ويكيبيديا

    "أدرك أنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunun farkındayım
        
    • olduğunu fark
        
    • olduğunu bilmiyordum
        
    Bunun münasebetsiz olduğunun farkındayım, fakat bunu yapmanız gerekiyor. Open Subtitles أنا أدرك أنّ الأمر مُربِك و لكن أريدك أن تفعليه
    Bu teklif masada uzun süre kalmayacak. Çok iş olduğunun farkındayım, ama bu bir başlangıç. Open Subtitles أدرك أنّ أموراً كثيرة ستناقش لكنها بداية على الأقل
    Hepiniz için kötü günler olduğunun farkındayım. Open Subtitles أنا أدرك أنّ هذا وقت صعب للغاية عليكم جميعاً
    Abraham Lincoln başka bir unsur olduğunu fark etti. TED أبراهام لينكولن أدرك أنّ هناك عنصرا آخر.
    Belki de birini düşkünler evine yollamanın basit bir fotoğrafın üzerinde oynamaktan biraz daha ciddi olduğunu fark etmişimdir. Open Subtitles ربّما لأنّني أدرك أنّ التسبّب في فقد أحدهم لبيته أشدّ خطورة من تعديل لقطة فوتوغرافيّة
    Baldırlarımın bu kadar geniş olduğunu bilmiyordum, ...zaten bu ben değilmişim. Open Subtitles لم أدرك أنّ بطّتي ساقيّ كانتا بارزتَين. و هذا ليس أنا.
    Bunun zor durum olduğunun farkındayım ama emin olabileceğimiz tek bir husus var Jack Bauer bu işin peşini bırakmaz. Open Subtitles أدرك أنّ هذه منطقة صعبة لكن الأمر الوحيد الذي يسعنا التأكد منه هو أنّ (باور) لن ينسى هذا الأمر قط
    Aramızın biraz bozuk olduğunun farkındayım. Open Subtitles أدرك أنّ الأمور قد كانت... مُتوترة بيننا.
    Nate, bu herifin seni kızdıran tiplerden biri olduğunun farkındayım. Open Subtitles حسناً. (نيت)، أدرك أنّ هذا هو النوع من الرجال الذين يجعلونك غاضباً جداً،
    Bayan Shaw'ın faydalı biri olduğunun farkındayım ama iş dışında cep telefonu taşımayı reddeden biriyle çalışabileceğimden pek emin değilim. Open Subtitles أدرك أنّ الآنسة (شو) عميلة فعّالة، لكنّي لستُ مُتأكّداً أنّ بإمكاني العمل مع شخصٍ يرفض حمل هاتف حينما لا يكون في مُهمّة.
    Bu çok ilginç - - İkinci bir mesleğin olduğunu fark edememişim: Open Subtitles هـذا مضحـك ، لـم أدرك أنّ لديـك مهنـة أخـرى
    Birdenbire Buster Marta'nın şimdiye kadar gördüğü en güzel kadın olduğunu fark etti. Open Subtitles -وفجأة (باستر), أدرك أنّ (مارتا) هي أجمل امرأة قد رأها في حياته قط
    Tüm bu Nemesis olayı hayatın kısa, kaderin zalim olduğunu fark etmemi sağladı. Open Subtitles جعلني أدرك أنّ الحياة قصيرة والقدر قاسي
    Didi, rahatlamaya çalışmanın bile zor olduğunu fark etmemi sağladı. Tekrar getir. Didi, kendisini anlamaya başladığıma karar vermiş olacak ki, ayak banyosunun kullanmadığı yarısını benimle paylaştı. Open Subtitles جعلتني (ديدي) أدرك أنّ محاولة الاسترخاء حتى كانت صعبة أدركت (ديدي) حتماً أنني أفهم الرسالة
    Meşgul olduğunu fark etmedim. Open Subtitles لم أكن أدرك أنّ لديكِ أحد
    Buranın memiştoran olduğunu fark etmedim. Open Subtitles لم أدرك أنّ هذا المكان "مطعم أثداء"
    Çete bölümünün bu tür kaynakları olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لمْ أكن أدرك أنّ شعبة مُكافحة العصابات لديهم هذا النوع من الموارد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد