"ارادت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istedi
• istiyordu
• istediği
• isterse
• istiyor
• istemişti
• istemiş
• istediğini
• istiyorsa
• ihtiyacı
• isteyen
• istiyormuş
• isterdi
• istese
• isteseydi

Joni hep evlenene kadar beklemek istedi ama sonra Dickie Dolan'a verdi.
جوني لطالما ارادت ان ننتظر الى ان نتزوج واستـسلمت الى ديكي دولان

- Lembridge'li kadınlardan biriydi o. Ben ayrıldıktan sonra çadırı açık tutup el falı bakmak istedi.
لقد ارادت أبقاء الكشك مفتوحا بعد مغادرتى وان تزاول مهنتها فى قراءة الكف

Biliyor musun, ben bir çocukken, annem beni papaz yapmak istiyordu.
اتعرفين انه عندما كنت صبيا ارادت امي ان تجغل مني كاهناَ

Partiden ayrldığımız zaman, ...Jill'e daha sonra istediği zaman gelebileceğini söylemişti.
عتدما غادرنا للحفلة اخبر جيل ان بامكانها المجيئ لاحقا اذا ارادت

Ona kimlerin kötü adam olduğunu sor, elbette seninle konuşmak isterse.
اسالها عمن يكون الشرير و اسالها ان ارادت الذهاب معك ؟

İşte Ann'in istediği bu. O dışarıda kanoculuk yapıyor olmak istiyor. O dışarıda dağlara tırmanıyor olmak istiyor.
هذا ما ارادته آن ، أرادت ان تكون بالخارج تجدف، ارادت ان تتسلق الجبال.

Bayan Verber büyük bir karton istemişti, ben de onu götürdüm.
ماذا كنت تفعل اعلى ؟ لقد ارادت السيدة فيربر كرتونا كبيرا,فاحضرته لها

Senin doğum gününde alacağı şeyler için onun tavsiyesini istemiş.
لقد ارادت نصيحته بشأن شئ ارادت شرائه بمناسبة عيد ميلادك

Doktor, çocuğu olmayacağını söyleyince çiftçinin eşi beni evlatlık almak istedi.
وزوجة المزارع ارادت ان تتبنانى لأنها لاتستطيع الأنجاب

Katie adınızın iyi bir şekilde anılması için Bud'ın koleje gitmesini istedi.
ارادت والدتك من بود ان يذهب للكلية ليغير من سمعتك

Kokaini yeniden denemesinin... onu öldürüp öldürmeyeceğini öğrenmek istedi.
ارادت ان تعرف.. اذا كان الكوكايين سيقتله لو انه تعاطاه مرة اخرى.

O bir şey değil. Doktor önlem olarak almamı istedi.
هذا غير هام ، لقد ارادت الطبيبه ان اتخذ اجراء وقائى

Neyse, herkesin de biraz geç kaldığını söylememi istedi... ve 1:30'da yetişebilir misiniz diye sordu.
على اى حال,ارادت ان تخبرك ان هناك بعض التأخير وان اللقاء قد تأجل للساعه الواحده والنصف

Revirdekiler kızınızın geldiğini söylememi istedi.
العيادة الطبية ارادت أن أبلغك أن ابنتك هنا

Çocukken bir film yıldızı ya da zoolog olmak istiyordu.
ارادت أن تصبح ممثلة افلام عندما تكبر أو عالم حيوانات

Uyuşturucu dairesi kartellerle savaşmak için daha çok adam istiyordu.
ادارة مكافحة المخدرات ارادت احذية أكثر على الارض لمحاربة العصابات.

Yeni Ağaç Bayramı geleneğimizde Sabrina'nın istediği gibi ağaç diktik.
في يوم الاشجار الخاص بنا زرعنا اشجار كما ارادت سابرينا

İsterse kameraya zarar verebilir.
نتيجة لذلك, فإنها تستطيع تخريب الكاميرا إذا ارادت ذلك

Hamile miydi? Bu çocuğu istiyor muydu?
هل كانت حامل ؟ هل ارادت ان تحتفظ بالطفل ؟

Biz bunu aldığımız zaman Sonia ucuz olanı almak istemişti ama ben kaliteli olanı almaya onu ikna ettim.
اعرف , عندما اشتريتة سونيا ارادت سرير رخيص لكننى اقنعتها بهذا

Ben küçükken annem, verimli arazisini korumak... için bir bent yapmak istemiş.
‫والدتي، عندما كنت صغيرة ‫ارادت بناء سد ‫لحماية أرضها ذات النمو الجيد

"...bugün buraya gelmenizi istediğini biliyor olmalısınız..." dedi.
ينبغى أن تعرفا أن أمى قد ارادت منكما المجئ إلى هنا اليوم

Eğer Birleşik Devletlere girmek istiyorsa, kurallarımızı kabul etmek zorundadır.
اذا ارادت أن تدخل للولايات المتحدة فبجب أن تقبل بقانوننا

Onun pasaporta ihtiyacı vardı benim de...
ارادت جواز السفر وانا اردت ان اكون ايجابياً

Ve beni bir yetişkin olarak tanımak isteyen kadın beni nihayet tanıdığında bir kutu küle dönüştü ve benim ellerime kondu.
وكأمرأة ارادت ان نتعارف كبالغين تعرفت علي, تحولت الى صندوق من الرماد تم وضعه بين يدي.

Zavallı şey, kocasına son bir kez veda etmek için bir kaç saat başbaşa kalmak istiyormuş.
المحزن انها ارادت قضاء النصف ساعة الإضافية القادمة لوحدها لِتُودع زوجها

Büyükannenin aklı başında olsaydı yüzüklerini kesinlikle benim takmamı isterdi.
جدتك ارادت مني أن احصل على خواتمها اذا فقدت الذاكرة

Ben bugün erkekler hakkında kesin bir şey öğrendim, ...eğer bir kızı istiyorlarsa onu alırlar kız istese de istemese de.
اكتشفت اليوم أن بعض الرجال عندما يريدون فتاة فهم يأخذونها .سواء ارادت ذلك ام لا

Pardon ama Samantha çiftliğini geri almak isteseydi, bankayla bir anlaşma ayarlayamaz mıydı?
المعذرة ولكن لو ارادت سامانثا الحصول على مزرعتها ألا يمكنها ترتيب خطة دفع مع البنك؟