"أسنان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dişler
• dişi
• dişlerini
• dişçi
• dişlerin
• dişini
• dişlerinin
• dişsiz
• dişçiye
• dişim
• dişlerim
• dişlerine
• dişin
• dişlerinden
• bir diş

ottaki çakmaktaşı ucunu ısırabilmek için daha sert dişler geliştirdiler.
طَوَّرَوا أسنان اكثر صلاب لقَضِمَ خلال ذلك العشب المَشْحُوذ بالسّيليكا.

Bir şeyleri ısırmayı severdi ve dört keskin dişi vardı.
. كان تحب عض الأشياء وكان لديها أربع أسنان حامية

Şoförün bütün dişlerini toplarsan sana bir madalya daha verirler mi?
تَعتقدُ إذا تَرتفعَ كُلّ أسنان سائقَ الحافلة، هم سَيَعطونَك الوسام الآخر؟

Şüpheli şahsın ertesi gün saat 1 5..30'da dişçi randevusu vardı.
السـيدة التي نراقبهــا لديهــا موعد أسنان الساعة الثالثة والنصف مساء الغد

Çok hoş bir gülüşün, güzel dişlerin, erkekliği simgesi büyük burnun var.
عندك إبتسامة لطيفة، أسنان جميلة أنف كبير يشير إلى الرجولة

İki, üç, sekiz. Sağ taraftaki üst ve alt dişler kırılmış.
إثنان، ثلاثة، ثمانية أسنان علوية وسفلية في الجانب الأيمن قد تحطّمت.

Tabiat ana, sık sık canlılarını değiştirir Onlara büyük dişler, daha keskin pençeler, uzun bacaklar verir ya da burada olduğu gibi üçüncü bir göz.
فتعطيهم أسنان أكبر، مخالب أكثر حدّة، سيقان أطول، أو كما في هذه الحالة، عين ثالثة

Bunu kendinize saklasanız iyi edersiniz. Eller yok, ayaklar yok, dişler yok.
ومن الأفضل أن تحفظوا هذا لأنفسكم لم يكن هناك أيدي، أو أقدام ، أو أسنان

20 yaş dişi tam olarak çıkmamış yani 20'lerinin başında olmalı.
أسنان العقل لم تظهر بالمرة مما يدل أنها في اوائل الـ20

Steno, dil taşlarının, köpek balığı dişi olduğunu gördü. Tersi de geçerliydi. Her ikisi de aynı yapısal gelişimi gösteriyordu.
وقد رأى ستنو بأن حجارة اللسان كانت أسنان سمك القرش والعكس بالعكس، مع نفس علامات النمو الهيكلي.

Bir katmanda köpek balığı dişi gördüğünüzü düşünün ve aşağısında daha önce görmediğiniz bir organizmanın fosili.
ترى أسنان سمك القرش في طبقة واحدة ومستحاثات كائن حي لم تكن قد رأيته من قبل تحت ذلك.

Bir servet yapmak kolaydır; başka insanların dişlerini şekerleyeceksin seninkileri değil.
إنها قاعدة سهلة لكى تجمع ثروة عليك أن تفسد أسنان الآخرين

24 saatten kısa bir sürede 23 milyon insanın dişlerini söktüler.
لقد إقتلعوا أسنان 23 مليون شخص خلال أقل من 24 ساعة

Benden daha iyi bir dişçi, ama sakın bunu söylediğimi ona anlatma.
وهو طبيب أسنان أفضل مني لكن لا تقولي له أني قلت هذا

Sen sormadan önce söyleyeyim. Burada bir dişçi fırçam falan yok.
وقبل أن تسأل انا لا امتلك دُرجاً هنا أو فرشاة أسنان

Koyu renk dişlerin vardı. Başka yere bakamıyordum.
كانت لديك أسنان مظلمة، لم أستطع أن أشيح بنظري

İki çocuk okulda benimle alay etti. Birinin dişini kırdım.
صبيَّان كانا يضايقانني في المدرسة و قمت بكسر أسنان أحدهما

Çocuğun dişlerinin üzerindeki kemik hattı kızın açlıktan öldüğünü gösteriyor.
الحدود ما بين إنغلاق أسنان الطفلة يدل أنها ماتت جوعاً

dişsiz bir halde öldüm Ve 144,000 defa yeniden doğdum
لقد مِتُّ بدونِ أسنان و عُدتُ للحياة 144 ألف مَرَّة

Dişleri sağlam olan birini seçmelisin. Daha sonra, dişçiye para vermezsin.
أعتقد انك ينبغى أن تنتقى واحدة ذات أسنان جيدة ، سيوفر لك فى المصروف

Senden daha çok dişim var benim. İki tane daha fazla.
إن لدى أسنان أكثر مما لديك - أكثر بإثنين فقط -

Benim dişlerim ikinizinkinden de daha büyük.
و أنا لدى أسنان أكبر من أسنانكم أنت الأثنين

Timsahın dişlerine takılan et parçalarıyla beslenerek enfeksiyon kapmasına engel olur.
يلتقط الزقزاق فتات اللحم عن أسنان المساح, لحماية المساح من الالتهابات.

Kırık dişin olduğunu biliyor musun?
بالمناسبه .. هل تعلمى ان لديكى أسنان متقاطعه ؟

Tanrı bizi kobranın zehirinden kaplanın dişlerinden ve Afganlı'nın intikamından korusun.
إنها شيء كهذا نسأل الله أن يسلمنا من سم الكوبرا ومن أسنان النمر ومن ثأر الأفغاني

Kıçını ikna edebilirsen, daha büyük bir diş fırçasına sahip olabilirsin. Anal yollardan...
تابع الكلام من مؤخرتك و ستحتاج إلى فرشاة أسنان أكبر , حقيقة شرجية