ويكيبيديا

    "ألتقي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanışmak
        
    • tanışmadan
        
    • Tanıştığımıza
        
    • tanıştığıma
        
    • tanışmadım
        
    • buluşacağım
        
    • buluşmam
        
    • görmek
        
    • görüşmek
        
    • buluşuruz
        
    • görmedim
        
    • tanıştım
        
    • tanışıyorum
        
    • tanışacağım
        
    • buluşmamı
        
    Bir daha ki sefere ofise uğramalıyım. -Herkesle tanışmak isterim. Open Subtitles سوف آتي إلى المكتب المرة القادمة أود أن ألتقي بالجميع
    Gerçek misin değil misin merak ettiğim için tanışmak istedim. Open Subtitles كنت أريد أن ألتقي بك، للتأكد من أنك لم حقيقي.
    Herşey. Onunla tanışmadan önce kendisi tam bir çulsuzdu. Open Subtitles كــل شيء ، كــان بليـدا بالكامل قبــل أن ألتقي بــه
    - Tanıştığımıza sevindim, Dr. Thorndyke. - Ben de, Norton. Open Subtitles إنه لمن دواعي سروري أن ألتقي بك دكتور ثورندايك
    Seninle tanıştığıma, çok sevindim. Jessie bana şair olduğunu söyledi. Open Subtitles إنه لمن دواعي سروري أن ألتقي بك، نورمان.
    Peki bu Alexis denen hatuna bu kadar önem veriyorsan ben niye daha tanışmadım? Open Subtitles إن كانت تعين لك كل هذا، كيف حدث و أنني لم ألتقي بها حتى الآن؟
    Onunla buluşacağım, kaseti ve filmi vereceğim ve her şey bitecek. Open Subtitles ما الفرق، دعني ألتقي بهِ سأعطيه الشريط و الفيلم و ينتهي كُل شيء
    Siz düğün tarihini belirlemeden önce, ailenle tanışmak istiyorum... çünkü, açıkçası, Fockyerdoder, senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Open Subtitles قبل أن نحدد يوم الزفاف أريد أن ألتقي بأهلك لأني بصراحة لا أعرف الكثير عنك
    Sizinle tanışmak büyük şeref Bay Volare. Open Subtitles انه لشرف كبير أن ألتقي بك ، السيد فولار.
    8 yaş seviyesinin üstünde olan biriyle tanışmak çok güzel. Open Subtitles رائع أن ألتقي أخيراً بشخص يتفوق على معدل الذكاء الطبيعي لطالب ذو 8 أعوام
    Bende Jerry Seinfeld ile tanışmak için o korkunç kahve dükkanına gittim. Open Subtitles حسناً، ألتقي بـ جيري سينفيلد في ذلك المقهى المزري.
    Sizinle tanışmak çok güzel.Annem sizden çok söz etmişti. Open Subtitles إنه لأمر رائع أن ألتقي بك. لقد سمعت الكثير عنك من أمّي.
    Pekala, Donna'yla tanışmadan önce takıldığım bazı kızlara bir göz atalım. Open Subtitles حسنا لنلقي نظرة على بعض الفتيات اللواتي كنت أتسكع معهن قبل أن ألتقي دونا
    Pekala, Donna'yla tanışmadan önce takıldığım bazı kızlara bir göz atalım. Open Subtitles حسنا لنلقي نظرة على بعض الفتيات اللواتي كنت أتسكع معهن قبل أن ألتقي دونا
    Evet, en nihayet, Tanıştığımıza sevindim, zira, sana hep sormak istediğim bir soru vardı. Open Subtitles أجل من الجميل أن ألتقي بك أخيراً، لأن لدي سؤالٌ واحد، لطالما أردت أن أسألك إياه.
    tanıştığıma memnun oldum, Bayan Lewis. Open Subtitles كان من دواعي سروري أن ألتقي بك سيدة لويس
    Aslında hiçbir şey, efendim. Onunla hiç tanışmadım. Open Subtitles ليس تماماً سيّدي حقيقةً لم ألتقي بها أبداً
    Bak, hemen bir telefon edeceğim ve seninle 2 dakika sonra bekleme odasının arka tarafında buluşacağım. Open Subtitles و ألتقي معك في الخلف في غرفة الأنتظار بعد دقيقتين
    Yeni bir müvekkille buluşmam gerekiyordu dokuz yaşındaki bir çocuğa yanlış teşhis koymuş ve neredeyse onu öldüren bir pediyatrist. Open Subtitles ليس هنالك محاكمات كان من المفترض أن ألتقي بموكّل جديد طبيب أطفال أخطأ في تشخيص طفل في التاسعة من عمره
    Bu arada, sosisi yumurtalarının soluna devrilen birini daha görmek güzel. Open Subtitles بالمناسبة، من اللطيف أن ألتقي بشخص آخر لحمه متوقف على بيضه
    Affedin beni, Hazretleri. Yüz yüze görüşmek istedim. Open Subtitles اغفر لي، يا صاحب القداسة أردتُ أن ألتقي بك شخصياً
    Neden kendin gitmiyorsun, birazdan orada buluşuruz, olur mu? Open Subtitles لم لا تذهب أنت أولاً سوف ألتقي بك لاحقاً
    Bu işte birçok gençle tanıştım, ama senin gibisini hiç görmedim. Open Subtitles لقد قابلت العديد من الفتيان, ولكنى لم ألتقي بأحداً مثلك.
    Genç bir erkekle tanışmayı hep çok isterdim, şimdi üçüyle birden tanıştım. Open Subtitles لطالما وددت وبشدة أن ألتقي شاباً، والآن هناك ثلاثة منهم دفعة واحدة
    Bir sürü insanla tanışıyorum sanıyorlar ki iyi yaptıkları hiç bir şey yok. TED ألتقي بجميع أنواع البشر الذين لا يعتقدون أنهم جيدون حقا في أي شيء.
    Gelinliğimi alacağım, bebek sahibi olacağım, sonra öleceğim ve cennette süper yakışıklı bir erkekle tanışacağım. Open Subtitles سأشتري الرداء ثم سأنجب، ثم أموت، ثم ألتقي برجل فائق الوسامة في الجنة
    Buluşma noktasında buluşmamı söyledi. Open Subtitles قالت أنّه عليّ أن ألتقي بأحد ما في الميناء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد