Bu hafta sonu, olaydan önce yıllardan beri geçirdiğim en mutlu zamanlardan biriydi. | Open Subtitles | هذه العطلة ,قبل المشكلة ,.. , كانت اسعد ايام حياتى منذ عدة سنين |
Bu onun hayatının en mutlu günü Bunu kardeşine niçin yapıyorsun? | Open Subtitles | هذا اليوم اسعد يوم في حياة اخيك لماذا تفعلين به هكذا |
Ama sen onu daha fazla mutlu edebileceğini düşünürken mutlu olabilecek misin? | Open Subtitles | لكن انت ستكون اسعد عندما تعرف انك استطعت ان تجعلها اكثر سعادة |
Onun yemek yapacağını ve küçük dünyanda mutlu olacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | اتظنونها ستطبخ و انا اقدم الطعام و اسعد في عالمي الصغير |
Esad helikopteri indirip Carl'ı ve çocukları bul. | Open Subtitles | اسعد اذهب تحت هناك اجد كارل والاطفال |
- mutlu olmalısın. - Gittiğimiz zaman daha mutlu olacağım. | Open Subtitles | يجب ان تكون سعيدا سأكون اسعد عندما نرحل من هنا |
- İnan bana, hiçbir şey beni daha mutlu edemez. | Open Subtitles | صدقيننى لم يستطع شيء ان يجلعنى اسعد مما انا فيه |
Evlenme teklif ettiğim gün bana bunun hayatının en mutlu günü olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | اليوم الذى طلبتك فية للزواج انتى اخبرتينى ان ذلك كان اسعد يوم بحياتك |
Evet, bilirsin ya, biraz daha mutlu, neşeli, cıvıl cıvıl? | Open Subtitles | نعم , انت تعلم اسعد , ألمع , واكثر فرحاً |
Fakat aslında şu an üçüncü perdemin tam ortasındayım, ve hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | TED | ولكني اليوم منغمسة بتياري الثالث لقد أدركت أنني لم أكن اسعد مما انا عليه الآن |
Gulumsedikce daha mutlu olursun derler, dogru aslinda. | TED | جاء في الامثال انه اذا ابتسمت سوف تصبح اسعد و هو كما نعرف في الواقع صحيح. |
Hayatının en mutlu anında, biz ona kızıyoruz. | Open Subtitles | تلك هى اسعد لحظه فى حياته وانتم يا شباب تفسدون عليه وقته |
Sağ ol. Beni dünyanın en mutlu baharatı yaptın. | Open Subtitles | شكرا لك , شكرا لك , شكرا لك لقد جعلت منى اسعد تابل فى العالم |
Rica ederim, Al. Yardım edebildiysem ne mutlu bana. | Open Subtitles | بكل السرور , ال انا دائما اسعد بتقديم المعاونه |
Benimle olduğunu düşünüyorlarsa şu anda Kellerman Dağ Evi'nin en mutlu anne babası onlardır. | Open Subtitles | لو علموا أنك معى سيكونوا اسعد ابوين فى كيلرمان |
Muhteşem Birakvaryumumuzdaki dünyanın en mutlu balığına bakın. | Open Subtitles | شاهدوا اسعد سمكة في العالم التي تسبح في سائل البيرة |
Hayatına lanet bir sürüngen gibi devam edersin yakın geçmişin sana mutlu bir gemi yolculuğu gibi gelir | Open Subtitles | ساجعل حياتك تعيسة ساجعل السنوات الماضية كانها كانت اسعد ايام حياتك |
Ama bir erkeği mutlu etmesini bilirim. Çocoklarımız çok güzel olacak. | Open Subtitles | لكنى اعرف كيف اسعد رجل أطفالنا سيكونون جميلين. |
Belki daha mutlu olsaydım, saçlarım dökülüyor olmazdı. | Open Subtitles | لربما لو كنت شخصاً اسعد ما كان شعري ليفارقني |
Ve geri döndüğü zaman, onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim. | Open Subtitles | وعندما عادت كان اسعد من اي وقت آخر عرفته فيه |
Hadi! - Esnet şu kaslarını Esad! | Open Subtitles | هيا بنا شد عضلاتك يا اسعد |
O'Flanagan'ın yerinde harcadığım günler hayatımın en güzel günleriydi. | Open Subtitles | الايام التي قضيتها بحانة اوفلينغن كانت اسعد أيام حياتي |