"أن علي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gerektiğini
• zorunda
• gerekecek
• gerektiği
• zorundayım
• iyi olur
• etmeliyim

Gerçekten bir servis elemanı olmam gerektiğini düşünüyorsan, bunu yapacağım.
لو تظنين بحق أن علي العمل كفتى توصيل، فسأفعل ذلك.

En yakın zamanda oğlunu kaçırıp kızımla evlendirmem... gerektiğini düşünüyorum.
أفكر أن علي إختطاف إبنك حينما يتسنى ذلك لأزوجه لإبنتي

Giriş için biraz daha geniş durmam gerektiğini düşünüyor musunuz?
ألا تعتقد أن علي الوقوف في مكان أكبر عند الدخول؟

Tek sorun bunu en uygun anda yapmak zorunda olmam.
المشكلة الوحيدة أن علي فعل ذلك في الوقت المناسب بالضبط

Sizin için kardeşimle, kardeşim için sizinle alâkamı kesmem gerekecek.
أنت ترى أن علي أن قطع صلتي بأخي, وهو يرى أن أقطع صلتي بك

İlk iş, size uygun bir halef bulmam gerektiğini düşündüm.
وأول ما فكرت فيه هو أن علي إيجاد خليفةٍ مناسب

Ortaklığımızı düşünüyordum ve bu işin yürümesi için taviz vermem gerektiğini anladım.
كنت أفكر بشراكتنا، وكيف أن علي أن أتقبل الحلول الوسطى لإنجاح الأمر

Reis de, o yavşağa kör olduğu için para vermem gerektiğini söyledi.
والآن رئيس العمال يقول أن علي دفع المال للوغد لأنه صار أعمى.

diye sordu. O sırada hiçbir fikrim yoktu, sadece bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum.
في ذاك الوقت، لم تكن لدي فكرة عن السبب وراء فعلي، علمت فقط أن علي أن أفعل شيئًا.

Bana kendisine saygı duymam gerektiğini çünkü bu sanatı tam olarak öğrenmesinin tam 18 yılını aldığını söylemişti.
وقال لي أن علي أن أظهر المزيد من الاحترام لأن الأمر استغرق ما يصل الى 18 سنة لأتعلم الأيماء جيداً

Böylece kendimi Troy'a tanıştırmam gerektiğini düşündüm.
لذا أعتقد، أن علي التعبير عن مشاعر الإمتنان لتروي.

Bu kehanet. Birleşme olmadan önce "Shard"ı bulmam gerektiğini söyledi.
وقد قال لي أن علي أن أجد الشظية قبل ذلك، وهذا كل شئ

gerektiğini bilsem bile, kimseyi öldürmek istemiyorum.
لا أريد أن أقتل أحدا حتى وأنا أعلم أن علي فعلها

Ama harekete geçmem gerektiğini senin filmini görene kadar fark etmemiştim!
لكن بعد أن شاهدت فيلمك أدركت أن علي إتحرّك

Bu nazik devlerle iletişim kurmam gerektiğini biliyordum.
عندما عبر من أمامي سرب من الحيتان علمت أن علي التواصل من هذه العماليق المحترمة

Konuşma yapmak istemiyorum. Saklanmam gerektiğini biliyorum.
لا اريد أن أجري حديث قصير أعرف أن علي الإختفاء

Beni, cesaretini kırmak zorunda bırakan, diğer teklifsiz davranışın idi.
بل كان الشعور بالألفة ما شعرت أن علي منعه

O zaman sanırım, Tweet'in video'su ile ilgili bana yardım edecek başkasını bulmam gerekecek o zaman.
إذن أظن أن علي إيجاد شخص آخر لمساعدتي في فيديو تويتس

Danimarka'da yaşamam gerektiği yazıyor.
الجزء المكتوب فيه أن علي العيش في الدنمارك

Bayım, korkarım evi terk etmenizi istemek zorundayım.
سيدي، أخشى أن علي أن أطلب منك أن تغادر المنزل

Sanırım gitsem iyi olur. Balayımı kaçırmak istemiyorum.
أعتقد أن علي الذهاب لا أريد تفويتشهرالعسل.

Gitsem iyi olacak. Annemin toplanmasına yardım etmeliyim.
أظن أن علي الذهاب علي مساعدة أمي في توضيب الحقائب