ويكيبيديا

    "التدخل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • müdahale
        
    • burnunu
        
    • müdahele
        
    • Taktik
        
    • dahil
        
    • araya
        
    • Burnumu
        
    • Özel
        
    • parazit
        
    • karışmaya
        
    • SWAT
        
    • engel
        
    • karışma
        
    • müdahil
        
    • Saldırı
        
    Bu bireylerin hassas olduğunu bilirsek o zaman erken müdahale mümkün olabilir. TED إن كنا نعرف أن هؤلاء الأفراد غير محصنون، سيكون التدخل المبكر ممكنا.
    Ve hepinizi zengin edebilirim, ama iş bitene kadar bana müdahale edilmesini istemiyorum. Open Subtitles ويمكنني جعلك غنيا لكن أنا لا أريد التدخل أكثر وأكون على لائحة الاموات
    Tanrıya şükür Manu ve bana müdahale edemiyor. Onu seviyorum. Open Subtitles احمد الله انها لاتستطيع التدخل بيني وبين مانويلا, فأنا أعشقها
    Düşündüğün için sağol ama işlerimden burnunu çekersen daha mutlu olurum. Open Subtitles شكراً لإهتمامكِ, لكنني سأقدر لك إبتعادكِ عن التدخل في شؤوني الخاصة
    Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen, Batı pek çok toplumun işine müdahele etmeye ve araya girmeye devam ediyor. TED الان على الرغم من انتهاء الهيمنة الغربية استمر الغرب في التدخل و التدخل في شئون العديد من المجتمعات الأخرى
    Kanunen onaylanmış bir idama müdahale ederek benim emirlerime karşı geldin Open Subtitles تخالف أوامر رسولي و تجرأت على التدخل في إعدام مؤيد رسمياً
    Öyle bile olsa güçlerimizi insanların hayatına müdahale etmek için kullanmayız. Open Subtitles حتى لو فعلت، لن نستخدم قدراتنا في التدخل في حياة البشر
    İkincisi, bağlantı kurmayı denemek ya da Oyun'a müdahale etmek. Open Subtitles الثانية أن تحاول الإتصال أو التدخل بأي طريقة مع اللعبة.
    Bence biraz meditasyon yapmayı denemelisin. Hayır, hayır. İşime müdahale etmeyeceğin konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles ـ أظن يجب عليك تجربة الدواء ـ كلا، لقد أتفقنا، عدم التدخل بالعمل
    Bir sivile karşı muhtemel tehdit vardı ve müdahale ettim. Open Subtitles كان لدي خطر محدق ضد مدني كان يجب علية التدخل
    Onları bulunca ölümcül bir fasılaya sebep olma korkusuyla müdahale edemedim. Open Subtitles عندما عثرت عليهم، لم أستطع التدخل خوفاً من إحداث مقاطعة قاتلة
    "Bu, onun kurduğu düzene müdahale olmasa bu tür evliliklerin bir sakıncası olmazdı." Open Subtitles لذا فمن باب التدخل في ترتيباته لن يكون هناك أي مبرر لزيجات كهذه.
    Ancak, dış müdahale sonucunda gelen değişim insanlar için daha da kötü sonuçlar yarattı. Dünyanın o köşesinde yaşanan felç ve aşağılık duygusunu derinleştirdi. TED ومع ذلك فإن التغيير الذي جاء عبر التدخل الأجنبي، أوجد للناس ظروفا أكثر سوءا، وعمّق مشاعر الشلل وعقدة النقص في ذلك الجزء من العالم.
    Yaşamak istiyorsan başkalarının işine burnunu sokma. Open Subtitles توقف عن التدخل فى شئون الغير اذا كنت تريد البقاء حيا
    Bazı rehine olaylarında müdahele timleri müzakereciye ne zaman saldırmayı planladıklarını söylemezler. Open Subtitles فى وضع الرهائن قوات التدخل فى فى بعض الاحيان لا تخبر المفاوض
    Federaller, Taktik ve RKT timleri ile birlikte yoldalar ancak civarı sarmalıyız böylece onlar ulaşmadan önce mülkten kimse çıkamaz. Open Subtitles المحققون الفدرالين بطريقهم إلى هنا مع فريق التدخل السريع، لكن علينا حراسة محيط المكان. حتى لا يغادر أحد قبل ذلك.
    Bu Afganistan'ın önemli olmadığı anlamına gelmiyor, ama dünya üzerinde dahil olmamız gereken 40 ülkeden biri olduğu anlamına geliyor. TED ولكن هذا لايعني أن أفغانستان ليست مهمة ولكنها واحدة من 40 دولة تحتاج التدخل الدولي
    Burnumu sokmak istemiyorum ama en azından nasıl karşıladığını söyler misin? Open Subtitles لا أريد التدخل لكن أيمكنني على الأقل السؤال كيف تقبّل الأمر؟
    Özel Tim'in bir açık gördüğü gibi içeri girilmesi emri verildi. Open Subtitles الأوامر تنص بالاقتحام فور رؤية قوات التدخل أنّ هناك إمكانية للنجاح
    Bazı zamanlar, eğer kameralar da aynı hattaysa ufak bir parazit oluşturabilir. Open Subtitles أحيانا تحصل على التدخل إذا كاميرات الأمان تعمل على الخط نفسه
    Bütün komşular bu durumdan şikayetçi, ama kimse karışmaya cesaret edememiş. Open Subtitles كل الجيران مستاءون من الموقف، لكن لا أحد يجرؤ على التدخل.
    SWAT timini arayın, çevreyi korumaya alın ve çıkmasını bekleyin. Open Subtitles اتصلنا بفريق التدخل السريع و سنؤمن المحيط و ننتظره ليخرج
    Herhangi biri engel olmaya kalkarsa -herhangi biri, herhangi bir şekilde- rehineleri öldürmeye derhal başlayacağız. Open Subtitles علاوة على ذلك, اذا حاول أي أحد التدخل أي أحد بأي طريقة سنبدأ بقتل ارهائن فورا
    Bana bak. Benim meselelerime karışma hakkını nereden alıyorsun? Open Subtitles اسمعي ، من الذي أعطاكِ الحق في التدخل في شئوني ؟
    Canımı sıkmaya devam ediyorsun ama her olaya müdahil olamam. Open Subtitles سيد كوتار، أنت تواصل إزعاجي ولكني لا أستطيع التدخل في كل حالة
    Adım Damien. Birinci Saldırı Brimi. Open Subtitles أدعى داميان، شعبة التدخل الأولى، كارلوس مونتويا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد