Düşündüm de dünkü davranış tarzımdan dolayı sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | كنت أفكر بالأمر وأدين لك اعتذار على طريقة معاملتي لك بالأمس |
Ama sadece özür dileme. Yaptığın şeyi telafi et . | Open Subtitles | ولكن لا تقدم مجرد اعتذار عليك أن تقدم لها تعويضاً |
Başka bir cesetle beraber bir özür videosu daha çıktı. | Open Subtitles | انخفض فيديو آخر اعتذار جنبا إلى جنب مع هيئة أخرى. |
Resmî özür mü dileyeyim? | Open Subtitles | هل يريدون مني اعتذار على الملأ؟ هذا سخيف |
Neden olduğum zarar için bir özür yazısı yazdım ama bir Özrün bunların hiçbirini asla telafi edemeyeceğini de biliyordum. | TED | كتبت رسالة اعتذار للألم الذي سببته، لكنني كنت أعلم أن الاعتذار لن يمحو أيّاً منه أبداً. |
Merak etmeye başladım, gerçek bir özür nasıl bir şey olabilirdi? | TED | بدأت أتساءل، ما عسى أن يكون عليه اعتذار حقيقي وعميق؟ |
Bugün, kendi hikâyelerimizi anlatmaya hazırız taviz vermeksizin ve özür dilemeksizin. | TED | واليوم، نحن متأهبون لرواية قصصنا دون تنازلات ودون اعتذار. |
Bir özür ve biraz para, böylece huzur bulacağınızı mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | اعتذار علني وتعويض مالي ليرتاح رأسك مجدداً |
Davranışlarını düzeltmezse ya da özür dilemezse ilk trenle geri döner. | Open Subtitles | مالم يكن هناك اعتذار وتغير كامل في الأخلاق |
Eğer bir özür bekleniyor ise, eminim ki bu özrü yapmaya hazırdır. | Open Subtitles | لو ان هناك ثمه اعتذار مطلوب منه فانا و اثق انه قد استعد لذلك |
Yarın sabah tüm bu olanlar için bana özür dolu bir yazı yazacaksın. | Open Subtitles | غدا صباحا انت سوف تكتب لي اعتذار رسمي لهذه القضيه الكامله |
G. Afrika Konsolosluğundan resmi olarak, özür dilemek zorundasınız. | Open Subtitles | سوف اقوم بتقديم اعتذار رسمي الى قنصلية جنوب افريقيا |
45 dakikada bir karima mesajlari kontrol ettiriyorum isyerini ariyor, Brad özür diledi mi, diyorum telesekreterde özür mesaji var mi hiç diyorum. | Open Subtitles | في كل 45 دقيقة و تتصل بمكتبي هل اعتذر براد؟ هل هناك رسالة اعتذار على الآلة؟ |
Bu konuda söyleyeceğim daha fazla söz, dileyeceğim daha fazla özür de yok. | Open Subtitles | ليس لدي شي لاضيفه في هذا الموضوع. ولا اعتذار لاقدمه. |
Kocası ondan bir kaç küçük özür diler ve o da inkâr eder! | Open Subtitles | كل ما على زوجها ان يرسل لها اعتذار فتبتعد عنا |
Tüm bildiğim Rob adında bir herife özür borcum olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنني مدين لرجل يدعى روب اعتذار كبير. |
Oturup konuşmak yeter mi yoksa resmi bir özür mü istersiniz? | Open Subtitles | هل هي عملية إقصاء أم أنك تريد اعتذار رسمي؟ |
Ve sadece o da değil, kendi adıma ve departman adına bu kişisel özrü bizzat kendim ileteceğim. | Open Subtitles | وليس هذا فقط سوف أوصل بنفسي اعتذار شخصي باسمي |
Şehrin diğer tarafından sadece özrünü almak için mi geldim? | Open Subtitles | هل أتيت بي من الجهة المقابلة للمدينة من أجل اعتذار |
Sana bir mektup yazıyor olsam muhtemelen daha çok bir Özre benzerdi. | Open Subtitles | إن كنت سأكتب لك رسالة. ستبدو كأنها اعتذار. |
Ama son anlara doğru kılıcını vermesi bir çeşit özürdü sanırım. | Open Subtitles | في النهاية اعتقد انه قدم إلي سيفه كبادرة اعتذار |
Bunu, senden şüphelenmemin özürü olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر هذا اعتذار احمق لكونى شككت فيك يوماً |
Teşekkür alacağın kesindi zaten. Yanında bir özürle beraber. | Open Subtitles | قطعًا تستحق الشكر، علاوة على اعتذار. |