ويكيبيديا

    "الإبداع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaratıcılık
        
    • yaratıcılığı
        
    • yaratıcı
        
    • yaratıcılığın
        
    • Yaradılışın
        
    • yaratıcılığım
        
    • yaratıcılığını
        
    • Yaradılış
        
    • yaratıcılığa
        
    • yaratıcılıktan
        
    • yaratıcılığımızı
        
    Özgür kıvraklık, hızlı ve süslü, yaratıcılık kıvılcımları yükseliyor: ateş. TED رشاقة غير محصورة، سريعة وبارعة، وشرارات الإبداع تتصاعد: وهي النار.
    Tartışın. Büyük yaratıcılık, saçmaca, şaşırtıcı, anlamlı ve anlamsızca güçlüdür. TED ناقش. الإبداع الجيد مذهل وسخيف ومنطقي، وغير منطقي في تأثيره
    Yenilik, yaratıcılık, gelişme sadece zihnimizdeki fikirlerden gelmez. TED الإبتكار ، الإبداع ، و التطور لا يأتي فقط من الأفكار في عقولنا.
    Bu karşılıklı ilham işbirliğini, girişimciliği ve yaratıcılığı teşvif ediyor. TED إذن هذا هو الإلهام المتبادل يشجع التعاضد و التعاون المبادرة و الإبداع.
    Hayır, hayır, o kadar yaratıcı değilim. Ben yeni menajerleriyim. Open Subtitles لا، لا، إنني لست بهذا الإبداع فأنا مدير أعمالهم الجديد
    yaratıcılığın, insana refakat eden kutsal bir ruh olup, insanlara, meçhul ve uzak bir kaynaktan, anlaşılmaz sebeplerle geldiğine inanıyorlardı. TED أعتقد الناس أن الإبداع كان روحاً إلهية مصاحبة جاءت إلى البشر من مصدر بعيد وغير معروف، لأسباب بعيدة وغير معروفة.
    Ben hâlâ bir yaratıcılık alternatifinin yok olmaya bir alternatif olduğunun gerçek ve doğru olduğu kanısındayım, hatta belki de tek doğru. TED لا زلت أعتقد أن بديل الإبداع هو ذاته بديل الموت والاندثار. أمرٌ حقيقي للغاية، وربما الأمر الحقيقي الوحيد.
    Benim için yaratıcılık son derece önemli ve bence öğretilebilecek bir şey. TED الإبداع بالنسبة لي هو شيء مهم وأنا أعتقد أيضا أنه شيء يمكنك تدريسه.
    Bu Rodin'in büstü. Bu içi yaratıcılık dolu inanılmaz stüdyoyu anlayabiliyorsunuz. TED هذا هوالتمثال النصفي لبوست. يمكنكم أن تشعروا بهذا القدر الهائل من الإبداع.
    yaratıcılık : tüm parmakları bir düğüme yerleştirmek için yaratıcılığınızı kullandınız, TED الإبداع: يطلّب الأمر إبداعا لربط جميع الأصابع في العقدة.
    İnanılmaz büyük miktarda bilimsel yaratıcılık gerekecek. TED بل يحتاج الأمر كمية كبيرة من الإبداع العلمي.
    Gerçekten de yaratıcılık meslekleri güvence altında olacak çünkü yapay zekâ bir işi en uygun hâle getirebilir ama yaratamaz. TED حقاً، الوظائف الإبداعية هي المحفوظة، لأن الذكاء الاصطناعي يستطيع التحسين وليس الإبداع.
    Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri, öğrencilerin imkanlar merceğinden berbat fikirlere bakma konusunda bir tutum geliştirmelerine yardımcı olmaktır. TED فواحدة من تماريني المفضلة على الإبداع في فصولي هو مساعدة طلابي على النظر للأفكار السيئة، من خلال نظارات الاحتمالات.
