Sen bu kadar büyük bir çocuk, seninle gurur duyuyorum vardır. | Open Subtitles | . يا لك من ولد كبير ، أنا فخورة بك للغاية |
Ama ben oldukça sıkıcı biriyim ve bununla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | و لكنني شخصياً مملة للغاية و أنا فخورة جداً بذلك |
Seninle gurur duyuyorum kardeşim. İkimiz de karanlığın sınırlarından döndük. | Open Subtitles | أنا فخورة بك يا أختاه، عادت كلتانا من عالم الهلاك |
Genç Müslüman bir kadın olarak, inancımla çok gurur duyuyorum. | TED | كامرأة مسلمة شابة ، أنا فخورة جدًا بديني. |
Benim için dövüştün. Bunun için gurur duyuyorum ve minnettarım. | Open Subtitles | أنا فخورة بإستعدادك للقتال من أجلي وأشعر بالإمتنان |
Ben demiştim! Bunu bekliyordum, seninle gurur duyuyorum! | Open Subtitles | لقد أخبرتك، لقد قلت لك بأنه يمكنك الفوز أنا فخورة بك |
Bu hastaneyle gurur duyuyorum, siz de duymalısınız. | Open Subtitles | أنا فخورة بهذا المستشفى ويجب أن تكون مثلي |
Seninle gurur duyuyorum, anne. Dürüstlüğüne gölge düşürmedin. | Open Subtitles | حسناً ، أنا فخورة بكِ يا أمّي لقد رفضتِ تقديم تنازلات عن نزاهتكِ |
Seninle gurur duyuyorum baba. | Open Subtitles | أنا فخورة بك يا أبي، شراءسيارةكهربائية.. |
Seninle gurur duyuyorum. Bence yaptığın şey çok cesurcaydı. | Open Subtitles | أنا فخورة بكِ، فما فعلته كان بغاية الشجاعة |
Tatlım, seninle çok gurur duyuyorum ama yatma saatini uzatmak için yeterince büyüdüğünü hala kanıtlayamadın. | Open Subtitles | عزيزي أنا فخورة بك لكنك لم تثبت لي أنك كبير بما يكفي أنك كبير بما يكفي لتذهب الى النوم |
Ve seni hiç çekici bulmadığımı söylemekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | والآن أنا فخورة أنّ أقول أننيّلاأجِدُكَجذّابمطلقاً. |
Seninle gurur duyuyorum. Orada çok yakışıklı görünüyordun. | Open Subtitles | عزيزي، أنا فخورة جداً بك بدوت في غاية الوسامة على المنصة |
Ben, seninle gurur duyuyorum. Hayatımda olmanı seviyorum. | Open Subtitles | بن, أنا فخورة جداً بك أحب وجودك فى حياتى |
Onunla gurur duyuyorum, çünkü bu işe gerçekten kalbini ve ruhunu koydu. | Open Subtitles | أنا فخورة بهِ أكثر شيء لأنهُ حقاً قد تمرّن من كُل قلبهِ و روحهِ في هذا الأمر |
Ve bundan gurur duyuyorum. Onları seviyorum, Lady Stitch, sizin asla yapmadığınız gibi. | Open Subtitles | و أنا فخورة بذلك، أنا أحبهم، ليدي ستيتش، أكثر منك. |
Bu kıza yardım etmek için çabaladığın için seninle gerçekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخورة جدا بك ، لمحاولتك مساعدة تلك الفتاة |
Bugün, burada yaptığımız şeyden gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخورة للغاية بكل ما فعلناه هنا اليوم |
Sizinle gurur duyuyorum. Sanki yepyeni bir günün şafağındayız. | Open Subtitles | أنا فخورة بك, إنه مثل كأنما يوم جديد قد حل |
Kardeşin, bir ortaklığın ilk basamağında. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أخوكِ على الطريق السريع لعمل شراكة، أنا فخورة جداً بك |
Bugün Gururla söyleyebilirim ki kendi sesleriyle kendi öykülerini yansıtabilen 66 Katar'lı film yapımcısı kadın eğittik. | TED | اليوم أنا فخورة بأن أقول قمنا بتدريب وتعليم أكثر 66 من السينمائيات القطريات لتحرير وسرد قصصهم الشخصية بأصواتهن. |
-Anne. Bir üniversite mezunu. Çok gurur duydum. | Open Subtitles | أيتها الخريجة الجامعية أنا فخورة بك جداً |
Şahsen, yetişkin ve sorumluluk sahibi bir kızım olduğunu için çok gururluyum. | Open Subtitles | شخصيا، أنا فخورة جدا لأنّ لدينافتاة، تتصرّف بنضج و مسؤوليّة. |
İyi bir anne olduğum için gururluyum. | Open Subtitles | أنا فخورة حقاً بأن أكون أماً جيدة |