Onu gençken tanıyan insanlar onu çabuk, akıllı ve neşe dolu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | الناس الذين عرفوها في شبابها قالوا أنها كانت حيوية و مشرقة ومفعمة بالمرح |
Tüm demek istediğim onlara olağanüstü bir satış olduğunu anlatman. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن تخبرهم أنها كانت صفقة ممتازة |
Eğer San Diegolu arkadaşın burada olsa ve kızın kendisi için tehlike olduğunu düşünseydi, haftalar önce işini bitirirdi. | Open Subtitles | إذا كان صديقك من سان دييغو هنا ويعتقد أنها كانت خطرا له كان قد اتخذ قبل أسابيع لها خارج. |
- Yanımızdan geçen arabanın o olduğuna eminim. - Onun arabası değildi. | Open Subtitles | . أقسم أنها كانت سيارتها التي تجاوزناها . تلك لم تكن سيارتها |
Herkes havanın on beş gündür kuru ve güzel olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد أخبرني الجميع أنها كانت أمسية جيدة و جافة في البارحة |
Senin için zor bir dönem olduğunu biliyorum ama bugünün tadını çıkartmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت أوقاتاً صعبة عليك لكنني أريدك أن تحاول الاستمتاع بهذا اليوم |
Bana Charlie'yle bir ilişkisi olduğunu söyledi. İki ay önce. | Open Subtitles | التى قالت أنها كانت على علاقة مع تشارلى قبل شهرين. |
Sadece buna spor şortları giyip, diğer çocuklarla... banyoya girmenin dahil olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لكنني لم أظن أنها كانت تتضمن ارتداء سروال رياضي والاستحمام مع الشبان الآخرين |
Bu kadar uzun süre nefes almanın, bir Kızılderililin isteği olduğunu unutma. | Open Subtitles | تذكر أنها كانت رغبة ذو البشره الحمراء التى جعلتك تتنفس بهذا الخوف |
Garip Yani, Phoebe sadece denir ve Onun evinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هذا غريب ، فقد اتصلت فيبي وقالت أنها كانت في شقتها |
Tuhaf rengine rağmen bilim insanları Onun bir asteroid parçası olduğunu sandılar. | Open Subtitles | ..وعلى الرغم من لونها الغريب إفترض العلماء أنها كانت قطعة من كويكب |
Bunun taklit cinayeti olduğunu varsayarsak dosyana bakmanın iyi fikir olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بالنسبة لفكرة المقلد أظن أنها كانت فكرة جيدة فى النظر إلى ملفك |
Ama bir şey bana Onun senin ellerinde güvende olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ..لكن شيئا ما أخبرني بحق أنها كانت في أيد أفضل معك |
Beni başından savmak için bir sevgilisi olduğunu söylüyor sandım. | Open Subtitles | أنها كانت تخبرني أن لديها حبيباً فقط حتى تبتعد عني |
Bunun sizin için zor dolduğunu biliyorum. Sizin asistanınız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لابد أن هذا صعب عليك أعرف أنها كانت مساعدتك في التدريس |
Bayan Hughes, boğulan vâris Bay Patrick Crawley'in peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت السيدة هيوز أنها كانت تطمع بالوريث السابق، السيد باتريك كراولي |
Bu kadının her şeyden önemli olduğuna... karar verdiğin zaman kaybetmiştin. | Open Subtitles | لقد ذهبت عندما قررت أنها كانت مهمة أكثر من أي شيء |
Bunda mutlaka Onun parmağı vardır ama ondan başka biri daha vardı. | Open Subtitles | انا متأكد أنها كانت لها صلة بالموضوع ولكن كان هناك شخص أخر |
Sana aşık olduğu çok açık ya da hâlâ âşık. | Open Subtitles | من الواضح أنها كانت واقعة في غرامك أو لا تزال |
Odasına girdiğinizde saatin onbire 10 kala olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنها كانت الحادية عشرة إلا عشر دقائق حين ذهبت إلى غرفته ؟ |
Farz edelim ki erkek kızın değil de kız erkeğin peşini bırakmıyor. | Open Subtitles | بدلاً من أن يلاحق الرجل الفتاة لنفترض أنها كانت هى من تلاحقه |
Otopsi raporuna göre üvey babanın sisteminde o ilaçtan varmış. | Open Subtitles | أذا, يبين تقرير تشريح زوج أمك أنها كانت في جسمه |
Ve bu yerleşim yerlerinin nasıl olduğuna baktığımızda, kompakt bir yapıda olduklarını görürüz. | TED | و إذا نظرنا إلى تلك المستوطنات سنرى أنها كانت مركبة. |
1200 koku maaşlı bir adamın eşi olmak güzel olur diye düşünüyordum. | Open Subtitles | وهنا فكرت أنها كانت زوجة الساموراي ذو محصول 1200 متر مكعب المرموق |
Gerçekten çok tehlikeli bir görevdi, tehlikede olan 1000 hayat vardı. | Open Subtitles | صحيح أنها كانت مهمة خطرة ولكن ألف روح كانت معرضة للهلاك |