Dürüst olmak gerekirse ben hayatımın en büyük hatasını yaptım tamam mı? | Open Subtitles | لكي اكون صريحاً معكِ , اكتشفت انني اقترفت اكبر خطأ في حياتي |
Korkunç bir hata yaptım! Ötenazi şu anda büyük önem taşıyor! | Open Subtitles | لقد اقترفت خطأ فظيعاً سألغي قرار عدم الإنعاش لأن الحياة ثمينة |
Benim zamanımda birçok insana yanlış yaptım ve bazıları da bana yanlış yaptı ama vicdan azabı çektiğim tek şey | Open Subtitles | في زمن مضى اقترفت الكثير من الأخطاء بحق اشخاص كثر و بعضهم عاملني بالمثل بالمقابل لكن أسفي الوحيد فقط كان |
Göbek dansı çok güzel... ama oradayken budalalık yaptın. | Open Subtitles | رؤية الرقص الشرقي هو امر جيد ولكنك اقترفت خطأ بالذهاب إلى شمال أفريقيا |
Çünkü söylersen oğlunu almak için neler yaptığını herkes öğrenmiş olur. | Open Subtitles | فسيعرف الناس ماذا اقترفت من أجل أن تسترجع ابنك |
Birkaç hafta çok kötü geçti, acaba hata mı yaptım diye kendimi sorguladım. | TED | لعدة أسابيع رديئة، أسأل نفسي هل اقترفت خطأ ما، |
Yanlış seçim yaptım... Kutuyu tutmak zorundaydım. | Open Subtitles | . لقد اقترفت خطاً فاذحاً . ما كان يجب علي ترك الصندوق |
- Evet,... evet, hayatını kurtarmaya çalışarak bir hata yaptım. | Open Subtitles | أجل. لقد اقترفت خطأ بينما كنت أحاول إنقاذ حياتك. |
Hayatımda birçok kötü şey yaptım ve hala onları telafi etmek için uğraşıyorum. Ve bu "karma"nın bana söylemek istediği şeyin ta kendisi. | Open Subtitles | اقترفت سيئات كثيرة في حياتي ومازال علي التعويض عنها وهذا ماكانت العاقبة الأخلاقية تحاول اخباري به |
İzlemek üzere olduğunuz röportajın güvenilirliğine gölge düşüren bir hata yaptım. | Open Subtitles | أنا اقترفت غلطة التي عرضت هذه المقابلة للخطرالتيانتمعلى وشك مشاهدتها, |
Ve tekrar düşünülmesi umutsuz bir ihtiyaç olan bu savaşı savunmaya devam ederek hata yaptım. | Open Subtitles | و أنا اقترفت غلطة بالدفاع عن حرب التي يجب اعادة التفكير لها |
Basit olarak Esther'e karşı hata yaptım, ve şimdi bunu düzeltmek zorundayım. | Open Subtitles | ببساطة لقد اقترفت خطأ مع ايستر وعلي الان ان اصلحه |
O zaman sana gelmekle hata yaptım. | Open Subtitles | في هذه الحالة لقد اقترفت خطآ بالمجيء أليك |
Hayatım boyunca birçok hata yaptım Ama hiç mafya ilişkilerim olmadı. | Open Subtitles | اقترفت الكثير من الأخطاء في حياتي ولكن لم تكن لي أية صلات بالمافيا |
Hayatım boyunca korktuğum için o kadar çok hata yaptım ki. | Open Subtitles | اقترفت العديد من الأخطاء في حياتي لأني كنت خائفاً |
Bu yaptığın çok etkileyici çünkü her şeyi temizlediğini sandın ama bir hata yaptın çünkü aptalsın. | Open Subtitles | لأنك اعتقدت أنك تخلصت من كل شيء ،لكنك اقترفت خطئاً لأنك غبيّ |
Gidecek yerin olmadığı ve herkes benim için endişe ettiği için bir hata yaptın. | Open Subtitles | انت اقترفت خطأ واحد عندما انقطعت بك السبل والجميع كان قلق علي |
- Bana göre en az 4 kez hata yaptın. yaptım. | Open Subtitles | إنّك اقترفت 4 أخطاء على الأقل أعلم بشأنهم. |
Biliyorsun, bir hata yaptığını kabul etmeye çok korktun, aynı hatayı sadece tekrar tekrar etmeye devam ettin. | Open Subtitles | إنك جبان جداً لتقر بأنك اقترفت خطاً ومازلت مستمراً في الخطأ حتى الآن |
Derinde bir yerlerde çok kötü bir şey yaptığımı biliyordum, | TED | في أعماقي، كنت أعلم أنّني اقترفت شيئًا خاطئًا لا يغتفر. |
Belki de sana gelmekle hata ettim. | Open Subtitles | حسنا , ربما اقترفت خطأ كبير عندما لجئت اليك |
Simpson, Springfield'da yeni yılın ilk suçunu işledin. | Open Subtitles | (سمبسون) ، أنت اقترفت الجريمة الأولى في (سبرنغفيلد) خلال السنة الجديدة |
Tam olarak güvenilir değildim. Bu yüzden suç işledim. | Open Subtitles | لم يكن لدي ما يكفي لإخراجها من ذاك المنزل, لذلك اقترفت جريمة |