ويكيبيديا

    "أسباب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • neden
        
    • sebepleri
        
    • sebeplerden
        
    • sebeplerinden
        
    • nedenlerinden
        
    • sebepten
        
    • yüzden
        
    • sebebim
        
    • sebebin
        
    • nedenim
        
    • nedenin
        
    • sebebimiz
        
    • nedenlerle
        
    • sebebini
        
    • nedenleri
        
    Bu eşitsizlikler daha yeni yeni anladığımız, büyük nüfus hareketlerine neden oluyor. Open Subtitles انها من أسباب نزوح السكان على أي أساس نبني آرائنا لمعرفت الحقائق
    neden yaptığımı bilmiyorum ama ne derse kabul ettiğimi farkettim. Open Subtitles في لحظة ما بدون أسباب خلعت حذائي وأمسكته في يدي
    Hayır, büyük sorunları çözemememizin sebepleri daha karmaşık ve daha derin. TED لا، أسباب أننا لا نستطيع أن نحل المشاكل الكبيرة هو أكثر تعقيدا وأكثر عمقا.
    Anlatamayacağım sebeplerden dolayı bir şekilde o kamerayı geri götürmeliyim. Open Subtitles ولعدّة أسباب لا يُمكنني ذكرها يجب أن أعيدها بأي طريقة
    Şunu biliyorum, insanlığın çöküşünün sebeplerinden biri... size özgü olan, diğerlerini öldürme davranışıdır. Open Subtitles أنا أعرف أحد أسباب سقوط البشر الحقيقيون كانت عادتهم غريبة بقتل بعضهم البعض
    Berlin'in, Soğuk Savaş'ın harp meydanı olmasının nedenlerinden biri de budur. Open Subtitles كانت هذه إحدى أسباب أنّ برلين صارت ساحة معركة للحرب الباردة
    Bu oldukça iyi bir teori, fakat üç sebepten dolayı bu yanlış. TED حسناً، إنها نظرية جيدة جداً، ولكن يتبين أنها خاطئة لثلاث أسباب.
    Çünkü er ya da geç bununla ilgili kararlar karşımıza çıkacak... ...ve bunun hakkında düşünmek, bunu neden asla... ...yapmamamız gerektiği gibi düşünceleri içerecek de olsa daha iyi olacaktır. TED لأن عاجلا أو آجلا سنواجه قرارات بخصوص هذا, و إنه من الأفضل أن نفكر فيه بإمعان, حتى إذا أردنا أن نفكر بإمعان في أسباب تجعلنا لا يجب علينا فعل هذا.
    Bunu neden yaptığımızı açıklamak kolay değil, en yakınımızdaki kişilere bile. TED حسنا، ليس من السهولة شرح أسباب قيامنا بتلك المهام حتى إلى أقرب الأقارب.
    1577'de doğmuş olan Robert Burton, tüm yaşamını kedere neden olan şeyler ve de keder deneyimi üzerinde araştırma yaparak geçirdi. TED روبرت بورتون، ولد سنة 1577 قضّى حياته يجرّب ويبحث عن أسباب الحزن.
    Askerlerin Mars'a gitmek istemelerinin stratejik sebepleri var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن الجيش كان لديه أسباب إستراتيجية للرغبة فى الذهاب إلى المـريخ
    Belki de böyle davranmak için sebepleri vardır. Ne olmuş yani bir çizgiyi aşmışsa? Open Subtitles ربما لديها أسباب تجعلها تتصرف بهذه الطريقة وماذا لو تخطت بعض الحدود
    Ama birileriyle beraber olmamak için sebepler aradıkça, o sebepleri daima bulursun. Open Subtitles ما أعنيه هو لو أنك دائماً ما تبحثين عن أسباب حتى تبعدى بها نفسك عن كل شخص تحبينه فستبقين كذلك للأبد
    Şimdi, bazı sebeplerden dolayı, son günlerde, tehlikeli olmalarına ek olarak,.. Open Subtitles الآن لأيّة أسباب حوادث معيّنة انتهت مؤخراً وتوصف بأنها بالغة الخطورة
    Bizi mutsuz eden uygulamalara bu kadar zaman harcamamızın sebeplerinden biri durma güdümüzü elimizden almaları. TED أحد أسباب إمضائنا وقتا طويلا في هذه التطبيقات التي تجعلنا تعساء هو أنّها تسلب منا اشارات التوقف.
    Antropolojiyi etkileyici bulmamın nedenlerinden biri de olguların sürekli evriliyor olması. Open Subtitles أحد أسباب إعجابي الشديد بعلم الإنسان هو أن الوقائع نفسها تتطور.
    Öyleyse bunca çeşitli sebepten nasıl oluyor da ortak belirtileri olan bir sendroma geçebiliyorsunuz? TED إذن كيف تتحرك من أسباب متعددة لتصل إلى حالة متجانسة؟
    İşte bu yüzden onlar bizi değil de biz onları çiftlikte yetiştiriyoruz. Open Subtitles وهذا أحد أسباب أننا نحن من نربي النعام وليس هم من يربونا.
    Aynı soruyu sana sormak için 5 milyon sebebim olabilir. Open Subtitles لدي حوالي 5 ملايين أسباب مختلفة لأطرح عليك نفس السؤال
    Bu şekilde giyinmek için bir sebebin olmalı... Open Subtitles لابد وأن لديكِ عدة أسباب كي تتأنقين في ثوب كهذا
    Ama bu yaptıklarım için bir nedenim olduğunu bilmelisin. Open Subtitles لكن، أردتُكِ أن تعرفى أنّهُ كان لدىّ أسباب لما فعلتُه
    Bayan Singer! O bir canavar. Yaşamak için her türlü nedenin var! Open Subtitles ـ لديك أسباب كثيره لتعيشي ـ إنها نقمه علي الجنس البشري
    Yüz yüze temas sağlamak için çok fazla sebebimiz var. Open Subtitles هناك أسباب كثيرة تجعلنا نسعى إلى عن التواصل وجهاً لوجه
    Bize daha önemli nedenlerle burada olduğumuzu hatırlatacak birini arıyoruz. Open Subtitles نحتاج لشخص يذكّرنا أنّنا هنا من أجل أسباب أكثر أهميّة
    Bunun sebebini açıklayan bir fikir bulmak oldukça zor. TED من الصعوبة بمكان أن تفكر في أسباب كلها واردة الحدوث.
    Ne hoş hepinizin ondan nefret etmenizin özel nedenleri var. Open Subtitles أوه، حَسناً، ألَمْ هذا الأنيقِ؟ كلنا عِنْدَنا فردُنا أسباب لكُرْهها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد