Pekala, bu çok saçma.Bak, hala bir telsizi olup olmadığını bile bilmiyoruz ve onu bulsak bile, kristali nereye koyduğunu hatırlamayacaktır. | Open Subtitles | حسنا, هذا بلا فائدة, أنظر حتى أننا لا نعلم إذا مازال معه راديو وحتى لو وجدناه هناك احتمال أنه لا يذكر |
İşin güzel yanı da burada, Biz bunları aynen çizgi romandan almayacağız. | Open Subtitles | جزء من هذه المتعة هو أننا لا نريد مجرد إعادة القصص المصورة |
Dünyanın bütün zamanına sahip olmadığımızı farkettiğimizde önceliklerimizi daha net bir şekilde görmeye başlarız. Önemsiz olaylara daha az dikkate alırız. | TED | عندما ندرك أننا لا نملك كل الوقت الموجود في العالم. تتجلى أمامنا أولوياتنا بوضوح. لا نعير أدنى اهتمام للمسائل التافهة. |
Ancak psikolojik araştırmalara göre kendimizi doğru ölçmekte pek de iyi değiliz. | TED | لكن الأبحاث النفسية تشير إلى أننا لا نجيد تقييم أنفسنا بطريقة صحيحة. |
Problem şu ki, bu kadar kısa zamanda nakil yapmamız çok zor. | Open Subtitles | المشكلة أننا لا نستطيع القيام بزراعة كبد في مثل هذه الفترة القصيرة |
Ama bu yapamayacağımız anlamına gelmez. | TED | لكن هذا لا يعني أننا لا نستطيع التركيز. |
Bizim sadece müzikal ve 80'lerden pop şarkıları söyleyebildiğimizi söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أننا لا نغني سوى أغاني المسرحيات و بوب الثمانينات |
M ve Grup önermesi ile ilgili, hiçbir şey bilmiyorduk... ...ama sorun değil, başarmak için elimizden geleni yapacaktık. | TED | والحقيقه أننا لا نعرف أي شئ بخصوص إم أند كمبني ، ولكن نحن في طريقنا لتحقيق ذلك على أي حال. |
Hayır, bunların nasıl gerçekleştiğine dair hala bir fikrimiz olmadığını söylüyorum. | Open Subtitles | بل أقول لك أننا لا ندري كيف حدث أيّ من ذلك |
Elimizde pek bir şey olmadığını biliyorum ama ne varsa sizindir efendim. | Open Subtitles | أعلم أننا لا نملك الكثير ولكن كل ما نملكه ملكك يا سيدي |
Tam bir şaka olduğumuzu, gerçek bir etki yaratacak taşşaklarımız olmadığını söylemeye başladı. | Open Subtitles | بدأ يقول كم أننا مُزحة وكيف أننا لا نملك الشجاعة لإحداث تأثير حقيقي |
Biz onun önsezilerinin ne olduğunu ve onun nerede olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | أنا أعنى أننا لا نعرف ما هى رؤياه أو أين هو |
Ve Biz ayrıca ne yaparsak yapalım kalitesiz bir İngiltere reklamı yapamayacağımızı hissettik. | TED | وذلك ما لمسناه أيضا وكان هذا كل ما فعلناه أننا لا نستطيع تقديم إعلان ساذج لبريطانيا. |
Yine de, gazilerin yaşadıklarını düşündüğümüzde onları eve dönmeye hazırlamakta iyi olmadığımızı farkediyoruz. | TED | مع ذلك، عندما نأخذ تجربة قتال المحارب القديم في العصر الحديث نجد أننا لا نملك تلك البراعة في تحضيرهم للعودة إلى الوطن. |
Dünyayı değiştirecek güce sahip olmadığımızı düşünerek çok fazla zaman geçiriyoruz. | TED | نمضي الكثير من الوقت نفكر في أننا لا نملك القوة الكافية لتغيير العالم. |
Farkına varmıyoruz ve koltuklarının kumaşının veya halının zehir moleküllerini tuttuğunun da farkında değiliz. | TED | فنحن لا نلاحظ ولا نلاحظ أننا لا نلاحظ الجزيئات السامة الصادرة من السجاد أو نسيج المقاعد. |
Evet, durumdan haberdarlar. Sorun şu ki, kim olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | انهم على علم المشكلة هى أننا لا نعرف مَن هو |
Bu, en iyiler yüzünden iyileri göremiyoruz anlamına gelmiyor. Ama en iyilerin ayırt edilmesi çok zor. | TED | هذا لا يعني أننا لا نستطيع رؤية الخير من الأفضل ولكن من الصعب التمييز بين الأفضل |
Ben bu kadının cesedini pencereden atınca Bizim yalan söylemediğimizi anlarsın! | Open Subtitles | عندما ألقى بجثة هذه السيدة من النافذة ستعرف أننا لا نكذب |
Siyah kuğu teorisi, geleceğimiz üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığı fikrini düşündürür bize. | TED | البجعة السوداء تتناسب مع فكرة أننا لا نملك السيطرة على مستقبلنا. |
Diyor ki, termal denge ile ilgili sorun Bizim orada yağayamıyor olmamız. | TED | يقول ، أن المشكلة مع التوازن الحراري أننا لا نستطيع أن نعيش هنالك. |
Evet. Konuşacak hiçbir şeyimiz olmadığına dair konuşmak istedim. | Open Subtitles | أجل، أردت أن أتحدث عن أننا لا نجد ما نتحدث عنه |
Pek çok zaman insanlar korkusuz olduğumuzu düşünürler, bunu yapan insanlar korkusuzlar gibi. | TED | غالبا ما يظن الناس أننا لا نخاف، أن من يقوم بذلك لا يخافون. |
Ben onu hüküm edecek kadar yeterli kanıt olmadığından endişeleniyordum. | Open Subtitles | كنت قلقة أننا لا زلنا لا نملك أدلة كافية للإدانة |
Artık onlara sahip olmadığımız için, ondan neden bahsedeyim diye düşündüm. | Open Subtitles | و بما أننا لا نملك واحدةً، اعتقدته أمراً لا يستحق الذّكر |