Bu yüzden kimse kumandaya dokunmuyor, ve kimse televizyona dokunmuyor. | Open Subtitles | لذا فيجب عدم لمس الريموت و كذا الحال مع التلفاز |
Bakın. televizyona çıktınız ve aklımdan bir türlü çıkmayan şeyler söylediniz. | Open Subtitles | اسمع، لقد ظهرت على التلفاز وثمّة شيء لا يمكنني أن أتناساه |
Bütün gece eski filmler izleyelim. televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. | Open Subtitles | دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز |
Bütün gece eski filmler izleyelim. televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. | Open Subtitles | دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز |
Efendim, dün gece televizyondaki profesyonel futbol yarışmasını izlediniz mi? | Open Subtitles | سيدي, هل شاهدت مبارة كرة القدم للمحترفين على التلفاز البارحة؟ |
Kitaplığın üzerinde TV vardı aynayı çevirmek kolaydı böylece görüntüyü televizyondan aynaya yansıttım. | Open Subtitles | كان مجرد صورة في المرآة لذلك انعكاس التلفاز ظهر وكانت المرآة صغيرة للغايه |
Onun yerine, içerik, ortak aktivitelerden değil televizyon programlarının içerdiklerinden ortaya çıkıyor. | TED | بالمقابل، المحتوى، الانشطة المشتركة، هي المحتوى في التلفاز الذي يحرك هذه المحادثات. |
Filmin TV ve tiyatro dagitimcilari icin de 5 Haziran gunu gosterimi ucretsizdir. | TED | الفيلم يمقدم مجانا الى الموزعين في التلفاز والمسرح لعرضه في الخامس من يونيو. |
O yüzden işimde iyiyim ve o mağaza soygununda rehin kaldığım zaman "En azından televizyona çıktım." diye düşünebiliyordum. | Open Subtitles | و أنا بارعةٌ في عملي، و حتّى عندما كنّا نسرق محلّ الوجبات السريعة، قلتُ، على الأقلّ أن على التلفاز. |
televizyona çıkıp bunu bana yaptırdığını söylemek istemiyorum. Eğlenceli olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتك أنى لا أريد الذهاب إلى التلفاز وأنت جعلتنى أفعل ذلك |
Ya da Amanda televizyona çıkacak, acıklı iğrenç hikâyesini anlatacak. | Open Subtitles | وإلا فقد تظهر أماندا في التلفاز لتقول حكايتها الحزينة البائسة |
Hatta başkan bile televizyona çıkıp şirketlerin zengin çürük yumurtalar olduğunu söyler. | Open Subtitles | اللعنة ، حتى الرئيس يخرج على التلفاز ويخبر الشركات والأغنياء كيف يعملوا |
İkimizin de oyunu bıraktığımızı hatırlıyorum aynı anda televizyona baktık. | Open Subtitles | وأتذكر بأننا توقفنا عن اللعب مرة واحدة ،وتسمّرنا أما التلفاز |
Ayrıca televizyonun yanına oturunca Kanal 5'in daha iyi çektiğini fark ettim. | Open Subtitles | وقد لاحظت , لو أجلسته بجانب التلفاز تأتي القناة الخامسة أكثر وضوحاً |
televizyonun aileleri nasıl birleştirdiğine dair yapacağım konuşmaya giderken arabam bozuldu. | Open Subtitles | في طريقي لإلقاء كلمة حول أهمية التلفاز في لم شمل العائلة |
televizyonun fişini köpeğe takmaya çalıştığımda ben de o kadar içmiştim. | Open Subtitles | هذا بقدر ما احتسيت عندما حاولت توصيل التلفاز داخل ذلك الكلب |
Pekala millet, ASMI-Kalade Yarış tıpkı televizyondaki Fevkalade Yarış gibi... | Open Subtitles | حسنا يارفاق ,سباق معرضنا يشبة مسلل السباق المدهش على التلفاز |
Böylece ulusal televizyondaki bir programdaydım. | TED | لذلك ظهرت على برنامج الذروة في التلفاز الوطني |
Tam bir şebek, televizyondan bile güzel. Hemen döneceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أنه مزعج, أفضل من رؤيته على التلفاز, سأعود حالاً, حسناً ؟ |
Öyledir, ben televizyondan izledim de bizzat orada olunca farklı oluyordur herhalde. | Open Subtitles | أجل، لقد تابعته على التلفاز ولكنني أتخيله مختلفاً حين تكون حاضراً هناك |
Ve orada otururken, onun odasında, onu izlerken, onu bir televizyon ekranından izlemiyorsunuz, onu bir pencereden izlemiyorsunuz, orada onunla oturuyorsunuz. | TED | وعندما تراها جالسة هكذا في غرفتها، أنت لا تراها ضمن شاشة التلفاز لا تراها من خلال نافذة، أنت تجلس معها حقيقة |
TV'de gördüğünüz gibi kötü adamlarla silahlı çatışma demek değildir. | Open Subtitles | ليس فقط بأطلاق النار على الاشرار كما نشاهد فى التلفاز |
Bir saat boyunca kanalda çalıştım ve ben bile kulaklığın nasıl çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | حقاً؟ حسناً, عملت في التلفاز لساعة واحدة وحتى أنا اعرف كيف أشغل السماعات |
Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. | TED | ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما. |
Hepimiz bunun gibi fotoğrafları televizyonda ve haberlerde gördük. Bu bir operasyon merkezidir. | TED | جميعنا شاهد صور مثل هذه على التلفاز و شاشات الأخبار، هذا مركز عمليات |