Sonra çocuklarla bunun hakkında konuştuk, ve gerçekten çocuklarımızı bölgesel besinlerle beslemeye başladık. | TED | اذن تحدّثنا الى أبنائنا عن هذا وحقاً بدأنا باطعام الأولاد , طعام محلّي |
Bu senin çocuklarla iyi olma yöntemin mi. Onları satın mı alıyorsun? | Open Subtitles | هذه طريقتك المميزة في التعامل مع الأولاد ، تدفع لها المال ؟ |
- oğlanlar son zamanlarda farklı bir yerde yemek yedi mi? | Open Subtitles | هل تناول الأولاد العشاء بأي مكان غير معتاد مؤخراً ؟ لا |
Bazı oğlanlar beni kırdı, çok gençken, erkeklerin bir kızı kırmak için neler yapabileceğini bilmiyordum. | TED | كسرني بعض الأولاد ، عندما كنت صغيرة جدا، لم أكن أعرف ما يمكن للأولاد القيام به لكسر فتاة، |
Bu alaycılığı küçük erkek çocuklardan farklı olduğumu anladığım gün edindim. | Open Subtitles | السخرية التي إكتسبتها كانت يوم اكتشفت أنني مختلف عن الأولاد الصغار. |
Josh bir çocuğun burnunu kırmış, ve ailesi dava açacakmış. | Open Subtitles | كسر جوش أنف أحد الأولاد و الوالدين سوف يرفعون دعوى |
Sence ben annenin Boyle oğlanları mimoza brunchına dalmasını ister miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدي بأني اريدك ووالدتك تصارخون في غداء الأولاد بويل بالفول |
O çocuklarla nasıl zaman geçirdiğinle ilgili şüpheler de var. | Open Subtitles | هناك أيضا أسئلة حول كيف تقضي وقتك مع أولئك الأولاد |
Bu çocuklarla zamanını nasıl geçirdiğin hakkında kafalarda soru var. | Open Subtitles | هناك أيضا أسئلة حول كيف تقضي وقتك مع أولئك الأولاد |
Son günlerde her şey çok iyiydi. çocuklarla top oynadık falan... | Open Subtitles | و بالأيام الماضية لقد كان رائعاً لعب الكرة مع أولئك الأولاد |
Peter, çocuklarla beraber olmaktan nefret ediyorum derken, ne demek istedin? | Open Subtitles | ما قصدك بما قلت أنك تكره أن تكون مع الأولاد ؟ |
çocuklarla bu zamanda yaşanılanlar o kadar da travma sayılmaz. | Open Subtitles | . هذه مشكلة الأولاد هذه الأيام ، لا يتألمون كفايةً |
oğlanlar topçulara çığlık atarsa, o spor aşkı. | TED | دموع الأولاد على مباراة كرة قدم يعد تعبيراً عن حب اللعبة |
Derim ki, bayanlar ve baylar, oğlanlar ve kızlar, dostlar ve düşmanlar,... | Open Subtitles | أقول , سيداتى و سادتى الأولاد و البنات الأصدقاء و الأعدء قابلوا المستقبل |
Şehirde, kızlar ve oğlanlar, çöpçatanın iznine ihtiyaç duymuyorlar. | Open Subtitles | أتعلمين أن الأولاد والبنات ودودون مع بعضهم في المدينة |
çocuklardan birkaçının yasağa rağmen cesur davranıp, veda etmeye geleceğini ummuştum. Ama olmadı. | Open Subtitles | لقد أملت أن يتحدى بعض الأولاد المنع ويأتوا لوداعي، لكن ما من أحد |
Ayrılık nedeniyle şuçluluk duyduğum için çocuklardan bilerek uzak durduğumu sanıyorsun. | Open Subtitles | انت تعتقدين أني أتجنب الأولاد متعمدا لأني أشعر بالذنب بسبب الأنفصال |
Rucker'a her geldiğimde, bu çocuklardan bazılarının ham yeteneklerine hayret ederim. | Open Subtitles | أي وقت تريد أنا فقط مندهشة بهذا مدى موهبة هؤلاء الأولاد |
çocuğun biri gazete büfesinden beş dolar mı çalmış? Boş ver. | Open Subtitles | يسرق بعض الأولاد 5 دولارات من كشك للصحف، من يأبه لذلك؟ |
oğlanları götürdüğün için teşekkürler. | Open Subtitles | وشكراً لك كثيراً لأنك أخذت الأولاد لـ ــ |
Eğer erkeklerden konuşabilseydik, her şey çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | لو يمكننا التحدث عن الأولاد, كان سيكون اسهل بذلك كثيرًا. |
Öyleyse, hepimiz ödevlerini yapmayan kız ve oğlanların başına neler geleceğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ما يحدث إلى الأولاد والبنات الصغار الذين لا ينجزون واجبهم المنزلي. |
derdi. Ona okumayı öğrettim. Ama onun dışında okuma yazma bilmeyen sayısız zenci erkek çocuğu vardı. | TED | علّمت ديشان كيف يقرأ، ولكن هناك عدد لا يحصى من الأولاد السود الذين لا يزالون محاصرين في الأميّة |
Ama dediğim gibi, şimdi gelecek olan gençler, tabanca gibi! | Open Subtitles | لكن كما كنت أقول الأولاد القادمون أكثر حرارة من الرصاص |
Olduğunuz yerde kalın çocuklar. Her şey çok güzel olacak. | Open Subtitles | . ابقوا مكانكم أيها الأولاد كل شيء سيكون رائع حقاً |
Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن. |
Üzüntü verici bir not, dün erkekler tuvaletinde... söndürülmüş marijuhanalar bulundu. | Open Subtitles | أمرٌ آخير، لقد وجدنا لفافة مخدرات مستخدمة بالأمس في حمام الأولاد |
-Bak, Noel Baba dediğin çocuklara hediyeler verir değil mi? Eee? | Open Subtitles | ان المفترض ان يقوم بابا نويل باعطاء الأولاد هدايا, اليس كذلك؟ |
Ben de eğlencenize dahil olabilirim ama bu sene erkeklerin Rehberlikçisi benim. | Open Subtitles | ويمكنني الصراخ كأي شخص آخر. لكن هذه السنة, أنا مدير مجلس الأولاد, |