ويكيبيديا

    "ارتفاع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüksek
        
    • yüksekliği
        
    • yükseklikte
        
    • yükselen
        
    • artış
        
    • yükseliyor
        
    • artışı
        
    • yüksekte
        
    • yükseklik
        
    • yüksekten
        
    • boyu
        
    • yukarıda
        
    • artıyor
        
    • yükseklikten
        
    • yüksekliğinde
        
    yüksek emtia fiyatları ile ihracat yapan ülkeler ile emtia ihracatı yapan ülkelerin büyüme oranları arasındaki ilişkiyi inceledim. TED لقد نظرت لأعرف ما هي العلاقة بين ارتفاع أسعار السلع الأساسية من الصادرات، والنمو في البلدان المصدرة للسلع الأساسية.
    3700 fit. Burada daha yüksek bir tepe var mı? Open Subtitles على ارتفاع 3700 قدم هل هناك قمم أعلى من هذا؟
    Pek değil, bence tam tersi. Belki de yüksek tansiyon. Open Subtitles بالكاد , أقول العكس ربما يعانى من ارتفاع ضغط الدم
    Buz kütlelerine geldiğimizde ise bunların yüksekliği deniz seviyesinden 240 feet yüksekliğe ulaşabilir. TED إذن هذه سطوح مغلفة بالجليد، وهذه 73 مترا من ارتفاع مستوى سطح البحر.
    Bak 3 km yükseklikte de olabiliriz, 300 metrede de. Open Subtitles قد نكون في ارتفاع 10.000 قدم أو لربّما 1000 قدماً.
    Gerçek şu ki, ben Amerika'nın en hızlı yükselen girişimcilerinden biriyim. Open Subtitles الحقيقة هي، أنا واحد من أصحاب المشاريع أسرع ارتفاع في أمريكا.
    Tarak anketlerine göre köpekbalığı korkusu tüm zamanların en yüksek düzeyinde. Open Subtitles طبقاً للمقاييس الهاتفية الأخيرة اسماك القرش على ارتفاع عال طوال الوقت
    yüksek vücut sıcaklığı sonucu, iç organlarının iflası nedeniyle ölmüş. Open Subtitles توفيت من فشل الجهاز داخلي واسع النطاق بسبب ارتفاع الحرارة.
    Çünkü zaten hatunlarımız var. Ve de çocuklar. Ve yüksek kolesterol. Open Subtitles نحن لدينا زوجات و أطفال و ارتفاع في الكوليسترول في الدم
    Çünkü zaten piliçlerimiz ve çocuklarımız var. Ayrıca yüksek kolestrolüde unutmayalım. Open Subtitles نحن لدينا زوجات و أطفال و ارتفاع في الكوليسترول في الدم
    Çünkü zaten piliçlerimiz ve çocuklarımız var. Ayrıca yüksek kolestrolüde unutmayalım. Open Subtitles نحن لدينا زوجات و أطفال و ارتفاع في الكوليسترول في الدم
    Açıkçası, yüksek tansiyon iyi değil. Sakin kalması gerekiyor. Stresi azaltın. Open Subtitles ارتفاع ضغط الدم ليس أمراً جيداً عليها التريث قليلاً وتخفيف التوتر
    Oraya varırlar ve üçüncü olarak tavanlarının yüksekliği kadar uzun boylu köpeklerinin olmasının moda olduğunu fark ederler. TED يحققوا كل ذلك ويدركون أن من الأناقة الآن أن تمتلك كلباً يرتفع عن الأرض ثلث ارتفاع السقف.
    Deniz seviyesinden 259 metre yükseklikte, sıcak, alt tropical ormanlarda görüldü. TED لقد تم تحديد موقعه على ارتفاع 250 مترا فوق سطح البحر في الغابات الحارة شبه المدارية.
    yükselen kıyı suları, yoğunlaşan hava modeli, hepsi tek yönlü biletimize damga vuruyor. Open Subtitles ارتفاع منسوب المياه الساحلية, تُكثف أنماط الطقس. إنهم جميعاً يدفعوننا بتذكرة إتجاهٍ واحد
    Yani, her şeye rağmen koloni çöküş sendromunda artış gözükmüyor. Open Subtitles إذاً، لا يوجد ارتفاع في انهيار المستعمرات الفوضوي في النهاية
    Ancak 340. gün civarında kandaki kanser DNA'sının yükselişini görebiliriz. En sonunda, 400 ve 450. günler arasında daha da yükseliyor. TED ولكن، في حدود اليوم 340، لاحظنا ارتفاع الحمض النووي للسرطان في الدم وفي النهاية ترتفع بشدة عند اليوم 400 واليوم 450.
    Alice tarafından seçilen o zor problem ise, kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. TED المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة.
    Bu adalar tamamen mercan resiflerinden oluşuyor ve deniz seviyesinden yaklaşık 2 metre yüksekte. TED تتكون هذه الجزر بالكامل من أكاليل مرجانية، بمعدل ارتفاع مترين تقريبا فوق سطح البحر.
    Ancak 4,500 metrelik yükseklik, oldukça zorlu. TED ولكن على ارتفاع خمسة عشر ألف قدم، فإنها قاسية.
    Muhtemelen. Ancak o kadar yüksekten düşünce daha fazla yara olması beklenirdi. Open Subtitles ربما ولكن من ارتفاع كهذا لابد إنه كانت ستكون هناك جروح أكثر
    Bu gördüğünüz boyu 60 santimetreye yaklaşan fil yamı çiçeği. Open Subtitles ارتفاع حوالى 60 سنتيمترا , وهذا هي زهرة البطاطا الضخمة.
    Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda duran bir sokak fotoğrafçısıyım ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey, aslında aynı günde gerçekleşti. TED أنا في الأساس مصور الشارع من ارتفاع 50 قدماَ في الهواء، وكل شيء ترونه في هذه الصورة حدث فعلاَ في هذا اليوم.
    Yerel buzullar iklim değişikliği yüzünden küçüldüğü için bölgesel su kıtlığı artıyor. TED مع تناقص حجم اﻷنهار الجليدية المحلية الناتج عن التغير المناخي، معدل شحة المياه في المنطقة في ارتفاع.
    Cayman Adaları'nda halatı onu tutamayınca 15 metre yükseklikten düşmüştü. TED إذ سقط من على ارتفاع 50 قدم في جزر كايمان عندما فشل الحبل في الإمساك به وتركه يسقط ليضرب في سطح الأرض.
    Bense burada Bhutan'daki 7.000 metre yüksekliğinde, 21.000 fitlik bir buzulun önünde oturur durumdayım. TED هنا أنا جالس على ارتفاع 7000 متر، و 21000 قدم من الأنهار الجليدية في بوتان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد