ويكيبيديا

    "أنت لن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • asla
        
    • Beni
        
    • Onu
        
    • Hiç
        
    • bile
        
    • edemezsin
        
    • etmeyeceksin
        
    • Ona
        
    • vermeyeceksin
        
    Bu sandalyelere oturmadan... asla rahat oturabildiğini söyleyemezsin, tamam mı? Open Subtitles أنت لن تستريح إلا على هذا الكراسي المصنوعة يدوياً، حسناً؟
    asla emin bilemezsin fakat hayal kırıklığına uğramayacağına söz veriyorum. Open Subtitles أنت لن تعلم بالتأكيد لكني أعدك أن أملك لن يخيب
    Aptal yerine koyma Beni. Open Subtitles أنت لن تخدعني ثانية أيها السادة، سيد بابيت، القس
    Sen de Onu arayıp suçlayamayacaksın çünkü kafana mermiyi yemiş olacaksın. Open Subtitles و أنت لن تكون قادرا على نعته بالكاذب لأنك ستكون ميت
    Tabi ki tutuyor. Biraz eğlenmeni istediğimi söylemiştim. Hiç birşeyi kırmayacaksın. Open Subtitles بلى أنت كبير, أريدك ان تمرح قليلاً أنت لن تكسر شيئاً
    Bu paranın bir doları bile senin olmayacak çünkü oğlum için fidye ödemeyeceğim. Open Subtitles أنت لن تري دولار واحد من هذه النقود لأنه لن تُدفع فديه لأبني
    Hadi ordan. Gerçek bir şaheser götünü ısırsa bile fark edemezsin. Open Subtitles توقف، أنت لن تعرف الرائعة حتى لو قامت بعضك في مؤخرتك
    Bu gece kimseye ateş etmeyeceksin Spence. Bu, Kıvırcık Bill'in işi. Open Subtitles أنت لن تطلق النار الليلة سبينس هذه مهمة كورلي بيل
    Eğer paraların herhangi birisi işaretliyse karını ve çocuğunu asla bir daha göremezsin. Open Subtitles إذا أيّ من الدولارات مُعلمة، أنت لن ترى أبدًا زوجتك أو طفلتك ثانيةً.
    Musa'ya yapabileceğin şeyleri bana asla yapamazsın. Open Subtitles فقط سأحبك أكثر و أثق فيك بدرجة أقل أنت لن تفعلي لي أبدا ما فعلتيه ل موسى
    Henry Terrill'ın yarısı kadar bile değilken asla bir şey yapamazsın! Open Subtitles أنت لن ترى اليوم عندما تكون نصف الرجل لهنري تيريل! أَبداً!
    Dostlarını asla bulamayacaksın. Open Subtitles أنت لن تجد رفاقك أو طريقك إلى الخارج أبداً.
    Beni sokağa atamzsın. Benim için deli oluyorsun, değil mi? - Bırak Beni! Open Subtitles أنت لن تطردينى للخارج لأنك مهووسة بى,أليس كذلك؟
    Burada kalıp Beni haklamaya çalışmasını beklemezsem Beni bırakmayacak mısın? Open Subtitles أنت لن تدعني أذهب إلاّ إذا بقيت بالجوار وتدعه يحظى بفرصة لينال مني؟
    Ölmek istemiyorum. Beni bırakmayacaksın, değil mi Ash? Değil mi? Open Subtitles آش لا أريد الموت ، أنت لن تدعني ، أليس كذلك ؟
    Elbette bu bir narenciye sıkacağı ve bunu söylediğimde artık Onu başka bir şey olarak göremezsiniz. TED هو في الحقيقة عصارة ليمون وعندما أقول ذلك، أنت لن تراه كأي شيء آخر مجددا.
    Bir kriz geçirirse, Onu öylece terk edip gidemezsin. Yardımımıza ihtiyacı var. Open Subtitles أنت لن تتركه إذا داهمته نوبة إنه بحاجة إلينا
    Doktor gelip seni gönderene kadar Hiç bir yere gitmiyorsun. Open Subtitles أنت لن تذهب لأي مكان حتى يصرح لك الطبيب بذلك
    Az önce geçmişi düzeltmeyi başardıysam, sen ve ben Hiç var olmamış olacağız. Open Subtitles إذا كنت ناجح في إستعادة الماضي الآن أنا و أنت لن نكون موجودين
    Melly'yi, herkesin içinde seni kovma zevkinden mahrum edemezsin. Open Subtitles أنت لن تحرمي السيدة مللي من إرضاء نفسها بطردك من بيتها
    Şirketi tehlikeye atmadan rahat etmeyeceksin! Open Subtitles ولكن لا لست أنت أنت لن ترضى حتى تضع الشركة كلها في خطر
    Eğer siyahi bir kadının gerçek ismi Destiny olsaydı, Ona bunu sormazdınız. Open Subtitles أنت لن تسأل أمرأة سوداء أسمها ديستني إذا كان ذلك فعلاً أسمها
    Kendimi dünyanın en kötü annesi gibi hissetmeme izin vermeyeceksin, değil mi? Open Subtitles حسنا أنت لن تتركيني معلقة أشعر و كأني أسوأ أم أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد