Bırak bir kaç tetikçi kiralayayım ve Süpermen'i geniş ıslak bir hedefe döndüreyim. | Open Subtitles | اسمحوا لي استئجار اثنين من الرماة، وسوف أحول سوبرمان إلى بقعة رطبة كبيرة. |
- Bırak da şu kızlardan sana bir kucak dansı ısmarlayayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أشتري لك رقصة اللفة مع تلك الفتيات، هاه؟ |
Bu gizemli endüstriyi biraz daha ifşa etmeme izin verin. | TED | لذلك اسمحوا لي أن أفضح هاته الصناعة المتخفية قليلا أكثر. |
İzin verirseniz düşünce evrimine doğru giden Hindistan'dan bahsetmek istiyorum. | TED | اسمحوا لي أن أتحدث عن الهند من خلال تطور الأفكار |
Dur da kravatını gevşeteyim. | Open Subtitles | كنت حبيبي الفقراء. اسمحوا لي أن فتح التعادل الخاص بك. |
Haydi Bakalım, Bırakın da delikanlı nefes alsın. | Open Subtitles | باستخدام العصا. أوه، الآن، فقط اسمحوا الشاب ياخذ نفسه. |
Lütfen beni affedin, siyah bir adam olarak, kutlama için, Obamanin seçilmesi olağanüstü bir işaretti aslında iyilğin yıllıdır, | TED | اسمحوا لي كرجل اسود بالاحتفال ان انتخاب اوباما هو اشارة غير عادية على ان الامر هو هنا سنة الاصلاح |
Lütfen hikayeni kısa kes, Petruchio, Bırak biz de konuşalım. | Open Subtitles | حكاية الادخار الخاص بك ، بترشيو ، أدعو اسمحوا لنا أن الفقراء هم الملتمسين أتكلم أيضا. |
Senden ricam, Garcia eve döndü. Bırak eskisi gibi yaşasın. | Open Subtitles | أتوسل إليك , اسمحوا لغارسيا العودة الى دياره للعيش كما كان من قبل |
Bırak gideyim! | Open Subtitles | واسمحوا لي ان اذهب. اسمحوا لي أن تذهب. أخي. |
Bırak da rahatça yiyeyim, ha? | Open Subtitles | اسمحوا لي أن تناول الطعام في السلام، سوف لك؟ |
Fakat Şunu ifade etmeme izin verin, o en sıra dışı kadınlardan biridir. | Open Subtitles | ولكن اسمحوا لي أن أنبه لك السادة أنها من معظم امرأة غير عادية |
Beni kurtarmadan önce ne kadar kan kaybetmeme izin verdin? | Open Subtitles | كم الدم هل اسمحوا لي أن تفقد قبل أن أنقذني؟ |
- Kendi çeklerini bozacaklar. - İzin verin size yardım edeyim. | Open Subtitles | كانوا يحصلون على الاختيار الصرافون \ اسمحوا لي مساعدتك على مساعدتي. |
Şimdi izin verirseniz, sonraki projemin teferruatlı araştırmasına başlamam için gitmem icap ediyor. | Open Subtitles | لهذا اسمحوا لي أن أتوارى عن الأنظار، كي أبدأ بحثي المُرهق لمشروعي القادم. |
Dur bir kaskını oturtayım. | Open Subtitles | حسنا، اسمحوا لي أن مجرد تصويب الخوذة الخاصة بك هناك. |
Dur tahmin edeyim. Tüm bekâr kadınları sen alacaksın. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أخمن، تحصل على جميع النساء غير المتزوجات؟ |
Bırakın da size arkadaşım Barbara'yı getireyim. | Open Subtitles | لماذا لا اسمحوا لي أن الحصول صديقي باربرا؟ |
İzin verin, Lütfen, sizlere kahve ikram edeyim. | Open Subtitles | اسمحوا لى من فضلكم, ان ادعوكم على فنجان من القهوة |
Bir değişiklik teklif edeyim. Hepimize makul gelecek ufak bir şey. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أقدم تعديل، تغيير بسيط يمكننا أن نقبل جميعا. |
Sizi böyle bir teknolojinin var olduğu bir evreye götürmemi sağlayın. | Open Subtitles | اسمحوا لى بأن آخذكم إلى هناك . حيث توجد هذه التكنولوجيا |
Durun size sezgiyle ilgili bir örnek vereyim. | TED | لذلك اسمحوا لي أن أقدم لكم مثالا بديهيّا. |
Ama dördüncü etkeni size örnekle açıklama izin verin, Katar'a Bakalım. | TED | ولكن اسمحوا لي أن أبين العامل الرابع بالنظر إلى قطر. |
Şu konuda açık olayım: Kendi gerçeklerimi konuşabilmemde ayrıcalığımın etkisinin farkındayım. | TED | اسمحوا لي بالتوضيح: أعترف بالميزة التي أمتلكها بالقدرة على القيام بذلك، لأصرح عن حقيقتي. |
size bu problemle ilk nerede karşılaştığımı anlatayım. | TED | اسمحوا لي أن أخبركم أين اصطدمت بهذه المشكلة أول مرة. |
size Şunu açık bir şekilde söyleyeyim: Bu, onur değil; merhametsizce işlenmiş bir cinayet. | TED | اسمحوا لي أن أقول هذا بكل وضوح: هذا ليس بالشرف، إنها جريمة قتل بدم بارد. |