sana diyorum, ne kadar uzak görünse de, söylediklerim oğuldan, İsa'dan geliyor! | Open Subtitles | ها انا اخبرك ان كل هذا هو ان الخزان لم يمتلئ بعد |
Frank, bir şey söyleyeyim mi, bu iğrenç şeyi bir Yahudi bile yiyemez! | Open Subtitles | فرانكى , سوف اخبرك بالحقيقة ولا حتى اليهودى يمكنه ان يأكل هذا القرف |
söylüyorum ya, o adamları tanımıyordum. Bir şeyler içmeye geldiler, o kadar. | Open Subtitles | انا اخبرك انني لا اعرف هؤلاء الرجال اتوا للشرب، هذا كل مااعرفه |
söylemek istemezdim ama, buyuk yalan diye bir sey yok. | Open Subtitles | حسناً, اكره ان اخبرك بهذا لكن ليس هناك كذبة كبيرة |
Babam konuştuğunuzda benim hakkımda size bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | هل اخبرك والدي اي شئ عني حين تحدثت اليه ؟ |
Çok geç olduğunu biliyorum, affedersin. sana bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | اسفة لأن الوقت متأخر انا فقط يجب ان اخبرك شيئا |
Milo, sana ofisime girmeden önce kapıyı çalmanı söylememiş miydim? | Open Subtitles | مايلو , الم اخبرك بالطرق قبل ان تدخل مكتبى ؟ |
Tamam. sana belediye başkanının yeniden seçilebilmek için çetelerden yardım aldığını kim söyledi? | Open Subtitles | فليكن ، من اخبرك ان الحملة الانتخابية للعمدة تلقت مساهمات من المافيا ؟ |
sana söylüyorum, iki saniye içinde bu kadının ağzını burnunu kırabilirim. | Open Subtitles | انا اخبرك. انا ابعد ثانيتين من ممارسة الجنس مع هذه العاهرة |
Tüm gün burada kalma çabam yok. Ve şunu söyleyeyim. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون هنا طوال اليوم و انا اخبرك |
Size bir şey söyleyeyim, Bay Kuzgun, Bay Hatunu Avucunda Tutan Harika Kişi. | Open Subtitles | دعني اخبرك شيئا سيد ريفين سيد رائع جدا واحمل اسم فتة سوداء مثيرة |
Ben sadece olduğu gibi söylüyorum dostum. Bunu anlayışla karşılayabilirsin. | Open Subtitles | إنى اخبرك كما أسمع، يا صديقى يمكنك أن تقدّر ذلك |
Terry. Ben Randy. Sadece dün gece ne kadar eğlendiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | مرحباً تيري انا راندي اردت ان اخبرك انه كان وقتاً جيداً البارحة |
sana her zaman gerçeği söylemek istedim. Sadece nasıI söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | كنت دائماً اريد أن اخبرك الحقيقة ولكن كنت لا اعرف كيف |
Çim biçme makinası tamir etmeyi bildiğini sana kim söyledi? | Open Subtitles | من اخبرك بأنك تسطيع اصلاح آلة قطع العشب عمي جو. |
Şimdi tamamiyle iyi olduğumu söylemeliyim. | Open Subtitles | اشعر بتحسن الأن دعني اخبرك هل تعلم ماذا تسمى حالتي ؟ |
Size bu adamın yanında çocukluğunu geçirmenin ne demek olduğunu anlatayım. | Open Subtitles | دعوني اخبرك عن كيف ان تنشأ مع مثل هذا لتقدّس شخصاً |
Ve sana söyleyeceğim şudur ki, bu oldukça iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | و سوف اخبرك شيئاً .. ان ذلك شعور جميل جداً |
Hayır, ama başka bir şeye bakarak onun Bay Paine olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لا, ولكنى استطيع ان اخبرك بشئ آخر على انه ليس السيد بيين |
Baban hakkında sana hiç bir şey söyleyemem çünkü onu hayatımda hiç görmedim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخبرك بأى شئ عن ابيك لأننى لم أره مطلقا |
sana söylemedim cünkü bunun büyük bir sorun oluşturmasini istemedim. | Open Subtitles | انا لم اخبرك لانني لم ارد ان اجعله بالامر الهام |
Mektubu okuduğum zaman kişisel olarak ne düşündüğümü sana söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا اريد ان اخبرك عمّا ظننته انا شخصيا عندما قرأت الخطاب |
sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha söylemişti... karışmaya devam edersem boynumu kıracakmış. | Open Subtitles | لقد اخبرنى شيئاً آخر لم اخبرك به أننى لو تدخلت كما تسميها فسيكسر عنقى |
Bu sabah san söylemeye çalıştım, ama beni dinlemedin. | Open Subtitles | لقد حاولت ان اخبرك هذا الصباح, ولكنك لم تستمع لى |