Ben gerçekten buraya ait değilim. Burası için hazır değilim... | Open Subtitles | أنا لا أعود حقاً الى هنا أنا لم أستعد لهذا المكانِ |
Bir sınavım var ama hazır değilim. Arabayı biryerlere çarpabilir misin? | Open Subtitles | عندي إختبار لم أستعد له، هل يمكنك التعرّض لحادث؟ |
Çocuklar gelmek üzeredir, ve benim de hemen hazırlanmam lazım. | Open Subtitles | الاطفال على وشك الحضور و أنا يجب أن أستعد للخروج |
Yolun dışına yuvarlandım, ayaklarım dolandı ve yaklaşmakta olan mücadeleye hazırlanıyordum. | Open Subtitles | و أبتعدت جانبا و كانت أقدامي ترجف أستعد للقتال الذي سيحصل |
- Partiye hazırlanmalıyım. - Birbirimizi iyi anladık mı? | Open Subtitles | . يجب أن أستعد للأستحمام هل نفهم بعضنا البعض ؟ |
Öğlen hasılatını alıp seni ararım, hazırlan. | Open Subtitles | سأهاتفك مع أرقام منتصف اليوم أستعد. هذه ليست مزحة |
Bugün sınavım var ama ben hazır değilim.[br]Otobüsü çarpabilirmisin? | Open Subtitles | عندي إختبار لم أستعد له، هل يمكنك التعرّض لحادث؟ |
Kolumun içindeki kozlara hazır ol öyleyse, tamam mı? | Open Subtitles | لذا أستعد لبعض الخدع من تلك الأكمام، حسناً؟ |
Bana, resmi olarak ailem olmanıza hazır olduğumda size bildirmemi söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلتم لي أن أخبركم عندما أستعد لكم أن تكونوا أبواي، رسميا |
İzninizle beyler, hazırlanmam gerekiyor. | Open Subtitles | أستأذن منكم أيها السادة المحترمون يجب أن أستعد لمشهدي. |
Ben de evet, evet, evet dedim. İş için hazırlanmam lazım. | Open Subtitles | وأنا قلت نعم، نعم، نعم يجب أن أستعد للذهاب للعمل |
hazırlanmam gerekiyor. CEO ile ringe geri dönmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | يجب أن أستعد للخروج، حان وقت مواجهة مديرة تنفيذية بالحلبة من جديد |
Ve oradaydım, soyunma odasında oturup babamın vefatından birkaç gün sonra bir maça hazırlanıyordum. | TED | وهكذا كنت هناك، جالس في غرفة تغيير الملابس، أستعد لمباراة بعد أيام من وفاة والدي. |
2011 ilkbaharıydı ve mezuniyet konuşmalarında da söyledikleri gibi gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum. | TED | كان فصل الربيع من عام 2011 قد حلّ، وكما يحبون القول في بداية الخطابات، كنت أستعد لدخول العالم الواقعي. |
Eğer sizin için mahsuru yoksa, bu akşamki gösterime hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | إذا لم تكن تمانع، يجب أن أستعد لعرض الليلة. |
Geldiğin yere geri dönmeye hazırlan, şeytan! | Open Subtitles | أستعد لأعادتك لمثواك الآخير أيها الشيطان |
Pekala. Güçlerimi geri kazanamazsam, hayatıma bakarım. | Open Subtitles | حسنا ، آه ، لو لم أستعد قدراتى ، إذا لن أفعل |
Beni hazırlanırken izle. Tartışmanın ardından saçımı istediğin kadar bozabilirsin. | Open Subtitles | شاهدني وأنا أستعد, يمكنك العبث بشعري كما تريد بعد المناظرة |
Büroya raporu yazmaya hazırım ve buralardaydım. | Open Subtitles | أستعد لكتابة تقريري إلى السلطات وكنت في الجوار |
Ben hazırlanayım en iyisi. Birazdan konuklarınız gelmeye başlar. | Open Subtitles | يستحسن أن أستعد فسيصل ضيوفك في أي لحظة |
Hayır, bir quiz yazdıracağım, çünkü derse hazırlanmak yerine dün akşam televizyon izledim. | Open Subtitles | لا انا اطبع إختبار البوب لأني كنت اشاهد التلفاز ليلة امس بدلاً من أن أستعد للصف |
Bu soruyu yazılı olarak daha önceden elime verseydin keşke, John böylece hazırlıklı olurdum. | Open Subtitles | ..الآن ، أتمنى لو أنك أعطيتني هذا السؤال مكتوبا قبل المؤتمر يا جون حتى أستعد له |
Daha buluğ çağına girme törenime hazırlanacağım. | Open Subtitles | عليّ أن أستعد لحفل بلوغي اليهودي |
Irathient'i ameliyata hazırlıyorum ve insan da baygın taklidi yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنا أستعد لعمل جراحة للإيراثية و البشري يحاول أن يجعلنا نعتقد أنه فاقد الوعي. |
Değişim kabininde olması gerekiyordu ama bir sonraki çekime hazırlık için oradan oraya koşturuyordum o yüzden kesin bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | من المفترض أنّ تكون بخيمة التبديل، لكنّي كنت أستعد للجولة الثانية من التصوير، لذا لستُ متأكّدة من الأمر |
Banyo zamanım geldi, bir kaç gün oldu yani uzun bir geceye hazırlanın. | Open Subtitles | حان وقت استحمامي لقدمرتعدةأيام،لذلك .. أستعد لحمام طويل |