ويكيبيديا

    "إزعاج" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rahatsız
        
    • rahatsızlık
        
    • gürültü
        
    • sıkıntı
        
    • belası
        
    • zahmet
        
    • kavga
        
    • sıkıcı
        
    • rahatsızlıktan
        
    • rahatsızlığı
        
    • dert
        
    • taciz
        
    • kızdırmak
        
    • bela
        
    • zahmeti
        
    Sanırım kimseyi rahatsız etmemek için çok dikkatli olmaya çalıştığından. Open Subtitles وأعتقد أن السبب يعود إلى حرصك على عدم إزعاج أحد
    Oğlum harcamaları konusunda ne rahatsız edilir ne de sorgulanır. Open Subtitles يجب أن لا يتم إزعاج إبني أو سؤاله عن مصاريفه
    Gerçek aşkı arayışım sizlere bu kadar rahatsızlık verdiği için özür dilerim. Open Subtitles آسف أن بحثي عن الحب الحقيقي كان مصدر إزعاج لكم يا رفاق
    Kaç kere söyledim sana gürültü yapıp misafirleri rahatsız etme diye? Open Subtitles كم مرة طلبت منك عدم إزعاج الضيوف بهذه الضوضاء؟
    Çevrendeki insanlara ne kadar çok sıkıntı verdiğinin farkında değilsin. Open Subtitles لا يوجد لديك فكرة وكم كنت إزعاج حياة الجميع حولك.
    29 senelik Federal hapishane döneminde mahkumların saplantısı, muhafızların da baş belası olan tek şey, kaçmaktı. Open Subtitles طوال 29 عام كإصلاحية فدرالية الشيء الوحيد الذي أهوس نزلائه وأصبح مصدر إزعاج لحراسه هو الهروب
    Beni aslında hiç rahatsız etmiyorsunuz. İkinizi yeniden görmek harika. Open Subtitles لا يوجد إزعاج على الإطلاق من الرائع رؤيتكم مرة أخرى
    rahatsız etmek istemezdim ama ben kimseye saygısızlık etmeyen bir adamım. Open Subtitles لا أريد أن أكون مصدر إزعاج لكني رجل لا ينبغي إهانته
    Anneni de rahatsız etmek istemedim belki de bir biranı içerim. Open Subtitles لم أستطع النوم ولم أرد إزعاج والدتك ربما سآخذك تلك البيرة
    Sonunda pes edene kadar bir erkeği bir yıl boyunca rahatsız eden tipimdir. Open Subtitles لقد كنت فقط من نوع إزعاج الشاب لمدة سنة حتى يستسلم في الأخير.
    Belki bu, onun tarafından rahatsız edilmekten kurtulmanın daha kolay bir yoluydu. Open Subtitles ربما كان أسهل لك أن تتخلص منها بدلا تكون مصدر إزعاج لك.
    Gerçi yanında bulunsam bile Kral, varlığımdan ötürü rahatsız olacaktır. Open Subtitles لكنّي أوقن أنّي حتّى إذا عدت للملك، فسيجدني مصدر إزعاج.
    Kardeşimin huzurundan senin sorumlu olmanın ne kadar rahatsızlık verici olduğunu anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أحدد مدى إزعاج كونك المسؤول عن راحة شقيقتي العقلية
    Acaba Kralla tanışmam çok fazla rahatsızlık yaratır mı? Open Subtitles كنت أتسائل إن لم يكن إزعاج كبير هل تسمح لي بلقاء الملك ؟
    Güney Carolina Savcılığı olarak vermiş olabileceğimiz sıkıntı ya da geçici rahatsızlık için sizden özür dilemek isterim. Open Subtitles أنا أعتذر لك على أي ألم أو إزعاج مؤقت قد نكون سبَبناه لك.
    2203 west olmstead'den gürültü şikayeti aldık. Open Subtitles سوف يرسلون الشرطة. هناك شكوى إزعاج في 2203 غرب أولمستيد.
    Tamam, ama sıkıntı yaratırsa odaları değişiriz. Open Subtitles حسنا لكن إذا تسببت فى إزعاج فسوف نُغير الوضع
    Biz çoğu zaman bir baş belası olarak ayak altında dolaşıyorduk. Open Subtitles ,كنا عقبة في طريقهما .مصدر إزعاج لهما معظم الوقت
    Sanırım bu insanlara bir bardak su istemekten çok daha fazla zahmet veriyorsun şu an. Open Subtitles لا اعتقد بأن الحصول على كأساً من الماء هو أكبر إزعاج لهؤلاء الأشخاص الان
    Bu apartmandan bir şikayet geldi, bir kavga rapor edildi. Open Subtitles لقد جاءني اتصال من هذه الشقة شكوى من إزعاج
    Hemen hemen gece olmak üzere, yani bu can sıkıcı olmaz mı? Open Subtitles لأن الآن الوقت قارب على الليل , وسيكون هذا مصدر إزعاج إليهم؟
    Kabindeki hareketlilikten kaynaklanan rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Open Subtitles نَأْسفُ لأيّ إزعاج حركة مفاجئةِ في القمرة حدثت.
    Kendi başıma gelenleri, hapse atılmamdan doğan rahatsızlığı... saymazsam, doğrusu pek umursamamıştım. Open Subtitles لكن ما لحق بي لم يضايقني بتاتاً عدا ما لقيته من إزعاج كوني سجيناً
    Şansına, o herif derdime dert eklemekten başka bir işe yaramazdı. Open Subtitles لحسن حظّك أنّ ذلك الرجل لم يشكّل إلاّ مصدر إزعاج لي
    Hemen aleyhlerine dava açmalıyız. Bu resmen taciz. Open Subtitles الآن ,يجب علينا مقاضاتهم هذا هو إزعاج واضح
    Sanat Dünyası dergisine yazı vereceğim. Editörü kızdırmak istemem. Open Subtitles لدي مقالة سأسلمها لمجلة عالم الفنّ وأنا لا أستطيع إزعاج المحرّر.
    Müşterileri rahatsız ediyorsunuz ve başa bela oluyorsunuz. Open Subtitles تضايقون الزبائن وتجعلون من أنفسكم مصدر إزعاج
    Ne zahmeti Hocam, Hadi gidelim, araba bekliyor. Open Subtitles ليس هناك أي إزعاج شيخنا هيا بنا السيارة في انتظارنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد