Keşke burada uyumama izin verseydiniz. Yatağınızı çalmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أتمنى ان تدعنى انام هنا اشعر انني سرقة منك السرير |
Ama bu isimle ilgili tuhaf bir ilgim olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لكنّ انا اشعر ان هناك علاقة غريبة إلى هذا الاسم. |
kendimi hapsedilmiş hissediyorum, kendimi sadece sınırlandırılmış alana kadar genişletebiliyorum. | Open Subtitles | انا اشعر بالضيق، وحرٌ فقط لامدد نفسي ضمن حدود معينه |
Son zamanlarda kendimi eskisi kadar kötü hissetmiyorum, sadece yorgunluk. | Open Subtitles | كنت أشعر بالسوء مؤخراَ لم اشعر يوماَ بشيء من التعب |
Burada yalnızken çok korkuyorum ve sen de her gece dışarı çıkıyorsun. | Open Subtitles | اننى اشعر بالخوف عندما اكون هنا وانت تخرج خارجا ليلة بعد ليلة |
kendimi ifade bile edemeyeceğim biçimde ihanete uğramış ve incinmiş hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بالخيانة و الأذى بطريقة لا أستطيع حتى أن أعبر عنها |
kendimi berbat hissediyorum. Neden ona yüzükten bahsetmek zorundaydık ki? | Open Subtitles | انا اشعر بالحزن لماذا كان يجب ان اخبرهاعن موضوع الخاتم؟ |
Şekere benzeyen bir kavanoz dolusu ilacı yuttum ve kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لقد أكلت الحبوب في الجرة التي تبدو مثل الحلوى والآن اشعر بالغثيان |
kendimi özgür, ve... dünyaya ve diğer insanlara daha bağlı hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بحريه اكتر و وتواصل اكتر بالعالم من حولى للاشخاص الاخرين |
Sanki uzaklaşıyormuşsun gibi hissediyorum Sanki işler kontrolden çıkıyormuş gibi ikimiz için de. | Open Subtitles | و لكني اشعر بأنك بدأت تبتعد و جميع الاشياء أصبحت خارج ارداتنا لكلانا |
Senin gibi bir kazma onunla yattıktan sonra ben de yatmışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اذا رجل أحمق مثلك مارس الحب معها اشعر اني مارست الحب معها ايضاً |
Bunların, bebek doğmak üzereyken olduğu için kendimi korkunç hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر شعور رهيب بانه كل شئ يحدث قريب بمولد الطفل |
Bunun için iyi hissediyorum, kızlar. Hatırlayın: Balık yoksa, yemek yok. | Open Subtitles | اشعر بالارتياح لهذا بناتي تذكروا لا يوجد صيد لا يوجد طعام |
Evet, baba. Burada yaptigimiz sey icin gercekten iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | ابي، انا حقًا لا اشعر بالرضاء بشأن ما نفعله هنا |
Tehlikeli olabilir, ve benim altıncı hissim çok diğer beş duyuna yoğunlaşmayı dene. | Open Subtitles | يبدوا انه خطر اشعر بذلك بالحاسه السادسه . حاول ان تركز بحواسك الخمسه |
Yaşamım boyunca neden her gün böyle hissetmedim ki Sanki? | Open Subtitles | لماذا لم اقدر ان اشعر هكذا كل يوم فى حياتي؟ |
Fakat tatmin olmuşluk duygusu yerine kaygılı ve sürüklenmiş hissettim. | TED | ولكن بدلاً من الشعور بالرضا كنت اشعر بالقلق وعدم الهدوء. |
Benim seni hissettiğim gibi, kendini hisset, bırak yoğurt zihnini açsın. | Open Subtitles | اشعر بنفسك مثل ما اشعر بك ودع الزبادي المجمد يفتح رأسك |
Şimdi bir haz ve güzellik hissedebiliyorum eğer o göze bakarsam. | TED | يمكنني ان اشعر بالسعادة و الجمال ان نظرت الى العين .. |
Uzun zamandır böyle hissetmemiştim ve bir daha bu hislerden kaçmak istemiyorum. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة ولا أريد أبدا أن لا اشعر بهذا الشعور مجددا |
Üstüne alınma. Artık hiçbir şey için ne hissettiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا تأخديها بمحمل شخصي انا لا اعرف كيف اشعر بأي شيء بعد الان |
Evet... ama neden böyle hisediyorum bilmiyorum başka şeylerde sona geliyor... | Open Subtitles | اجل .. لكن لا اعرف لماذا اشعر بأن الكثير سوف ينتهي |
'Ben gibi hissetmek istiyorum neden o da, benim çocuğum, biliyor musun? | Open Subtitles | لأنني اريد ان اشعر انها مثل طفلتي ايضاً .. تعلمين ؟ ؟ |
Bana kendimi dizine kadar casusluğun içine batmış çift taraflı ajanmışım gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | تجعلني اشعر كاني , عميل مزدوج في اعماق ركبته نوع من مثير التجسس |
Hastalandığından ve ona her şeyi anlattığımdan beri, ...hissettiğim, rahatlamak. | Open Subtitles | منذ ان اصبح مريضا وانا اخبره بكل شئ انا اشعر |
Yanında kendimi öyle farklı hissettim ki umarım gerçekten öyle biriyimdir. | Open Subtitles | في الواقع جعلني اشعر بهذه الطريقه اتمني ان اكون علي حق |