ويكيبيديا

    "إلاّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece
        
    • yoksa
        
    • başka
        
    • tek
        
    • yalnızca
        
    • tabii
        
    • ancak
        
    • dışında
        
    • sürece
        
    • hariç
        
    • Tabi
        
    Yaklaşık 3 senedir orada bulundum ve sadece bir oyunda rol alabildim. Open Subtitles فقد قضيتُ بها ثلاثة أعوام تقريباً ولم أظهر إلاّ بعمل إنتاجيّ واحد
    sadece 24 saat uzakta kalmıştım. Hatırlatta gelecek sefere bir hafta uzaklara gideyim. Open Subtitles لم أغب إلاّ لـ24 ساعة، ذكرني أن أغيب لمدة أسبوع في المرة القادمة
    Silahını indir seni deli sürtük yoksa yemin ederim ki-- Open Subtitles ضعي المسدس على الأرض أيتها الحقيرة المجنونة و إلاّ فأقسم
    Tıkırtıyı duyuyor ama ne olduğunu görmek için gelip bakmaktan başka çaresi yok. Open Subtitles سمعت الطرق على النافذة ولم يكن لديها الخيار إلاّ الاقتراب لترى ما هو
    Okula gittiğim ilk günden beri, tek isteğim eve dönmekti. Open Subtitles منذ غادرت إلى المدرسة، لم أشأ إلاّ العودة إلى البيت
    Yani yeterli büyüklükte ve yıldızlarından yeterli uzaklıkta olan gezegenler bulmak yalnızca başlangıç. TED لذلك فإن العثور على كواكب ذات حجم مُناسب وتقع على البُعد الصحيح عن نجومها ما هي إلاّ البداية
    tabii o psikopat katil bir ruh tarafından ele geçirilmediyse. Open Subtitles حسناً، إلاّ لو كان قاتلاً مجنوناً ممسوساً من قبل شيطان.
    ancak benim için böyle bir uyum sadece eşimle olur. Open Subtitles لكن بالنّسبة لي، مثل ذلك التناغم لايقبع إلاّ في سيّدتي
    Karanlık madde etkileşim yapmayı pek sevmez, kütleçekimi ile olan dışında. Tabi onun hakkında daha fazlasını bilmek istiyoruz. TED المادة المظلمة هي أمر لا يحبّذ التّفاعل كثيرا، إلاّ من خلال الجاذبية، وبالطبع نحن نرغب في معرفة المزيد عنها.
    Ayrıca yapmam gereken bir işim var. sadece henüz yeteri kadar sarhoş olmadım. Open Subtitles كما أنّ لديّ أموراً أقوم بها، إلاّ أنّني لستُ ثملاً بما يكفي بعد
    Arılar o kadar güçlü saldırıyorlar ki sadece bir peteği çalabiliyor. Open Subtitles يٌقاتل النحل بضرواة، فلا تملك وقتاً كافياً إلاّ لنهب قُرصاً واحداً.
    Okul işleri yapıyor olmam gerekiyor ama aslında sadece erteliyorum. Open Subtitles يُفترض بي أن أقوم بعمل واجباتي، لكنني أماطل ليس إلاّ.
    Seyret ve öğren! sadece profesyonellerin becereceği manevralar yapmak üzereyim. Open Subtitles راقب وتعلم يبدو أنني سأقوم بشيء لا يفعله إلاّ المحترفين
    sadece doğrular yazılsaydı, benim gibi avukatlara ihtiyacınız olmazdı. Open Subtitles إذا كانت الصحف لا تنشر إلاّ الحقائق لما احتاجت محامياً مثلى
    Eğer bunun için bir kuponum yoksa. Open Subtitles إلاّ إذا كان معي كوبون تخفيض لهذا الحدث لا يوجد
    Bana Yahudilerin dua etmediklerini mi söylüyorsun, tatlım? Eğer itirazın yoksa... Open Subtitles اليهود يصلّون أيضاً إلاّ إذا كان لديه اعتراضا
    Şansına, o herif derdime dert eklemekten başka bir işe yaramazdı. Open Subtitles لحسن حظّك أنّ ذلك الرجل لم يشكّل إلاّ مصدر إزعاج لي
    Ve bunun tek açıklaması atmosferin tersine dönüyor olması. - Pekâlâ. Open Subtitles ولا تُوجد طريقة أخرى لتفسير ذلك، إلاّ بأنّ الغلاف الجوّي ينقلب.
    Biliyor musun, o kız yalnızca yap-bozun küçük bir parçası. Open Subtitles أنت تعلم بأنّ تلك الفتاة ما هى إلاّ جزء صغير من اللغز
    - tabii, çekle ödenmiş ama işaretlenmesi gerekli görülmemiş de olabilir. Open Subtitles إلاّ لو دفع عن طريق شيك فلن يرفع أيّ أعلام حمراء.
    Fakat devriye ancak insanın kuzey kutbundaki en eski dostunun yardımıyla mümkün. Open Subtitles لكن لن يُكتب النجاح لمهمة الدورية إلاّ بمساعدة وليف القارة الشمالية الأسنّ
    Bana göre bu cadı avcılığı dışında hiçbir şeye dönmüyor. Open Subtitles على قدر اهتمامي بالموضوع، إلاّ أنه أصبح يشبه صيد الساحرات
    Bir sorun olmadığı sürece, kocanızla görüşmek istiyorum. Open Subtitles إلاّ إذا كان حديثي مع زوجك سيكون مشكلة. ولماذا يكون حديثك معه مشكلة؟
    İkinizin oldukça iyi bir planı vardı, ön göremediğiniz birşey hariç. Open Subtitles كانت لديكما خطة جيّدة، إلاّ أنّه كان شيء واحد لمْ تتوقعه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد