Açık konuşmak gerekirse tüm bu değişiklikler hakkında biraz endişeliyim. | Open Subtitles | حسنا أنا قلق قليلا حول كل تلك التغييرات ولأكون صريحا |
Üzgünüm ama şu anda ben kılıçlı adamlar konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا اسف لكن حاليا أنا قلق من الأشخاص المسلحين خارجا |
O işbirliği önerdiğinden beri iyi ama ben Misa için endişeleniyorum. | Open Subtitles | منذ أن قام بعرض ذلك ، ولكن أنا قلق على ميسا |
Mel, senin için endişeleniyorum. Son günlerde, çok az uyudun. | Open Subtitles | أنا قلق عليكِ يا ميل أنتِ بالكاد تنامين هذه الأيام |
Döndüğünüzü öğrenince yapabileceklerinden korkuyorum. | Open Subtitles | يقوم بأي شيء للقضاء على منافسيه أنا قلق مما سيفعله عندما يعرف بعودتكم |
Sen, müvekkilimi soruşturmaya başladığında bu ailenin karşı karşıya kalacağı baskıdan endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا قلق حول أن تؤثر تلك الضغوط التى تمارسها بمقاضاة موكلى على العائلة |
Kan testleri gayet normal ancak duygusal durumundan biraz endişeliyim. | Open Subtitles | نتائج فحوصات الدم جاءت طبيعيه لكن أنا قلق عليها عاطفياً |
Şu an seni ikiye bölebilir ve bunu yapabileceği konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | بإستطاعته ضربك خلال ثواني الان أنا قلق قليلا , ربما قد.. |
Rahatlığından değil senin görünüşünden endişeliyim. | Open Subtitles | لست قلق ما إن كان مريح أم لا أنا قلق بشأن مظهركِ |
Benimle danseder misin? Hmmm? Çocuklar konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنتَ، هل لك أن ترقص معي؟ أنا قلق على الأطفال قلق من أن أتركهم هنا معك |
Affedersin Eddie. Sözünü kesmek istemem. Işık konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | عذراً يا إدي، لا أقصد المقاطعة أنا قلق بشأن الإضاءة |
İşte bu nedenle sizinle açık konuşacağım. Kaslarınız hakkında endişeliyim. | Open Subtitles | لهذا لاأعطيكم غطاءالسكر أنه للمحترفين أنا قلق حول ذلك |
Onu öldüreceği ve elimizde hiçbir şey kalmayacağı için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق أن تقتله وحينذاك لن يكون لدينا أيّ دليل |
Ben senden endişeleniyorum. Yardıma ihtiyacın var. Lütfen birisiyle görüş. | Open Subtitles | أنا قلق عليك أنت تريد بعض العون، أرجوك إذهب لأحد |
Çünkü şu anda, karartma sırasında Nainsanları hedef alan kanunsuzlar konusunda endişeleniyorum. | Open Subtitles | ﻷنه الآن، أنا قلق بشأن المقتصين الذي يستهدفون اللابشر خلال انقطاع كهربائي |
Küçük oğlunuzun bu kadar kademeli bir işleme dayanamamasından endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق أن صغيركم لا حولة له ليتحمل نسق العملية |
Her birimiz diğer şeylere yer vermeyen bir gelecek hayali üzerinden kandırıldığımızda, endişeleniyorum. | TED | أنا قلق أن كلينا مفتون برؤى مستقبل ليس به مكان للآخر. |
Bir hafta gübrelerin tartışılmasının dinleyici kitlemi azaltacağından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا قلق على نقاش أسبوع كامل من السماع العفن جيداً سوف يوقظ قاعدة مستمعي |
Eğer oraya hep birlikte gidersek gözünün korkabileceğinden endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا قلق أنكم إن ذهبتم معا، سوف تشعر بقليل الرهبة. |
İyiler, fakat elinde ki testereyle ilgili bazı endişelerim var. | Open Subtitles | إنهم جيدون لكن أنا قلق لأن يكون المنشار غير آمن |
Biraz endişelendim. Genellikle işe gitmeden uyanmak için uğrardı. | Open Subtitles | أنا قلق بعض الشيء ، عادة يعرج علي ليحتسي شراباً في طريقه للعمل |
Seni merak ediyorum, iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنظر أنا قلق بشأنك تبدو متوتر بعض الشيء بالنسبة لي |
Sosisimin balina köpekbalıklarının yakınında olması fikri beni çok endişelendiriyor. | Open Subtitles | أنا قلق جدا من الحوم حول تلك الأسماك حقا |
Normalliği dar kalıplarla açıklayan bir toplum için üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا قلق على المجتمع و الذي إختار إيجاد توضيحات في ضائقة كهذه |