| Söyle ona adamlarının fotğraflarını, sahte adres ve isimlerini göndersinler. | Open Subtitles | أخبره أن يرسل على الأقل صور رجاله بأسماء وعناوين مزيفة |
| Söyle ona savunmaya geçsin. Şehir Polisi'nin gelmesi tüm günü alabilir. | Open Subtitles | أخبره أن يتحمل المسؤولية, من المحتمل أن لا يظهر شرطة المدينة طوال اليوم |
| Seni tekrar aradığında, hikâyenin benimkinden daha büyük olduğunu söyle. | Open Subtitles | عندما يقوم بمحادثتك لاحقاً أخبره أن ملفه أكبر من ملفى |
| FBI'nın onun peşinde olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أن المباحث الفيدرالية تطارده هل أنت تمزح |
| Bana bir iyilik yapın. Dedektif Sullivan'ın davayı üstleneceğini ve yola çıktığını söyleyin. | Open Subtitles | أصنع لي معروف, أخبره أن المحققه سوليفان ستتولى القضيه وهي بطريقها الى هناك.. |
| Desteğe ihtiyacımız olduğunu, G.P.S ile yeri tespit etmesini söyle. | Open Subtitles | أخبره أننا نحتاج للدعم. أخبره أن يعثر على المكان بنظام تحديد المواقع. |
| Söyle ona. Onu çocukluğundan beri koruyan amcası, yine koruyacak... | Open Subtitles | و أخبره أن عمه , الذى كان يحميه عندما كان طفلا مازال يحميه |
| Söyle ona, bütün çocukların okula gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أخبره أن كلّ الأطفال يجب أن يذهبوا للمدرسة |
| Benimle 3:00'te Westside Tower'da buluşmasını Söyle ona. | Open Subtitles | أخبره أن يقابلني في برج الجهة الغربية الساعة الثالثة |
| Madeninin bir ölüm tuzağı olduğunu, artık orada çalışmayacağını Söyle ona, baba. | Open Subtitles | . أبى , أخبره أن منجمة عبارة عن فخ للموت . أنت لن تعمل فيه بعد ذلك |
| Oyun oynamayı bırakıp konuşmasını Söyle ona. | Open Subtitles | أخبره أن يكف بالتلاعب بنا كيف يمكنني إخباره ؟ |
| Ona savaş zamanında söylentiler yaymanın hainlik olduğunu söyle. | Open Subtitles | بالمرة القادمة أخبره أن نشر الشائعات خلال الحرب خيانة عظمى |
| Ona, adamlarımızın,altınımızın ve gemilerimizin emrinde olduğunu söyle ve zaferi paylaşmak için can attığımızı belirt. | Open Subtitles | أخبره أن ذهبنا ورجالنا وسفننا تحت تصرفه وأننا نتوق لخوض المعركة ومشاركته بعض مجده نعم,سأفعل |
| Bu konuda ısrarcı ol. Ona malın kilerdekir soğutucuda olduğunu söyle. Tamam mı? | Open Subtitles | أكد على هذا، أخبره أن السترويد في المُبرد الذي في القبو، إتفقنا؟ |
| Eğer biri sorarsa doktora randevum olduğunu söyle. | Open Subtitles | إن سأل عني أحد أخبره أن لدي موعد لدى الطبيب |
| Ona bana ayarladığı kadının vakit kaybı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أن المرأة التي رتب لقاءها بي ضيعت وقتي |
| Eğer onu bulursanız, ayılmadan eve dönmemesini söyleyin. | Open Subtitles | أذا وجدته, أخبره أن لايزعج نفسه بالقدوم للمنزل عندما ينتهي كل هذا تمهل ، أنظر هنا |
| Sadece en kısa zamanda beni aramasını söyleyin,Bunu yaparmısınız? | Open Subtitles | فقط أخبره أن يتصل بي فى أقرب وقت ممكن هل ستفعل ذلك؟ |
| Harold'ı bowling salonunda aramalarını söyleyin. | Open Subtitles | أخبره بما حصل. أخبره أن يبحث عن هارولد بملعب الباولينج. |
| Ona, Amanda Tanner'ın hikayesini ortaya çıkarmak istemediği için dua etmesini söyle, çünkü Amanda müşterim oldu. | Open Subtitles | أخبره أن من صالحه أن يتمنى من الله ألا ترغب أماندا تانر في نشر قصتها لأنها أصبحت الآن موكلتي |
| Doktor homoseksüelliğin bir ruh hastalığı olduğunu ve tedavi edilebileceğini söylemiş. | Open Subtitles | الدكتور أخبره أن المثّلية الجنسية مرض عقلي لكنه قابل للعلاج |
| Buher' i benden uzak tut. Ona mümkün olabildiğince Şikago' ya gitmesini söyle. | Open Subtitles | أوجد لى بوهر فى الحال و أخبره أن يصل الى شيكاغو فى أسرع وقت قدر المستطاع |