ويكيبيديا

    "اعتقد أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sanırım
        
    • Bence
        
    • Galiba
        
    • olduğunu düşünüyorum
        
    • sanmıyorum
        
    • sanıyordu
        
    • olduğuna inanıyorum
        
    • olduğunu düşünmüyorum
        
    • olduğunu düşünüyordu
        
    Çok sakarım, biliyor musun? Sanırım iki elim de solak. Open Subtitles أنا متهور جداً اعتقد أن كلتا يدي هما يد يسري
    Sanırım ikimizin de bir sonraki sefere daha dikkatli olması gerekecek. Open Subtitles اعتقد أن يجب على كلانا أن نكون أكثر حرصًا بالمرة التالية..
    Sanırım Lily şirketle ve senin mahkumla doğru şeyi yapmaya çalışıyor. Open Subtitles اعتقد أن ليلي تحاول فعل الشئ الصحيح بالشركة وبصديقك المسجون أيضا.
    Bence sürdürülebilir enerjinin geleceği büyük oranda kaçınılmaz, ama uzayda seyahat eden bir medeniyet olmak kesinlikle kaçınılmaz değil. TED اعتقد أن مستقبل الطاقة المستدامة حتمي إلى حد كبير، لكن أن نصبح حضارة تسافر عبر الفضاء ليس حتميًا بالتأكيد.
    Bu Bence hiç de adil değil. Bileti kendisi bulmamış ki. Open Subtitles اعتقد أن هذا لم يكن عدلاً لم تجد تلك التذكرة بنفسها
    Aslında geleli birkaç dakika oldu ama kapı zili çalışmıyor Galiba. Open Subtitles في الواقع وصلت منذ مدة لكن اعتقد أن الجرس لا يعمل
    Ama Sanırım tatilde seninle gelmem için ısrar etmemenin bir nedeni var. Open Subtitles ولكن اعتقد أن هناك سبب لعدم إصرارك أن اذهب معك في العطلة.
    Ne gördüğüm hakkında hiç soru sormadım, ama Sanırım polis sorar. Open Subtitles لا أطرح أسئلة عما رأيته أبداً لكن اعتقد أن الشرطة ستسأل
    Sanırım bu, temsilci ile onun arasında olan bir şey. Open Subtitles و اعتقد أن الأمر تم بينه وبين نائب تلك الشركه
    Sanırım, tekrar bir aile olmamız düşüncesinden işte o zaman vazgeçtim. Open Subtitles اعتقد أن تلك هي لحظة خروجي من الإطار العائلي إلى الأبد
    İyi vurdum, ama Sanırım düşerken kafasını kapıya falan çarptı. Open Subtitles أخفته بشكل جيد ولكن اعتقد أن رأسه قد إرتطم بالباب
    Başın sağ olsun ama Sanırım bende moralini düzeltecek bir şey var. Open Subtitles انظر, انا اسفة لخسارتك, لكن اعتقد أن معي ما قد يشعرك أفضل
    Ama, Sanırım asıl kullanılması gereken yer burası. TED لكنني اعتقد أن الهوية الحقيقية تبدأ هنا
    Bence bu şarkı sadece aynı döngüyü tekrar etme başlangıcı. Open Subtitles اعتقد أن هذه الاغنية فقط هي البداية لتكرارك نفس النمط.
    Bence birisi zaman kavramıyla oynayan ilaçlarla ilgili deney yapıyormuş. Open Subtitles اعتقد أن احد ما كان يقوم بتجارب العقارات موسعة الوقت.
    Bence hem Susan Boyle hem de bu Şanghay'daki sebze satıcısı "diğerleri"ne aitler. TED و لذلك اعتقد أن كلتا سوزان بويل بشنغاهاي و بائعة الخضار هذه في شنغهاي كلاهما ينتميان إلى الآخر.
    Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve Bence korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey. TED لا اعتقد أن الإكراه فعّال كعلاج و اعتقد أن استخدام الإكراه شيء فظيع ضد شخص مصاب بمرض رهيب
    Ve bu Bence önemli o pozisyondaki insanların fark yaratması. TED و اعتقد أن هذا مهما ان اشخاصا فى وضع كهذا أن يصنعا فارقا
    Bence olay üç aşağı beş yukarı şöyle: Kolay harekete geçmek, her zaman kolay kazanç elde etmek değildir. TED اعتقد أن هناك قاعدة مجربة وهي: السهولة فى الحشد لا تعني بالضرورة سهولة تحقيق المطالب.
    Üzgünüm... Yani bu onun hatası değildi, tek çıkar yolunun bu olduğunu düşünüyordu Galiba. Open Subtitles متأسفة، لم يكن المذنب، ربما اعتقد أن ذلك مخرجه الوحيد
    Televizyonun, küresel bir kamp ateşi olduğunu düşünüyorum. TED و اعتقد أن التلفزيون كشعلة النار فى المخيم
    Ve benim dolabımın senin günlük giyim ihtiyacını karşılayabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles و لا اعتقد أن خزانتي يمكنها تحمل هجومكِ اليومي عليها
    Bir kanıt bulduğunu sanıyordu, ama o da uçup gitti. Open Subtitles وهو تاجر مخدرات كبير شرير اعتقد أن عنده طرف خيط، لكنه تبخر
    Artık kadınların dünyadaki en önemli ve güçlü siyasi güç olduğuna inanıyorum ama bunun sadece anlık bir şey olmadığından nasıl emin oluruz? TED اعتقد أن النساء الآن هم أكبر قوة سياسية فعالة ومهمة في العالم، لكن كيف نضمن أن هذه ليست مجرد لحظة عابرة؟
    SB: Evet, bunun isabetli bir ifade olduğunu düşünmüyorum, hayvanlar bize bunun doğru olmadığını öğretti Bence. TED إس بي: نعم, أنا لا اعتقد أن هذا دقيق, و اعتقد أن هذا ممكن لأن الحيوانات علمتنا ذلك.
    Bunu yapmak istemişti çünkü herkes bunun imkansız olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles أنه يريد فعل هذا لأن الكل اعتقد أن هذا مستحيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد