ويكيبيديا

    "أخبروني أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylediler
        
    • söylendi
        
    • dediler
        
    • söyleyin
        
    • istediler
        
    Ama fabrikaya geri gittiğimde, 3. katın var olmadığını söylediler. Open Subtitles لكن عندما عدت للمصنع، أخبروني أن الطابق الثالث غير موجود
    Belediyedekiler olay okul binasında olduğu için buraya gelmemi söylediler. Open Subtitles أخبروني أن آتي إلى هنا إن حدث شيء في المدرسة
    Kapa. Yeni evinin tadını çıkar, prenses. Burada bir aynasız olduğunu söylediler. Open Subtitles أغلقهم أستمتع ببيتك الجديد , أيتها الأميرة أخبروني أن هنالك شرطياً هنا
    Ve bir gün sıradan olmayan bir ziyaretçim olacağı söylendi. Open Subtitles وذات يوم أخبروني أن هناك زائراً مهماً لي
    Ama doktorlar bana birkaç günde döner dediler ikna oldum . Open Subtitles لكن الأطباء أخبروني أن هذة بعض الإنعكاسات ، وأقسموا
    Bana bu kazaların çevreye yüzbinlerce yıl boyunca zehirli kalan hiç bir madde yaymayacağını söyleyin. TED أخبروني أن تلك الحوادث لن تقوم بترك مواد في البيئة مواد سامة لمئات الآلاف من السنوات
    Benden, takımdakiler için komik lakaplar bulmamı istediler. - İşe yarıyor. Open Subtitles أخبروني أن أتخلى عن إطلاق الألقاب المضحكة من أجل روح الفريق
    Bana kameranın, benim ve Johnny'nin ormanda kayboluşumuzu çektiğini söylediler. Open Subtitles لماذا لقد أخبروني أن الكاميرا التي كانت تصورني أنا وجوني
    Barınaktaki arkadaşlarım adi bir polisin gelip... benim hakkımda sorular sorduğunu söylediler. Open Subtitles أصدقائي في الملجأ أخبروني أن شرطية فاسقة كانت في الأرجاء تسأل عني
    Film okulundaki ilk gün kuralları yıkmadan önce her kuralı öğrenmek zorunda olduğumu söylediler. TED في أول يوم في مدرسة الفيلم، أخبروني أن عليّ أن أتعلم كل القواعد لكي لا أكسر أي منها.
    Sonra bana çenemi kapamamı çünkü tartışmayı anlamadığımı söylediler. Open Subtitles ثم أخبروني أن اسكوت لأنني لا أفهم النقاش
    Ve laboratuardaki adamlar bana her ikisini de aynı zamanda takan kişilerin bir yarasa kadar kör olacaklarını söylediler. Open Subtitles ورجال المعمل أخبروني أن أي شخص يرتدي كلا هذه الوصفتين في وقت واحد يصاب بعمى الخفافيش
    Yüzbaşı Blackadder'ın tütün konusunda hayli başarılı olduğunu söylediler. Open Subtitles لقد أخبروني أن النقيب بلاكادر لديه نقاطٌ عالية في إقامة العلاقات القاسية.
    Ama bana denizaltılarında kadınlar için tuvaletleri olmadığını söylediler. Open Subtitles ولكنهم أخبروني أن هذه الغوّاصات ليس فيها دورات مياه للنساء.
    Hala ameliyatta. Burada beklememi söylediler. Open Subtitles إنه ما زال في غرفة الجراحة لقد أخبروني أن انتظر هنا
    Alamadım. Denedim ama Ocak'ta gelmemi söylediler. Open Subtitles لم أستطع الحصول على موعد , لقد حاولت لكنهم أخبروني أن أعود في يناير
    Bana bunun bir ders olduğu söylendi. Bilgi istiyorum. Open Subtitles لقد أخبروني أن هذا كان فصلا أريد معلومات
    Bana, ürettiği malın beklediğim kaliteye göre aşağı yukarı aynı tutarlılıkta olduğu söylendi. Open Subtitles لقد أخبروني أن منتجه كان ملائماً تقريباً بالنسبة لجودة كنت أتوقعها
    Size hindili sandviç ikram etmem söylendi. Open Subtitles أخبروني أن أقدّم لكَ شطيرة من لحم الديك الرومي
    Kemoterapi sayesinde iyileştin dediler ama aslında ayakkabılar sayesindeydi, biliyorum. Open Subtitles هم أخبروني أن ذلك بسبب العلاج الكيميائي لكنني اعلم أن السبب كان هذه الأحذية
    Gelip bizi bulun. Altı günlük vardı, orada bırak dediler. Open Subtitles كان هناك , أها , ستة أيام تستحق أخبروني أن أتركها هناك
    Ve sonra bana bu kamyon ve trenlerin her birinin potansiyel terorist hedefi olmadığını söyleyin. TED ثم أخبروني أن كل واحد من تلك الشاحنات والقطارات لن تكون هدف محتمل للارهابيين.
    Yardımım için teşekkür ettiler ve eve gidip onların işini yapmalarına izin vermemi istediler. Open Subtitles لقد شكروني على مساعدتي لهم و, أخبروني أن أعود للبيت وأدعهم يقومون بعملهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد