Onları vücudumuzdan alıp kanser ilaçları için itfaiye araçları olarak kullanabiliriz. | TED | وبذلك يمكننا جمعها من الجسم واستخدامها كسيارات إطفاء او كعقاقير للسرطان |
Yardıma çağrılsınlar diye yangın başlatan itfaiye görevlileri de vardır. | Open Subtitles | وكان هناك رجال إطفاء وضعوا معداتهم حتى يُسمح لهم بالدخول |
Bir itfaiyeci olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmek istiyor. | TED | هو يريد أن يعرف كيف يكون شعور أن يكون رجل إطفاء. |
Çatıdaki aynı grup, iki ilaveyle beraber çocukları kurtaran kadın ve bir itfaiyeci... | Open Subtitles | نفس المجموعة التي كان ستصعد إلى السطح واثنين إضافيين المرأة التي أنقذت حياة الطفلين إضافة إلى رجل إطفاء |
Komutanım konsantre olamıyorum, televizyonu kapatabilir miyiz? | Open Subtitles | سيدي القائد ، لا أستطيع التركيز هلّ يمكن إطفاء التلفزيون؟ |
Işıkları söndür, koca adam. | Open Subtitles | آن أوان إطفاء الأنوار أيُّها الصاح الضخمِ. |
Demek istediğim, itfaiye ekipleri, insanların ölmesine alışkındır Amy ama bu şekilde değil. | Open Subtitles | نعم. أَعْني، رجال إطفاء مُتعودون عَلى رُؤية الناسِ يَمُوتونَ، أيمي، لكن ليس كذلك. |
Dört itfaiye ekibi şehrin doğusunda kontrol edilemeyen yangında kapana kısılmış. | Open Subtitles | أربعة فرق من الإطفائيين علقوا في إطفاء حرائق الغابات شرق المدينة |
Baş kahraman Montag geriye kalanı yok etmekle görevli olan bir itfaiye eri. | TED | بطل الرواية، مونتاغ، هو رجل إطفاء مسؤول عن تدمير ما تبقّى. |
Yani bir çocuk itfaiye kostümü giydiğinde o kimliği denemeye başlıyor. | TED | لذا عندما يلبس الطفل ثياب وكأنه رجل إطفاء فإنه يبدأ بتجربة هذه الهوية. |
Ama onları itfaiye aracı olmadan, ulaşım, merdiven ve gerekli ekipmanları tedarik etmeden yolluyoruz. | TED | و نحن نُخرِجهم ولكن بدون سيارة إطفاء و لذا بدون وسائل نقل و بدون سلالم وبدون معدات للطوارئ |
Geleneksel itfaiyeci soyundan biri olsun istedim. | Open Subtitles | أريد شخصاً ينحدر من سلالة رجال إطفاء تقليديين |
İtfaiyecilerin tuhaf tarafı... gece gündüz itfaiyeci olmaları. | Open Subtitles | الشئ الطريف فى رجال الإطفاء أنهم رجال إطفاء ليلاً ونهاراً |
Bugün ABD'de 1.200.700'ün üzerinde aktif itfaiyeci var. | Open Subtitles | يوجد الآن حوالى 1,200,700 رجل إطفاء فى الولايات المتحدة |
Hey Ramona, müziği kapatabilir misin lütfen? | Open Subtitles | رامونا , أيمكنك إطفاء الموسيقى من فضلك ؟ |
"Işıkları söndür". Peki... ışıkları yak! | Open Subtitles | إطفاء ، إذن ، إشعال. |
Yapabildi mi peki? O şeyi kapatmak için stop düğmesine basın Müfettiş. | Open Subtitles | طريقة إطفاء تلك الدمية هى ضغط الزر للداخل , أيها المفتش |
Telefonlarınızı vs. kapatmayı unutmayalım ve lütfen fotoraf çekmeyelim. | Open Subtitles | من أجل عرض خاص جداً تذكروا إطفاء جميع جوالاتكم وبياجركم |
Bu lamba açma kapama düğmesinin bir tarafında ışık seli yazarken diğer tarafında kapalı yazıyor. | TED | هذا المفتاح الكهربائي الذي يُقرأ، على أحد الجوانب، سريان الضوء، وعلى الجانب الآخر، إطفاء. |
Pekala, bu odada ne kadar kayıt cihazı varsa hepsini kapatın. | Open Subtitles | حسناً,لن أتكلم مُطلقاً قبل أن يتم إطفاء جميع مُعدات التسجيل في هذه الغُرفة |
Ev kullanımı için geliştirdiğimiz yangın söndürme bombası bu. | Open Subtitles | هذه قنبلة إطفاء حريق طوّرناها للإستعمال المنزلي. |
- İtfaiyeciyim. Eskiden. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | أنا رجل إطفاء, رجل إطفاء سابق كنت رجل إطفاء |
A, gittikçe sisteme muhtaç oluyor, bu yüzden bunu yapması o kadar kolay değil. Örnek olarak internetin kapatma düğmesi nerede? | TED | أولاً، إن هذا الأمر ليس سهلاً لاسيما إذا أصبحنا نعتمد على النظام . مثلاً، أين يوجد مفتاح إطفاء الإنترنت؟ |
Bu ibareyle ışıkları söndürmek gibi sıradan bir iş çevreye katkı sağlamaya dönüşebilir. | TED | هذا المؤشر يعيد صياغة نوع المهمة الدنيوية في إطفاء الأنوار وتحويلها بدلاً من ذلك إلى مساهمة بيئية |
Artık sinyali kapatabilirsin, çok rahatsız edici. | Open Subtitles | يمكنك إطفاء الضوء الوامض الآن أنه مزعجٌ حقاً |
Siktigimin zencisinin evini söndürmeye ugraşırken... aslında bunu yapması gerekmiyordu. | Open Subtitles | يحاول إطفاء نيران التي تشتعل من حي السود كان من المفترض ألا يهتم بذلك |
Eskiden itfaiyeciydi | Open Subtitles | في وقت سابق، رجل إطفاء العجوز. |