    O da, yaratıcılığı geliştirmenin tek yolunun çok erken yaşlardan itibaren çocuklara olaylara farklı açılardan bakmayı öğretmekten geçtiğidir. TED ألا وهو.. أن الطريقة الوحيدة لتعليم الإبداع هو تعليم الأطفال وجهات النظر في المرحلة المبكرة.
    Ve ben incinebilirliği ve cesareti ve yaratıcılığı ve inovasyonu incinebilirliği çalışırken öğrenmedim. TED ولم أتعلم شيئا عن الإنكشاف والشجاعة و الإبداع والإبتكار من دراسة الإنكشاف.
    Bence her şey bir remiks ve yaratıcılığı ortaya çıkarmanın daha iyi bir yolu. TED أعتقد أن كل شيء هو ريميكس، وأعتقد أن هذا طريقة أفضل لإنتاج الإبداع.
    yaratıcı olduğum için bana kızıyorsun çünkü sen de yaratıcı olabilmek isterdin. Open Subtitles أنت غاضب علي لكوني خلاقاً لأنك ترغب بأن تملك القدرة على الإبداع
    Ve o an şunu öğrendim, belirlediğimiz sınırlar ve engeller iki şeye neden olur. Bir, hedefimizden saptırır ya da iki, bizi yaratıcı olmaya zorlar. TED حينها تعلمت أن حدودنا وعوائقنا، تتسبب فى شيئين الأول : إيقاف مسارنا أو الثاني : دفعنا إلى طريق الإبداع.
    Yapıcıları, sanatçıları ve girişimcileri bir araya getirmek bir şehrin ilerlemesi için gerekli yaratıcılığın kıvılcımını çakıyor. TED ودعوة إستجلاب صانعين وفنانين ورواد أعمال ستساعد حقاً على إيقاد شعلة الإبداع وتساعد المدينة على الإزدهار
    Buna paralel olarak yaratıcılığın nasıl işlediğini ve yeniliği tetikleyen şeyi araştırmak için çok sayıda yeni araçlarımız var. TED بالتوازي، لدينا الكثير من الأدوات، أدوات جديدة الآن لدراسة كيف يعمل الإبداع وما هو الذي يشجع على الابتكار.
    Birlikte "Yaradılışın Işığı"nı oluşturuyorlar. Open Subtitles ينتجونسوية ما يسمى بـ ضوء الإبداع
    Böylece sınırlı araştırma olanakları ile yaratıcılığım imkansız görünen engelleri aşmamı sağladı. TED ولذا، فإنه ومع هذه الفرص المحدودة، الإبداع هو ما أتاح لي تجاوز هذه العوائق المستحيلة.
    Ucuz, işlevsel, güvenilir şeyler insanların yaratıcılığını serbest bırakır, böylece hayal edemeyeceğiniz şeyler inşa ederler. TED الأشياء الرخيصة الثمن، والوظيفية، التي يمكن الإعتماد عليها، تفسح مجال الإبداع للناس الذين ينشئون حينها أموراً لا تخطر على البال.
    Enerji bariyerleri görevlerinin ikinci hedefleri olan Yaradılış Düğümü'ne ulaşmalarına engel oluyor. TED يفصلهما عن هدفهما الثاني حواجز من الطاقة: عقدة الإبداع.
    Sanırım yalnızca havalı bir yaratıcılığa ve piyasa araştırmasına bel bağlamıyoruz. Open Subtitles أفترض أننا لا نعتمد فقط على الإبداع الأنيق، أو البحث السوقي.
    Sence bu, bilgisayarların yapabildiği yaratıcılıktan temel olarak farklı mı? TED أتظن أن ذلك مختلف تمامًا عن نوع الإبداع الذي تنتجه الحواسب الآلية؟
    Eğer kendi yaratıcılığımızı, icat etme yeteneğimizi kavrayabilecek olursak, onun açtığı yolda çalışarak öğrenilecek korkunç derecede fazla şey var. Open Subtitles وإذا أردنا أن نفهم الإبداع الخاصة بنا قدرتنا علي الاختراع هناك الكثير يمكن تعلمه من خلال دراسة طريقة ابتكاره هو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد