- Seni görmek güzeldi John. - Evet. - Ama gitmeliyim. | Open Subtitles | كان من الجيد رؤيتك ثانيةً, جون لكنّي يجب أنْ أذْهب الآن |
Ama tekrar büyültmek için iki çipe de ihtiyaç var. | Open Subtitles | لكن الخلط ما بين الرقاقتين يجب أنْ يستعمل لاعادة التكبير. |
Hiçbiri anında öldürecek güçte değil. Akıntı onu buraya taşımış olabilir. | Open Subtitles | لا شيئ تاثيراته قاتله فوراً التيارات كان يُمكنُ أنْ تحْملَها هنا |
Tamam, resmi olarak beyan etmek isterim ki o kanepeye önce ben yatmıştım. | Open Subtitles | حسنـًا، أريدُ فقط أنْ أسجلّ ذلك وأقول أنّني نمت على تلك الأريكة أولاً |
Annesiyle hep gittiği Tombala gecesini iptal etmek zorunda kalmıştı. | Open Subtitles | كان لا بُدَّ أنْ يَلغي نظاميها ليل بنجو مَع أُمِّها. |
bunu yapmak zorunda kalmak istemezdim ama başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُردْ أنْ لأعْمَلُ هذا، لَكنِّي لَيْسَ لِي إختيارُ. |
Özre gerek yok. Şimdi Seni öldürmeye karar vermeden önce kaybol. | Open Subtitles | لا داعي للاعتذار، ارحل الآن قبل أنْ أقرّر قتل ناقل الخبر |
İkimiz de, duyguların gözlerde görülmesinin duygusal efsane olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أنْ أسطورة المشاعر التي تظهر العواطف هي العين |
Ben çok merhametli olduğum için... Seni bu masa kadar Bir kayanın üzerine terkedeceğim... gemimi senin beyninin parçaları ile kirleteceğime. | Open Subtitles | وحيث أَننى مُحسنة جداً أنا سأتركك على صخرة بحجم هذه المنضدةِ بدلاً مِنْ أنْ انثر أدمغتَكَ عبر حاجزِي ، كما تَستحقُّ |
-hep Seni sevdim evlat, sadece yolun sana ait tarafında kalsaydın keşke. | Open Subtitles | احَببتُك دائماً. طفلي. لَكنَّك كان يَجِبُ أنْ تَبْقى على جانبِكَ مِنْ الطريقِ. |
Sanatçı olduğuna göre, eminim daha güzel şeylere de meraklıdır. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ فنانَ، أَنا متأكّدُ هي متحمسُ حول الأشياءِ الأدقِ. |
ama iki gece bekçileri var ancak ikisi de şişman. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ إثنان، الشخص الذي يَصْرفُ الليلَ بالمراقبة يَضْمنُ أماناً |
O halde çalışmamız için onu Bir süreliğine alır mısın? | Open Subtitles | أتمانعين أنْ تأخذينه لفترة كي نتمكن من مباشرة العمل ؟ |
- onu da çıkartacaktım ama mölemesini duyarlar diye korktum. | Open Subtitles | ''جين''. كنتُ أنوي إخراجها، لكنْ خشيتُ أنْ يسمعوا خوارها. نعم. |
Ama şunu bilmelisiniz ki, bu şirketin paramparça oluşunu izlemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | لكن يجبُ أنْ تعرف أنّني أرفض مشاهدة هاتهِ الشبكة تقسّم لأجزاء |
Bir an için park yerine ineceğini ve onlara yemek servisi yapacağımı sandım. | Open Subtitles | اعتقدتُ لوهلة أنّها ستهبط في موقف السيّارات و سيطلبون أنْ أقدّم لهم الطعام |
Bence otel güveliği bunu halleder ve biz her zaman yeni eşyalar alabiliriz. | Open Subtitles | أحسب أنْ أمن الفندق يمكنه تولي هذا الأمر ويمكننا دومًا شراء أشياء جديدة |
Malzeme sayımı yapmamız gerek. Her silahı ve mermisini eşleştirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | يجب أنْ نجرد مخزوننا أريد أنْ تطابقن كلّ سلاح مع رصاصاته |
Ama bence unutmak istediğimiz ne denli fazla şey olduğunu küçümsedi. | Open Subtitles | لكنّي أظنّها قلّلَتْ مِنْ شأن كمّيّة القذارة التي نريد أنْ ننساها |
Başka kameralar da var. Herhangi Bir öğrenci yapmış olabilir o filmi. | Open Subtitles | . هناك 13 من آلاتِ تصوير أيّ طالب كان يُمكنُ أنْ يُصوّرَه |
Çekici olmak ve birçok kadınla yatmak insanı seri katil yapmaz. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ ساحِرات ويَشْدُّ الكثير مِنْ النِساءِ لا يَجْعلنَك قاتل محترف. |
Kulübemde benimle Bir gece kalmanı isterim, sadece Bir kere. | Open Subtitles | أَحْبَّ أنْ تنامي ليلَة مَعي في كوخِي فقط لمرّة واحدة |
Her şeyi hatırlamanı istiyorum. Bütün güzel şeyleri hatırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أنْ تتذكّر كلّ شيء كلّ الأمور الحسنة التي لدينا |
Randevu almak için Shawn'ın ismini vermek zorunda kaldım, ama beni kabul ettiler. | Open Subtitles | كان لا بُدَّ أنْ أُذكر إسمَ شون للحُصُول على موعد ، لَكنَّهم أَخذوني |