ويكيبيديا

    "الاتفاق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlaşma
        
    • anlaşmayı
        
    • Anlaşmamız
        
    • anlaşmanın
        
    • anlaşmaya
        
    • kabul
        
    • anlaşmada
        
    • anlaşmadır
        
    • anlaşmadan
        
    • anlaşmıştık
        
    • şu
        
    • fikirde
        
    • Anlaştık
        
    • teklifim
        
    • Anlaşmamıza
        
    Saçmalık bu. Seninle bir anlaşma yaptık ve buna göre öğretmenin söylediğini yapacaktın. Open Subtitles لقد اتفَقنا، و كانَ جزءً من الاتفاق أن تفعَلَ ما يطلبُهُ منكَ الأستاذ
    anlaşma yapacağın zaman paramdan başka bir şeyi görmen gerekmiyor anlıyor musun? Open Subtitles ليس عليك رؤية شيء غير مالي حينما نجري الاتفاق هل تفهمني ؟
    Çünkü şu kapıdan çıktığımda anlaşma da benimle beraber gider. Open Subtitles لإنني ما إن أخرج من هذا الباب.. فإن الاتفاق لاغٍ.
    anlaşmayı biliyorsunuz. Bu gece dolunay. Kendinizi kilitlemeniz lazımdı, değil mi? Open Subtitles تعرف الاتفاق ، منتصف الشهر عليك ان تخفي نفسك حسنا ؟
    Ama o zamana kadar, Anlaşmamız bizim nehrin kendimize ait tarafında kalmamız, onların da kendi taraflarında kalmaları! Open Subtitles ولكن حتى ذلك الوقت ..فان الاتفاق هو ان نبقى في جانبنا من النهر ويبقون هم في جانبهم
    anlaşmanın şartlarına göre sadece karşı taraf ateş açarsa ateş edeceksiniz. Open Subtitles قواعد الاتفاق هي أنه يمكنكم الإطلاق فقط إن بدأ الآخرون بالإطلاق
    Çok geçmeden konumunuzu tekrar düşünmenizi ve anlaşmaya uygun bir şekilde düzeltmenizi umuyoruz. Open Subtitles نأمل أن تعيد النظر في منصبك من دون تأخير وتعديله ليتوافق مع الاتفاق
    Asillerle yapılan anlaşma sonucu, hayatta kalacaksın, ama elde edeceğin sadece bu olacak. Open Subtitles حسب الاتفاق الذي عقدناه مع النبلاء لربما ستحتفضين بحياتك ولكن هذا كل شيء
    Tanrılar anlaşma üzerine yemin ettiler ve duvarcının Asgard'da başına hiçbir şey gelmeyeceğine söz verdiler. TED ختم الأسياد الاتفاق باليمين المقدّس وأقسموا أنّ البنّاء لن يتعرّض لأيّ أذىً في أزغارد.
    kabul edeceğim tek anlaşma çaldığın sığırları Meksika'ya götürmen. Open Subtitles الاتفاق الوحيد الذى أريده هو أن تعيد القطيع المسروق إلى المكسيك
    Ancak aramızda bir ticarî anlaşma bu durumu değiştirebilir. Open Subtitles ولكن فقط الاتفاق التجاري بيننا يمكن ان يغير هذا الوضع
    Yargıç Callahan'la da anlaşma yapılmıştır. Open Subtitles هذا صحيح. الاتفاق قد تم مع القاضي كلاهان.
    anlaşma böyle, Dale. Hiçbir şey yok. Open Subtitles الاتفاق يقول أنه لا شراب لديل على الاطلاق
    İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daimathat this agreement will always remain kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. Open Subtitles نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا
    Her iki taraf da imzalamadan önce nihai anlaşmayı yedi gün elinde tutmalıdır. Open Subtitles لا بد أن يتسلم الطرفان الاتفاق النهائي بيديهما لمدة 7 أيام قبل التوقيع
    Başsavcı anlaşmayı reddettiğini söyledi, iki müebbet hapis istemiyle yargılanacak. Open Subtitles قال المدعي العام لو رفضت الاتفاق التفاوضي، ستقضي حكماً مؤبداً
    Bu anlaşmayı yaptın çünkü içeride olmak istedin, benim işimi istedin ve pisliklerini halletmesi için McLeod'a ihtiyacın vardı. Open Subtitles انت قبلت هذا الاتفاق لانك اردت الدخول فيه , انت اردت وظيفتى واحتجت ماكلويد ليحمل لك خطاياك
    Bir Anlaşmamız olduğunu sanıyordum. Sen uzak durursun. Ben uzak dururum. Open Subtitles كنت أظنك ستحافظ على الاتفاق بأن نبقى بعيدين
    Peki o anlaşmanın kendi tarafında olan kısımlarına uydu mu? Open Subtitles وهل قالت بأنها ستلتزم بالجزء الذي يخصها من الاتفاق ؟
    Kendimize oldukça azimli bir görev verdik: kazandıktan sonraki dünyayı açıklayan kısa bir ifade üzerinde anlaşmaya varma. TED وقد أعطينا أنفسنا مهمة طموحة: الاتفاق على بيان قصير يصف العالم بعد فوزنا.
    kabul edelim bence iki cinayetin de onların işi olduğu fikrini beğenmiştik. Open Subtitles أظن أنه بامكاننا الاتفاق جميعا بأن اعجابنا بهم يقل بسبب جريمتي القتل
    İran'ın nükleer anlaşmada hile yaptığına dair dostlarımızdan istihbarat aldık. Open Subtitles لدينا معلومة استخباراتية من شركائنا أن الإيرانيين يخونون الاتفاق النووي
    Stacy ve Liz'e gelince... anlaşma anlaşmadır. Open Subtitles أما بالنسبة إلى ستايسي و ليز حسنا.الاتفاق اتفاق
    Seninle yapılan anlaşmadan memnun değilim, Michael ama Walt aramıza katıldığında aldığımızdan çoğunu vermiş olduk. Open Subtitles لست مسرورا من الاتفاق الذي حصل معك لكن حصلنا على أكثر ما اردنا حين انضم الينا وولت, لذا..
    Kabinin içindekiler için anlaşmıştık. Open Subtitles لقد عقدنا الاتفاق على كل شىء داخل الخزنة
    Olay şu, tatlım birini işe alırken gözlerime ve içgüdüme inanırım. Open Subtitles حسناً هاهو الاتفاق عزيزتي انا اعتمد على عيني وحدسي عندما اوظف
    Burada komuta sende değil Binbaşı. Aynı fikirde olmadığımızda Anlaştık. Open Subtitles . أنت لست في القيادة هنا ، أيها الرائد . نحن سنتفق على عدم الاتفاق
    Bu işleri yaparsan ayda 7 dolar düşmek üzere Anlaştık, elini çabuk tut. Open Subtitles الاتفاق هو 7 دولارات للمهام العشوائية من كل شهر. عليك أن تسرع قليلاً.
    Pekâlâ, şuradaki savaş başlıkları var ya- - teklifim şöyle. Open Subtitles ,حسنا, تلك الرؤوس الحربية هناك ..هاهو الاتفاق
    şu Anlaşmamıza bir şeyler dahil edip duruyorsun. Open Subtitles انت مازلت تضيف اشياء الى الاتفاق الخاص بنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد