أتعتقدين أنني أجهل من تكونين؟ |
Karakteri ne kadar iyi bilemem çünkü nişanlı olduğu halde çekici ve hassas genç hanımların duyguları ile oynayan biriyle nişanlandığına göre... | Open Subtitles | أجهل مدى اتزان شخصيتها، أن تقبل بخطوبة رجل يتظاهر بأنه غير مخطوب، ثم يخدع شابات جميلات حسّاسات. |
Açık şu lanet kapıyı! Sizi tanımıyorum, açın şu kapıyı! | Open Subtitles | افتحي الباب، أجهل من أنت، لكن افتحي الباب. |