"إنه مجرد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sadece bir
• Bu sadece
• O sadece
• Bu bir
• O daha
• Alt tarafı
• O bir
• işte
• Altı üstü bir
• O yalnızca bir

Sadece bir düğün. Dünyadaki her ülkede, her gün insanlar bunu yapıyor.
إنه مجرد زفاف يقوم به الناس كل يوم بكل دولة في العالم

O Sadece bir tiyatro yönetmeni. Bu onun suçu değil.
إنه مجرد مخرج مسرحي ليس له ذنب في ما حصل

ve her gece. Bu Sadece bir toplantı hemen umutlanmayalım.
وكل ليلة. إنه مجرد اجتماع، لا يجب أن نتأمل كثيراً.

Elbette Bu bir tahmin fakat bombaların kalabalık bir bölgede kullanılacağını varsaymak durumundayız.
صحيح إنه مجرد تخمين لكن علينا التفكير لو قاموا بتفجير مكان مكتض بالبشر

Sadece bir tane kase ve biraz yiyecek. Teşekkür ederim.
ـ إنه مجرد صحن وبعض من الطعام ـ شكراً لكِ

Onu tanıdığımı sanıyordum. Hatta tanıdığıma emindim ama Sadece bir reklammış.
ظننتُ إنّي أعرفها، كنت واثقاً بإنّي أعرفها، لكن إنه مجرد إعلان.

- Hayır. Evet ama hayır. O Sadece bir piyon.
حسناً، أجل، لكن لا في الحقيقة إنه مجرد فأر تجارب

O Sadece bir çocuk, sadece küçük bir çocuk. Ne yaptığını sanıyorsun?
إنه مجرد طفل ، مجرد طفل صغير ما الذي تفعلينه بحق الجحيم؟

Bu nedenle sosyal medya kullanmadığını söylemek ciddi bir sosyal tutum değildir Sadece bir eğlence biçimini diğerleri için reddetmektir.
لذلك رفضك استخدام وسائل التواصل الاجتماعي لا يجب إعتباره موقِف إجتماعي كبير. إنه مجرد رفض أحد أشكال الترفيه للغير.

O Sadece bir müdür. O da emirleri uygulamaktan delirmek üzere.
إنه مجرد مدير ، لقد أصابه الجنون لمحاولته تنفيذ الأوامر

Ve kötümser insanlar diyebilir ki, Bu sadece akıllı bir işadamı kendi pazarlamasını yapmak için ne gerekiyorsa yapıyor.
و المنتقدون من المحتمل أن يقولوا, إنه مجرد رجل أعمال محظوظ يقوم بالمطلوب منه ليطبق نمط تسويقى معين

Oh, Bu sadece saçmalık tatlım. Bir şekilde o kapıdan girmem gerekli.
إنه مجرد كلام يجب أن أدخل من الباب بطريقة ما

Bu Sadece bir önlem. Bu bir kez bana yapıldı ve ben de takmak zorundaydım.
إنه مجرد إحتياط ، لقد تعاملت مع هذا الجهاز سابقا و إضطررت لإرتداء هذا أيضا

Bakın, O sadece servis elemanı olmak istemeyen bir hiç.
أنصت، إنه مجرد شخص تافه لا يريد العمل كفتى توصيل.

O sadece, hafızası olmayan ve ansiklopedilerden edindiği bilgilerle can sıkan biri.
إنه مجرد فتى بدون ذاكرة ولديه معرفة دقيقة ومزعجة في الموسوعة العالمية.

- Sakin ol. Bu bir uyku getirici alfa ritim düzenleyicisi.
إهدأ يا مارتي إنه مجرد منوم بمولد بموجات ألفا.

O daha küçük bir çocuk. Ondan ne öğrenebilirsiniz?
إنه مجرد ولد صغير ماذا يمكنكم ان تتعلموا منة؟

Olur. Alt tarafı bir düğün, kimin ne giydiğinden kime ne?
ممـــتاز ، إنه مجرد زفاف من يهتم بمــا يلبس الناس ؟

Merak etme. O bir mürekkep uzmanı. Hiçbir şeyden şüphelenmeyecek.
لا تقلق، إنه مجرد خبير بالأحبار ولا يشك في شيئ.

Bu da ne? Aradığın şey bu işte bütün ihtişamı ile.
إنه مجرد رأس لتمثال لا قيمة له ذلك الذي تبحث عنه

Altı üstü bir dans gecesi. Büyütülecek ne var?
أقصد, إنه مجرد رقص ماهو الشيء الهام؟

Evet ama O bir yıldız değil. O yalnızca bir oyuncu.
أجل، لكنه ليس نجما، إنه مجرد ممثل