Dah sonra son grup, siyahlar içinde, gecenin kasvetli saatleri. | Open Subtitles | ثم مجموعة أخيرة مرتدية ملابس سوداء تمثل ساعات الليل الكئيبة |
Özgürlüğümüz için Roma adına son bir göreve daha çıkacağız. | Open Subtitles | علينا تنفيذ مهمة أخيرة لروما قبل أن نحصل على حريتنا |
Orada yıkıntıların arasında dolaşacağım ve son bir kez ona bakacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهبٌ لأمشِي .منبينالأنقاضِهناك . و انظُر إليه فحسب لمرةٍ أخيرة. |
Fakat aileye son bir kez şöyle bakıp mutfağa gelir misin? | Open Subtitles | لكن هل بإمكانك إلقاء نظرة أخيرة على العائلة، وتأتين إلى المطبخ؟ |
Parayı vermek için son şansın yoksa bir daha onunla konuşamazsın. | Open Subtitles | لديك فرصة أخري أخيرة لدفع الفدية، وإلا فلن تحدثه ثانيةً ابداً |
Sizlere küçük bir tavsiye. Cebinizde son bir kurşun bulundurmanızı öneririm. | Open Subtitles | نصيحة أخيرة، أقترح أن يحتفظ كل منكم برصاصة أخيرة في جيبه |
Umutsuzluk ve çaresizlik hâlimde, sana son bir fırsat vermeye karar verdim | Open Subtitles | أتفهمين ذلك ؟ و بسبب خيبة أملى ,قررت أن أعطيكِ فرصة أخيرة |
Çirkinleşmeye başlamadan önce... bana son bir şans vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّه سيمنحني فرصة أخيرة قبل أن يبدأ باللعب القذر |
Onunla son bir kez daha konuşmak için ne yapardın? | Open Subtitles | ماذا ستفعل لو استطعت أن تتحدث معه مرة أخيرة ؟ |
Şayet eşleriniz ve çocuklarınıza son bir mesajınız varsa, şimdi söyleyin. | Open Subtitles | اذا لديكم أي رسائل أخيرة لزوجاتكم و أطفالكم سأستمع إليها الآن |
Karınıza ve çocuklarınıza son bir mesajınız varsa onları hemen duyayım. | Open Subtitles | اذا لديكم أي رسائل أخيرة لزوجاتكم و أطفالكم سأستمع إليها الآن |
Sayın başkan, sanırım son olarak birkaç şey söylemek istersiniz? | Open Subtitles | يا سيادة رئيس البلدية, أفترض أنك ترغب بإلقاء كلمةٍ أخيرة. |
Gülümsedi ve benim için son bir sürprizi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنه ابتسم و قال بأنه يملك مفاجأة أخيرة من أجلي |
Güvende olmamız için, yapmam gereken son bi şey var. | Open Subtitles | هناك مهمة أخيرة يجب أن أعملها قبل أن نكون بأمان |
son bir iş görüşmem var ve o kadar. Seni seviyorum. Geri geleceğim. | Open Subtitles | ثمّة مكالمة عمل أخيرة عليّ إجرائها ثم سأكون فرغت، أحبّكِ، سأعود على الفورِ. |
son kez bu sabah gitmiş kocasının kişisel eşyalarını almak için. | Open Subtitles | لقد ذهبت للسجن هذا الصباح لمرة أخيرة لتحضر اغراض زوجها الشخصية |
Eğer söyleyecek son sözlerin var ise şimdi tam sırası. | Open Subtitles | إن كان لديك أي كلمات أخيرة فهذا هو الوقت المناسب |
Dünyadaki tek insan Bu kadar iğneleyici son sözleri olan. | Open Subtitles | هي الشخص الوحيد في العالم الّذي قال كلمات أخيرة تهكميّة |
Öyleyse son bir kez bakmalıyım ki seni böyle hatırlayayım. | Open Subtitles | أذن أنا يجب أن ألقي نظرة أخيرة لأتذكرك ِ بها |
Dün akşam doktorların ve terapistlerinle son bir görüşme yaptım. | Open Subtitles | قمت بمراجعة أخيرة ،مع أطبائكِ ومعالجيك ،تحدثت معهم ليلة البارحة |
Şu sütunlarla şansımı bir kez daha deneyeyim, dileğini gerçekleştireceğim. | Open Subtitles | محاولة أخيرة في الدمج بين تلك الأعمدة ثم تنال أمنيتك |
İçindeki veriyi okuyabilmek için son bir adım kaldı. Ve o adım sağlam bir şifreyi kırmayı gerektiriyor. Yani işiniz bana düştü. | Open Subtitles | ثمّة خطوة أخيرة لقراءة البيانات وتتضمّن هذه الخطوة اقتحام مبنى محميّ |
Bu nedenle son olarak hepinize bu bileziklerden birer tane vermek istiyorum. | TED | وهكذا كبادرة أخيرة وزعنا هذه الأساور لكم جميعاً هذا الصباح. |
Hepimiz final sınavlarına gömülmeden evvel, hepinizi topluca son bir kez daha çağırmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أجمعكم مرة أخيرة قبل أن ندخل في الامتحانات النهائية |
son bir hırsızlık için tekrar dolandırıcı olmamıza gerek vardı. | Open Subtitles | كان علي اعادة جمع شمل العصابة لعملية سرقة أخيرة |