"إنه أمر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Çok
• bir şey
• Bu çok
• bir durum
• - Bu
• Bu bir emirdir
• bir şeydir
• bir mesele
• bir olay
• Bu biraz
• Bu sadece
• verici

Bu, dünya çapında Çok yaygın, fakat biz aşk için yaratıldık.
إنه أمر شائع جداً في جميع أنحاء العالم ولكن خلقنا لنحب.

Zor bir şey, kolay değil ve bunu Çok kişiselleştiriyorum.
إنه أمر صعب. ليس سهلًا، وأنا أجعل منه شخصيًا جدًا.

bir şey yediğim yok! Zeki olmalı, dürüst olmalı, nazik olmalı.
إنه أمر غريب, عندما تسألهم عن أكثر ما يقدّرونه في الرجل

Bütün bu suyu tuvaletten aşağı boşaltıyoruz, bu Çok kötü.
لقد قمنا بوضع جميع هذه الأمور جانبا، إنه أمر مفزع.

Çok üzücü bir durum. Zavallı adam antrenör ekibimizden biri.
إنه أمر محزن الرجل المسكين هو أحد أعضاء فريق التدريب

JN: dünya barışından Çok daha akla yatkın, ve kesinlikle daha yakın.
جيهان: إنه أمر ملموس أكثر من السلام العالمي، وهو بالتأكيد أكثر إلحاحاً.

J.D. bu Çok tuhaf. Tüm geleceğim önümdeydi ve ben bir kalemde sildim.
إنه أمر غريب ، مستقبلي بأكمله كان أمام ناظري ولكن تركته وتخليت عنه

Bu Çok komik. Nereye baksan, ormanın tarihi gücünü hissedebiliyorsun.
أعني، إنه أمر غريب حيثما تنظر تشعر بالطاقة القديمة للغابة

- Tüm arkadaşların dışarıda eğleniyor- - Biliyorum berbat bir şey. Biliyor musun?
كل أصدقائكم يستمتعون كلا إنه أمر مقرف من الدنائة أن يعاملوك بهذه القسوة

O gece, benim zorla yıkanmamı isterken, adamın yaptığı bir şey vardı.
إنه أمر فعله الرجل بتلكَ الليلة التي أرغمني فيها على غسل نفسي

Alışkanlık olmuş. Bu çocukken öğrendiği bir şey olur, yetişkinken değil.
هذا بحكم العادة إنه أمر تعلّمه حين كان طفلاً وليس كراشد

Sevdiğin insanın sevgine karşılık vermemesi Çok kötü bir şey.
إنه أمر قاسي عندما تحب شخصاً ولا يبادلك نفس الشعور

Bu, Çok çok gerçek ve Çok ciddi sonuçlar doğurabilir.
إنه أمر جداً، جداً حقيقي و له عواقب حقيقية جداً

Her iki şekilde de Kuşaklılar için berbat bir durum.
أي كان الأمر ، إنه أمر صعب بالنسبة لمواطنين الحزام

- Genellemeden önce bir yılımız var. - Bu geçici.
وحتى سنة قبل الحدث العام إنه أمر مؤقت, سأتخطى الأمر

Ateşi kesin. Ateşi hemen kesin! Bu bir emirdir.
أوقفوا إطلاق النار ، أوقفوا إطلاق النار حالا إنه أمر ، أوقفوا إطلاق النار

Bu da Çok doğal bir şeydir, ama bakın kuzenim Ceil'i ele alalım. Tina gibi güzel değildir.
إنه أمر طبيعي ، ابنة عمي سيل على سبيل المثال ليست بجمال تينا على الاطلاق

Basit bir mesele ama bir mesele var.
كلا يا صديقي إنه أمر بسيط ما عدا شئ واحد

Aile adı ve geleneği canlı tutmak önemli bir olay bizimkiler için.
إنه أمر مهم بالنسبة لوالدي أن تحصلي على اسم عائلتنا لمواصلة التقليد.

Bu biraz garip ama benim hangi noktadan geldiğim düşünülünce baban gibi insanları hep takdir etmişimdir.
إنه أمر غريب لكن بالنسبة لمنشأي لطالما أعجبت بالرجال أمثال والدك

Bu sadece formalite Bay Travalian. Bizi koruduğu gibi sizi de korumak için. Eminim koruyordur.
إنه أمر شكلي فقط يا سيد ترافليان, الأمر يعنيك كما يعنينا

Preston Reed: Oldukça heyecan verici ve gerçekten gurur duyuyorum, onur duyuyorum.
ريد بريستون: إنه أمر مذهل، وأشعر بالفخر والأعتزاز حقاً.