Bir bakalım. Set için kira ödüyoruz ve kale için de. | Open Subtitles | و الآن، دعني أرى، يتوجب علينا دفع إيجار للإعداد و القلعة |
kira sözleşmesi iptal edilebilir Amiral ve ablam kendilerine başka bir ev bulabilirler. | Open Subtitles | إلغاء عقد إيجار كلينج وأنه مع أختي سيدبران منزلاً آخرلهما هذا كل شئ |
Demek istediğim işe yeni başladığımda benimde bir sürü kira çekim karşılıksız çıktı. | Open Subtitles | أقصد، يجب أن تعرفي كم فاتورة إيجار قفزت عاليًا عندما كنت في البداية |
Bütün müvekkillerinin kirasını ödüyor musun yoksa sadece beğendiklerininkini mi? | Open Subtitles | هل تدفعين إيجار كل موكليك أم الذين تحبينهم فقط ؟ |
Ona kemirgenlerle dolu bir evin kirası olmayacağını söyledim. | Open Subtitles | قلت له ما مِن داعٍ لدفع إيجار عقار مليء بالقوارض |
Eğer ev kredisi veya kirayı ödeyebilmek için bir odanı kiraya vermen gerekiyorsa, bunu yap. | TED | إن احتجت أن تحصل على وجبات تعينك على التوفير لسد الرهن الذي عليك، أو لدفع إيجار سكنك؛ اطلب ذلك. |
Ve kendime ait dairem olmadığı için şimdilik burada kira vermeden kalacağım. | Open Subtitles | وبما أنني لا لديك شقة الحق الآن، وسوف يبقى هنا بدون إيجار |
Ev sahibi geldi. 1 aylık kira bir süre daha idare edermiş. | Open Subtitles | مالك العقار مرّ علينا، لقد قال إيجار شهر واحد سيكون لابأس به. |
Herhangi bir kira ödemeden altı yıl orada kaldık. | TED | بقينا هناك لمدة ست سنوات دون دفع أي إيجار. |
5000 depozit, ayda 600 kira. | Open Subtitles | ، خمسة الآف فرنك مقدم . و ستمائة إيجار شهري |
Para yok. İş yok. kira yok. | Open Subtitles | لا نقود، لا عمل، لا إيجار عدت لحياتي الطبيعية |
Öyleyse eve geri dön ve kira ödeme. | Open Subtitles | عد إلى المنزل فالحياة بلا إيجار في المنزل |
Sanırım senin ona 266 pound kira borcun varmış. | Open Subtitles | يعتقد بأنك تدين له بـ266 جنيه إيجار متأخر |
Bu ayın kirasını ödedi ama bir arkadaşını ziyarete gideceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد دفعت إيجار الشهر كاملاً، لكن قالت أنّها ستذهب لزيارة صديق. |
Normalde son ayın kirasını almak için insanların peşinden koşmam gerekir. | Open Subtitles | أقصد، أضطر عادة لمطاردة المستأجرين لأحصل على إيجار الشهر الماضي فحسب |
Gerçi, geçen ayların kirasını kar kürüyerek ödedi. | Open Subtitles | بالطبع ، لقد قام بجرف الجليد لدفع إيجار الشهور الماضية |
Buranın aylık kirası 75 dolar. Bize özel, merkezi ve mükemmel. | Open Subtitles | إيجار المكان كله 75 في الشهر مكان خاص ومركزي ومتكامل |
Onun yerine, sonraki yemeğini nerede yiyeceğini ve ailenin bu ay kirayı nasıl ödeyeceğini düşünüyorsun. | TED | بدلًا من ذلك تفكر كيف ستؤمّن وجبتك التالية وكيف ستدفع عائلتك إيجار هذا الشهر. |
Gerekli belgeleri hazırlıyoruz. kiralık arabalar, uçak bilet-- | Open Subtitles | وقد جهزنا بعض الأوراق تدل على إيجار سيارة |
100 dolar da gecelik kiralama ücreti var. Tabii kotumu giymemi istemiyorsan. | Open Subtitles | ومئة دولار ثمن إيجار الفستان إلا إن كنت تريدني أن أرتدي الجينز |
Ayda birkaç kez üstüme çıkmasına izin veriyorum, o da benim kiramı ödüyor. | Open Subtitles | أسمح له بالتسلق فوق مرتين في الشهر وهو يدفع إيجار منزلي |
Bay Eager, hepimiz için yeterince yer var. Gitmek zorunda... | Open Subtitles | سيد (إيجار) توجد مساحات كافية للجميع ولست مضطر إلى أن... |
Neden? Seni kovacağını söylüyor. kiranı ödemiyormuşsun. | Open Subtitles | أنت أخبرتها بأنك ستترك الغرفة، ولم تدفع ما عليك من إيجار |
Bazı eşyaları rehin vererek kiraladım. | Open Subtitles | لقد أخذت المنزل إيجار مقابل رهن بعض الأغراض |
Belki New York'ta kiralamak üzere bir daire almıştır. | Open Subtitles | حسنا ، ربما حصلت على إيجار من الباطن في نيويورك. |
Burası, uygun bir fiyatla sana kiralanmış olan bana ait bir mülk... ve ben içki istiyorum. | Open Subtitles | إنه مبناي وقمت بتأجيره لك مقابل إيجار زهيد وأريد شرابا |
İnşaat şirketim New York'a taşındığında, kiralar çok yüksekti o yüzden biz de sadece bir yıllık leasing yaptık. | Open Subtitles | عندما أنتقلت شركة الإنشاءات خاصتي إلى نيويورك ، أصبح الإيجار بمنأى عن الأنظار لذا قد أخذنا إيجار لمدة سنة واحدة |