ويكيبيديا

    "الأخلاق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ahlak
        
    • ahlâk
        
    • görgü
        
    • Ahlakın
        
    • terbiye
        
    • ahlaklı
        
    • ahlaksız
        
    • edep
        
    • etik
        
    • ahlaka
        
    • nezaket
        
    • ahlaktan
        
    • erdem
        
    • görgülü
        
    • etiği
        
    ...ahlak ve değerler üzerinde duran lobi gruplarını kontrol ettiğinden emin ol. Open Subtitles ويحرص على التحقق من أي مجموعة . تدعو لتعزيز الأخلاق و القيم
    Yani sana geometri, kampçılık ve hatta ahlak dersleri veremem. Open Subtitles لا يمكنني تعليمك أنت وأخيك التخييم أو حتى الأخلاق الحميدة
    Yarasa gibi giyinmiş bir üşütükten ahlak dersi almaya ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لست بحاجة لدرس في الأخلاق من معتوه يرتدي زي كالوطواط.
    Ailem, sıcak havanın insanların ahlâk anlayışını bozduğunu söylerdi hep. Open Subtitles لطالما قال أبواي أن الطقس الحار يشجع على رذائل الأخلاق
    Ama eğer görgü öğretecekseniz Geol Seong amcaya da öğretmelisiniz. Open Subtitles إذا كنتَ ستعلميني الأخلاق ! فعليكَ أن تعلمه هو أيضاً
    "İnsanın Türeyişi" kitabında Charles Darwin Ahlakın evrimi üzerine çok şey yazmıştı -- nereden geldiğini ve neden sahip olduğumuzu. TED في كتاب "أصل الإنسان" كتب تشارلز داروين موضوعاً جيداً عن تطوّر الأخلاق -- من أين أتت ، ولماذا حصلنا عليها.
    Winesburg Üniversitesi'nde süre gelen ahlak anlayışını tekrar inşa etmeye çalıştım. Open Subtitles أحاول أن أعيد بناء بتلك الأخلاق التي واكبتني في كلية وينسبيرغ
    Günlerimiz bittiğinde ahlak, saygı ve haysiyetsizlik arasında kalan şeyler olacak. Open Subtitles في نهاية حياتنا, الأخلاق هي الحد الفاصل الوحيد بين التبجيل والعار.
    ahlak polisi boynu kırılarak öldürülen kelepçeli katilin yanında bilinçsiz halde bulundu. Open Subtitles وجد شرطي الأخلاق فاقداً للوعد قرب قاتل مصفقد اليدين و منحور الرقبة
    Bu küçük şırınganın içinde ahlak molekülü var. TED هذه الحقنة الصغيرة .. تحوي جزيئات الأخلاق
    Böylece, aklıma oksitosinin ahlak molekülü olabileceği fikri geldi. TED فخطر لي فكرة عن إحتمالية أن يكون الأوكسيتوسين هو هرمون الأخلاق
    'ahlak' ı büyük harf "A" ile üstlenmek kocaman bir proje TED لذا فدراسة الأخلاق العامة هو مشروع كبير
    Romanın evrensel ahlak, nezaket ve toplum konuları onu bir edebi klasik yaptı ve zamanın gelenekleri ile insanlığa uzun süredir olan inancı eleştirdi. TED الموضوعات العامة للرواية المتمثلة في الأخلاق والتحضر والمجتمع جعلت منها روايةً كلاسيكية في الأدب، ساخرةً من الأعراف والمعتقدات الراسخة حول الإنسانية خلال تلك الفترة.
    Fakat insan davranışının üzerine ahlak taşını koymak, böylece insanın her hareketinin dakika, derece ve saniye kesinliğinde doğrunun enlemi ve yanlışın boylamı kıyaslanarak tartılmak zorunda olması zamanımızın en tuhaf embesilliklerinden biridir. Open Subtitles لكن هذا هو أحد الأشياء البلهاء الغريبة فى عصرنا أن نضع شبكة من الأخلاق على السلوك البشرى
    Bizlerin ahlâk hakkında konuşma şeklimizin insanların kendine dürüst olması olarak bakacaklar, siyaset hakkında konuşmalarımızı insan haklarıyla âlakalı oluşuna bakacaklar ve bu yeni yarattığımız dinî rituele bakacaklar. TED سيرون الطريقة التي نتحدث بها عن الأخلاق عن أن يكون المرء صادقًا مع نفسه، الطريقة التي نتحدث بها عن السياسة كحق فردي وسينظرون لهذه الطقوس الدينية الرائعة التي أحتدثناها.
    Bence biraz görgü kuralı öğrenmeleri gerek. Open Subtitles يبدو لي أنهن بحاجة لتعلم الكثير عن الأخلاق
    Affedersin, bu sözün Baudelaire'e ait olmadığını söylemek zorundayım, bu söz Nietzsche'nin, "Ahlakın Soykütüğü Üstüne" adlı eserinden. Open Subtitles فخامتكم، والتعبير ليس من بودلير. فمن من نيتشه علم الأنساب من الأخلاق.
    Haklı veya haksız, davranışın yine de kargaşaya yol açtı. Hayatını sonsuza dek bir tımarhanede geçirmek seni terbiye edebilir. Open Subtitles سواء كنت محقاً أم خاطئاً ، تصرفك كان مسيئاً ايها الشاب ربما قضاء فترة حياتك في مستشفى المجانين سيعلمك الأخلاق
    Evet, ve aşırı ahlaklı birisin. Open Subtitles ـ بعد كُل ذلك، تحظى ببعض الأخلاق. ـ يا إلهي
    İnanmıyorum diye ahlaksız olacak ya da suç işleyecek değilim. Open Subtitles وهو لا يعني أنني سأكون عديمة الأخلاق أو أرتكب جرائم لعدم إيماني بالرب
    Hangi edep bu, kocana yabancıların önünde hakaret etmene izin verenler mi? Open Subtitles ماذا, من نوع الأخلاق التي تسمح لك -أن تهيني زوجك أمام الغرباء؟
    etik ve psikoloji arasındaki bu kesişim tramvay problemini ilginç kılan şeydir. TED وما يثير انتباهنا حول معضلة الترولي؛ أنها تمثل نقطة تقاطع بين علم الأخلاق وعلم النفس.
    Arthur, bir anda yüksek bilince ve temiz ahlaka sahip biriymiş gibi davranarak kimseyi kandıramazsın. Open Subtitles لا أحد يصدق تحولك المفاجىء يا أرثر لتعلو على منارة الأخلاق والضميــر الحي
    Haktan hukuktan değil ahlaktan söz ediyorum. Open Subtitles لا أناقش المشروعية ، أيها الصغير أناقش الأخلاق
    Manevi değerlerin hiçe sayıldığı günümüzde, ev emekçisi kadınlar dürüstlük ve erdem pusulamız olabilir. TED في مواجهة سوء الأخلاق الشديدة، يمكن أن تشكل عاملات المنازل نبراسنا الأخلاقي.
    Ben de cevap verdim "Bize görgülü olmayı öğretmeye geldiler ama başaracaklarını sanmıyorum, çünkü biz tanrıyız." Open Subtitles أجبته: "لقد أتوا ليعلمونا الأخلاق" "ولكنهم لن ينجحوا في ذلك"
    Yani etiği bir kişi kurtarmak için hiçe sayarsan kahraman, bin kişiyi kurtarmak için hiçe sayarsan itin teki mi oluyorsun? Open Subtitles إذاً، تجاهل الأخلاق لعلاج مريض واحد جميل لكن لإنقاذ الآلاف أمراً سيئاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد