ويكيبيديا

    "الأسود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Black
        
    • zenci
        
    • aslan
        
    • karanlık
        
    • siyah
        
    • Kuzgun
        
    • siyaha
        
    • Siyahlar
        
    • Aslanları
        
    • Karadeniz
        
    • aslanların
        
    • kara
        
    • siyahi
        
    • aslanlar
        
    Ecel denen şeyin, Sirius Black'le ilgisi olduğunu mu düşünüyorsunuz? Open Subtitles الا تعتقد انه يمكن البحث عن حقيقة سيريوس الأسود ؟
    Terence Black varlığından bile haberdar olmadığı bu akrabayla iletişime geçebilirdi. Open Subtitles تيرانسي الأسود يمكن أن وصلت إلى لها، إلى قريب لم يعرف.
    Kadın, kelle avcısının ahırdaki zenci arkadaşı derken neyi kastetti? Open Subtitles مالذي قصدته عندما قالت صديقك صائد الجوائز الأسود في الإسطبل؟
    Kontrol edilemeyen bir yangın otlak boyunca ilerlediği için üç aslan ve üç antilop canlarını kurtarmak için kaçarlar. TED مع تصاعد وتيرة حرائق الغابات من خلال المراعي يحاول ثلاثة من الأسود وثلاثة من الحيوانات البرية الفرار للنجاة بحياتهم
    Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. Open Subtitles لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ
    Rezervasyondaki evlerin en az yüzde 60'ı siyah küfle kaplanmış durumda. TED 60 بالمئة على الأقل من بيوت المحمية يتفشى بها العفن الأسود.
    Ama Kuzgun tüyleri kanaryaya göre daha fazla mutsuzluk yaratır. Open Subtitles ...مع أن الريش الأسود اللامع أفضل قليلا من ريش الكنارى
    Ayaklarını siyaha boyamak yerine bot giydiği için onunla evlenecek. Open Subtitles ستتزوجه لأنه يرتدي حذاء بدلاً من طلاء قدميه باللون الأسود
    Black Mountain işi ne kadar sıkı bakıyorlar biliyor musun? Open Subtitles الجبل الأسود يعمل، أتعلم كم يبذلون قصار جهدهم في البحث؟
    iPhone'un telefonda yaptığını, Air Jordan 3 Black Cement spor ayakkabılarında yaptı. TED فعل Air Jordan الاسمنت الأسود للأحذية الرياضية ما فعله الأيفون بالنسبة للهواتف.
    Veya benim bu gece gideceğim yere. Black Awareness Balosuna. Open Subtitles او هذا المكان, حيث اذهب الليلة تجمع الوعي الأسود
    Bu resim daha koyu bir zenci normal bir zenciden tehlikeli algısını yaratıyor. Open Subtitles هذه الصورة تقود للفهم بأن هذا الرجل الأسود كثيراً هو أخطر رجلٍ اسود.
    Sonunda, bu yaşlıca zenci adam yüzünde endişeli bir ifadeyle içeri girdi ve arkama oturdu, neredeyse avukatların masasına. TED وأخيراً ، جاء ذلك الحاجب الأسود وفي وجهه علامات القلق وجلس في قاعة المحكمة بالقرب مني ، وكأنه مستشار المحامي.
    Ayağa kalktı ve bu yaşlıca zenci adama gitti. TED فنهض ذلك النائب واتجه فوراً لذلك الرجل المسن الأسود.
    Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? Open Subtitles إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟
    Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? Open Subtitles إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟
    karanlık bir yıldız ya da bugün bildiğimiz adıyla, bir kara delik. Open Subtitles يجب أن يكون موجوداً نجم مظلم أو مانطلق عليه اليوم الثقب الأسود
    Kendini o korkunç siyah kumaşın içinde boğmandan daha iyi. Open Subtitles أجمل من أن تخنقي نفسك بكل قماش الحداد الأسود هذا
    Üstelik, sakın aklından çıkarma Lenore; Kuzgun her yerdedir. Open Subtitles بالإضافه , إياك أن تنسى لينور الغراب الأسود هو فى كل مكان
    Gerçekten de, defterimi hevesle siyaha boyuyordum. TED فعلاً، كنت ألوّن الكراسة بتلهف باللون الأسود.
    Siyahlar benzin istasyonlarında tuvaletleri kullanamaz, Bayan Daisy. Open Subtitles الأسود لايستطيع استخدم الحمام في محطات الخدمة يا آنسة ديزي،أنتِ تعرفي ذلك؟
    Ahırın yakınında durarak Aslanları kandırmaya çalışıyordum TED كنت أحاول أن أخدع الأسود بأنني واقف قرب الحظيرة.
    Karadeniz'den Bering Boğazı'na dek uzanıyor. Yüz bin roket savaşa hazır. Open Subtitles من البحر الأسود وحتى مضيق بيرنج مائة ألف صاروخ مستعد للحرب
    aslanların domuz leşi için nasıl kavga ettiğini hatırlıyor musun? Open Subtitles تذكرنا يوم أن رأينا الأسود تتقاتل على ذلك الخنزير الثؤلول.
    Neredeyse kara deliğin uzayzamanı deldiğini görüyorsunuz, yeterince derine indiğinde de ışığın kara delik etrafında döndüğü bir aşamaya varıyoruz. TED يمكننا تقريبًا رؤية ثقب أسود يخترق الزمكان، وحين يجتاز عمقًا كبيرًا، نصل إلى مرحلة يدور عندها الضوء حول الثقب الأسود.
    Bir siyahi profesör ve bir siyahi dekan yardımcısı vardı. TED كان هناك بروفيسور أسود ومساعد عميد من العرق الأسود أيضًا.
    aslanlar genellikle fil avlamaz. Ama umutsuz zamanlar, umutsuz çareler gerektirebilir. Open Subtitles الأسود لا تَتعقّبُ الفيلةَ عادة، لكن الأوقاتَ المستميتةَ تَتطلّبُ إجراءاتَ مستميتةَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد