Eğer Doktor McKay bizi kurtarabilirse, onu diğer tarafta tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | لو توصل د. مكاى إلى نتيجة فيمكننا علاجه على الجانب الآخر |
Devrim olduğunda, diğer tarafta bir tanıdığımızın olması işimize yarayabilir. | Open Subtitles | إن قامت الثورة فقد نستفيد من التواصل مع الجانب الآخر |
O bir silahşör. Bu, onu bir tarafa koyar, beni de diğer tarafa. | Open Subtitles | انه رجل مسلح ، الامر الذي يضعه في جانب ويضعني في الجانب الآخر |
Bu şey, senin ve benim insanlarımı öldüren diğer taraftan. | Open Subtitles | هذا الشيء الذي قتل رجالك ورجالي هو من الجانب الآخر |
Adanın diğer tarafında... oraya çok benzeyen bir yer bulduk. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من الجزيرة وجدنا مكان يشبه هذا كثيراً |
Aslında sen değilsin. Diğer taraf sadece yönetimin bir şeyler başarmasını durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً، لستِ السبب، وإنّما الجانب الآخر يُريدون منع الإدارة من تحقيق أيّ شيءٍ. |
Dağın diğer tarafı hakkında ne biliyorsun... ..Bunu yapmış olabilirler mi ? | Open Subtitles | ماذا عن الجانب الآخر للجبل ؟ هل يمكننا حقاً الوصول للقمة ؟ |
Çoklu evren bir tarafta ve bazı güzel simetriler diğer tarafta. | Open Subtitles | الكون المتعدد على احد الجانبين وبعض التماثل الجميل على الجانب الآخر |
Bir tarafta algıladığım dostluk diğer tarafta ise gerçek var. | Open Subtitles | الصداقة التي أفهمها على جانب و الحقيقة على الجانب الآخر |
Bir tarafta algıladığım dostluk diğer tarafta ise gerçek var. | Open Subtitles | الصداقة التي أفهمها على جانب و الحقيقة على الجانب الآخر |
Bir tarafta biz varız kayıt işiyle uğraşanlar diğer tarafta da, sanatçıların avukatları. | Open Subtitles | في الجانب الأول لديك نحن , المنتجون وفي الجانب الآخر لديك محامين الفنانين |
Ama onlar diğer tarafa geçince kimse onlarla dalga geçmiyor. | Open Subtitles | ولكنهم لا يشعرون بالذلّ والمهانة عندما يصلون إلى الجانب الآخر |
diğer tarafa yapılacak bir yolcuğun masrafını karşılar diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنها ستغطي تكلفة سفرة واحدة أخرى إلى الجانب الآخر |
Demek istediğim, diğer tarafa geçtiğinde, ...neden ilk kaybettiğin şeyin, konuşma yetisi olduğunu. | Open Subtitles | أعني السبب عند العبور إلى الجانب الآخر أول ما تخسريه هو حق الكلام |
diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox. | Open Subtitles | الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة |
diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox. | Open Subtitles | الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة |
Onu alıp bizimle bu kayalıkların diğer tarafında buluşmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكَ أن تجلبه وتلقانا في الجانب الآخر من هذه الجروف |
Aslında sen değilsin. Diğer taraf sadece yönetimin bir şeyler başarmasını durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً، لستِ السبب، وإنّما الجانب الآخر يُريدون منع الإدارة من تحقيق أيّ شيءٍ. |
Yani, o kadar büyük ve genişmiş ki diğer tarafı göremiyormuşsun bile. | Open Subtitles | أعنى، هذا المحيط شاسع للغاية ورَحب ولا يمكنكِ حتى رؤية الجانب الآخر |
Diğer yandan, ben de, çok kişilikliyim. | Open Subtitles | بينما أنا على الجانب الآخر أتمتع بشخصية كبيرة |
İç bölgelere çekilirsek, okyanusun diğer tarafına düşeriz, anlıyor musunuz? | TED | لو تراجعنا، سنسقط في الجانب الآخر من المحيط، هل تفهمون؟ |
Öte yandan, şu an evrenin ne kadar yaşlı olduğunu anlayabiliyoruz. | TED | على الجانب الآخر ، يمكننا الآن ان نفهم كم عمر الكون |
Bir tarafa sabahları o gün olacaklar hakkındaki düşüncelerimizi, ve öbür tarafa da gece, o gün gerçekte olanları yazacaktık. | Open Subtitles | جانب منها جعلنا نكتبها في الصباح عن توقعاتنا لأحداث اليوم و في الليل نكتب في الجانب الآخر ماذا حدث بالفعل |
Feingold, Bay Fisher, şu kapının arkasında... - Bir oyuncu o. | Open Subtitles | انه السيد فيشر أنه على الجانب الآخر من الباب إنه ممثل |
Ekranın öbür tarafında, her şey çok daha kolay görünüyordu. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من هذه الشاشة يبدو الأمر بسيط للغاية |
Biliyorsun, orası hemen şu buzulun arkasında değil. Orası dünyanın öbür tarafı. | Open Subtitles | تلك القبيلة ليست على يمينك مباشرة بل في الجانب الآخر من العالم. |
Yaklaşık sekiz mil sonra Şeytan'ın Merdiveni'ni gösteren... bir işaret direği göreceksin ve... görünüşe göre şato Öbür tarafta. | Open Subtitles | بعد ، أوه، ثمانية أميالِ سَوف تَرين لافتة لسلم الشيطانَ و حَسناً، على ما يبدو القلعة على الجانب الآخر |
Ben sadece sonunda kendimi öldürdüğümde bir arafa düşüp orada sıkışıp kalmamak için öteki tarafı yok etmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ تدمير الجانب الآخر كيلا أُحتجز في ذاك البرزخ حين أنتحر أخيرًا. |