ويكيبيديا

    "أننا لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmadığını
        
    • Biz
        
    • olmadığımızı
        
    • değiliz
        
    • şu
        
    • anlamına
        
    • Bizim
        
    • hiçbir
        
    • olmamız
        
    • olmadığına
        
    • bilmiyoruz
        
    • olduğumuzu
        
    • olmadığından
        
    • diye
        
    Pekala, bu çok saçma.Bak, hala bir telsizi olup olmadığını bile bilmiyoruz ve onu bulsak bile, kristali nereye koyduğunu hatırlamayacaktır. Open Subtitles حسنا, هذا بلا فائدة, أنظر حتى أننا لا نعلم إذا مازال معه راديو وحتى لو وجدناه هناك احتمال أنه لا يذكر
    İşin güzel yanı da burada, Biz bunları aynen çizgi romandan almayacağız. Open Subtitles جزء من هذه المتعة هو أننا لا نريد مجرد إعادة القصص المصورة
    Dünyanın bütün zamanına sahip olmadığımızı farkettiğimizde önceliklerimizi daha net bir şekilde görmeye başlarız. Önemsiz olaylara daha az dikkate alırız. TED عندما ندرك أننا لا نملك كل الوقت الموجود في العالم. تتجلى أمامنا أولوياتنا بوضوح. لا نعير أدنى اهتمام للمسائل التافهة.
    Ancak psikolojik araştırmalara göre kendimizi doğru ölçmekte pek de iyi değiliz. TED لكن الأبحاث النفسية تشير إلى أننا لا نجيد تقييم أنفسنا بطريقة صحيحة.
    Problem şu ki, bu kadar kısa zamanda nakil yapmamız çok zor. Open Subtitles المشكلة أننا لا نستطيع القيام بزراعة كبد في مثل هذه الفترة القصيرة
    Ama bu yapamayacağımız anlamına gelmez. TED لكن هذا لا يعني أننا لا نستطيع التركيز.
    Bizim sadece müzikal ve 80'lerden pop şarkıları söyleyebildiğimizi söylüyorlar. Open Subtitles يقولون أننا لا نغني سوى أغاني المسرحيات و بوب الثمانينات
    M ve Grup önermesi ile ilgili, hiçbir şey bilmiyorduk... ...ama sorun değil, başarmak için elimizden geleni yapacaktık. TED والحقيقه أننا لا نعرف أي شئ بخصوص إم أند كمبني ، ولكن نحن في طريقنا لتحقيق ذلك على أي حال.
    Hayır, bunların nasıl gerçekleştiğine dair hala bir fikrimiz olmadığını söylüyorum. Open Subtitles بل أقول لك أننا لا ندري كيف حدث أيّ من ذلك
    Elimizde pek bir şey olmadığını biliyorum ama ne varsa sizindir efendim. Open Subtitles أعلم أننا لا نملك الكثير ولكن كل ما نملكه ملكك يا سيدي
    Tam bir şaka olduğumuzu, gerçek bir etki yaratacak taşşaklarımız olmadığını söylemeye başladı. Open Subtitles بدأ يقول كم أننا مُزحة وكيف أننا لا نملك الشجاعة لإحداث تأثير حقيقي
    Biz onun önsezilerinin ne olduğunu ve onun nerede olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles أنا أعنى أننا لا نعرف ما هى رؤياه أو أين هو
    Ve Biz ayrıca ne yaparsak yapalım kalitesiz bir İngiltere reklamı yapamayacağımızı hissettik. TED وذلك ما لمسناه أيضا وكان هذا كل ما فعلناه أننا لا نستطيع تقديم إعلان ساذج لبريطانيا.
    Yine de, gazilerin yaşadıklarını düşündüğümüzde onları eve dönmeye hazırlamakta iyi olmadığımızı farkediyoruz. TED مع ذلك، عندما نأخذ تجربة قتال المحارب القديم في العصر الحديث نجد أننا لا نملك تلك البراعة في تحضيرهم للعودة إلى الوطن.
    Dünyayı değiştirecek güce sahip olmadığımızı düşünerek çok fazla zaman geçiriyoruz. TED نمضي الكثير من الوقت نفكر في أننا لا نملك القوة الكافية لتغيير العالم.
    Farkına varmıyoruz ve koltuklarının kumaşının veya halının zehir moleküllerini tuttuğunun da farkında değiliz. TED فنحن لا نلاحظ ولا نلاحظ أننا لا نلاحظ الجزيئات السامة الصادرة من السجاد أو نسيج المقاعد.
    Evet, durumdan haberdarlar. Sorun şu ki, kim olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles انهم على علم المشكلة هى أننا لا نعرف مَن هو
    Bu, en iyiler yüzünden iyileri göremiyoruz anlamına gelmiyor. Ama en iyilerin ayırt edilmesi çok zor. TED هذا لا يعني أننا لا نستطيع رؤية الخير من الأفضل ولكن من الصعب التمييز بين الأفضل
    Ben bu kadının cesedini pencereden atınca Bizim yalan söylemediğimizi anlarsın! Open Subtitles عندما ألقى بجثة هذه السيدة من النافذة ستعرف أننا لا نكذب
    Siyah kuğu teorisi, geleceğimiz üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığı fikrini düşündürür bize. TED البجعة السوداء تتناسب مع فكرة أننا لا نملك السيطرة على مستقبلنا.
    Diyor ki, termal denge ile ilgili sorun Bizim orada yağayamıyor olmamız. TED يقول ، أن المشكلة مع التوازن الحراري أننا لا نستطيع أن نعيش هنالك.
    Evet. Konuşacak hiçbir şeyimiz olmadığına dair konuşmak istedim. Open Subtitles أجل، أردت أن أتحدث عن أننا لا نجد ما نتحدث عنه
    Pek çok zaman insanlar korkusuz olduğumuzu düşünürler, bunu yapan insanlar korkusuzlar gibi. TED غالبا ما يظن الناس أننا لا نخاف، أن من يقوم بذلك لا يخافون.
    Ben onu hüküm edecek kadar yeterli kanıt olmadığından endişeleniyordum. Open Subtitles كنت قلقة أننا لا زلنا لا نملك أدلة كافية للإدانة
    Artık onlara sahip olmadığımız için, ondan neden bahsedeyim diye düşündüm. Open Subtitles و بما أننا لا نملك واحدةً، اعتقدته أمراً لا يستحق الذّكر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد