| Bütün o sıkıcı Amerikan kitaplarını taşımak zorunda kalmam iyi oldu. | Open Subtitles | كان من الجيد أن لدي كل هذه الكتب الأمريكية المملّة معي |
| Bu siteyi yöneten sapığın bana borcu olması iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن المنحرف الذي يدير هذا الموقع مدين لي |
| Mevkiî sahibi bir arkadaşının olması iyi bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | مؤكد أنه من الجيد أن يكون لديك صديق في هذه اللحضات |
| Hayallerinin olması güzel. Sıradaki hayalin arka kapısından girmek olsun. | Open Subtitles | من الجيد أن تحلم من الجيد أن تصوب نحو القمر |
| İyi ki eşcinsel olduğumu anladım. Yoksa sen, ben ve dört daha! | Open Subtitles | كان من الجيد أن أدرك بأنني شاذة وإلا أنا وأنت بالملابس الرسمية |
| Oh, hadi ama, Peter.İçerde birkaç piliç olması daha iyi olur. | Open Subtitles | بربك .. بيتر سيكون من الجيد أن نحظى ببعض الفتيات هنا |
| Neyse ki, tavşanlar kat be kat üremeye devam ediyor. | Open Subtitles | الشيء الحيد.. الشيء الجيد أن هذه الارانب تستمر بالتوالد والتكاثر |
| Seni tekrar görmek güzel. | Open Subtitles | كيف الحال يا لنكولن؟ من الجيد أن أراك مرة أخرى |
| Kime güvenebileceğimi en baştan görmem iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أعرف من البداية من يمكنني الاعتماد عليه. |
| Aslında bir kaç dakikamızın daha olması iyi oldu. | Open Subtitles | في الواقع، إنه من الجيد أن نحصل على بضع دقائق إضافيه |
| Buffy'nin seni bulması iyi oldu. Çünkü ölmek üzereydin. | Open Subtitles | من الجيد أن بافي وجدتك لأنك كنت علي وشك أن تنفجر |
| Bu iyi. Yani bildiğimiz iyi oldu Yoksa yanlış olacaktı. | Open Subtitles | حسناً، هذا جيد أقصد من الجيد أن نعرف ذلك |
| Evet, Profesör B'nin koelakant tankında saklaması iyi oldu. | Open Subtitles | صحيح, من الجيد أن البروفيسور ب قد خبأه في حوض أسماك سيلكانث |
| Sınavlardan önce stresimi artıracak bir şeyin daha ortadan kalkması iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن هذا أحد الأمور التي لن يكون علي القلق بشأنها قبل الامتحانات |
| Burada güvenebileceğim birinin olması iyi olacak. | Open Subtitles | من الجيد أن يكون لدي هنا شخص أستطيع أن أثق به |
| Bu aslında bayağı hünerli. Etrafta olması güzel bir şey. | Open Subtitles | انه فعلا مفيد جداً انه من الجيد أن يكون حولها |
| Seni çok fazla eleştirdiğimi düşünebilirsin ama bana göre önceki deneyimlerimden yola çıkarak bu tür şeyleri "iyi ki biliyormuşum" sınıfına koyuyorum. | Open Subtitles | ربما أنتى وجدتيها صعبة المنال,لكن بالنسبة لى عندى معرفه أولويه بمثل هذه الأشياء و أنها تكمن تحت مسمى من الجيد أن تعرفى |
| Sanırım, aynı şeyleri yaşayan biriyle arkadaş olmak iyi olur, değil mi. | Open Subtitles | أظن من الجيد أن يكون لي صديق يمرّ بما أمرُّ به، صحيح؟ |
| Neyse ki sıra pantolonuna gelmeden oyun bitti. | Open Subtitles | من الجيد أن اللعبة توقفت قبل أن ترهن بنطالك |
| - Seni yeniden görmek güzel. | Open Subtitles | من الجيد رؤيتك أن أراك مرة أخرى من الجيد أن أراك |
| Sonunda Otel Cortez'e gerçekten kayıt yaptırdığını gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | من الجيد أن أرى أنك أخيرا,بحق تنزل في فندق كورتيز |
| Eve geldiğimde birisiyle konuşmak bana iyi geliyor. | Open Subtitles | من الجيد أن اجد احداً اكلمه عند رجوعي للبيت. |
| Seni yeniden görmek ve Clayton'un burada olması çok güzel. | Open Subtitles | منَ الجيد رُؤيتُكِ و من الجيد أن يكون كليتون معنا |
| Cüzdan biyopsisi yaptıklarında kartınızın... yanınızda olması çok iyi olmuş. | Open Subtitles | من الجيد أن بطاقتك كانت معك عندما أجروا فحص المحفظة. |
| Sinirlenince 10'a kadar saymanın iyi bir fikir olduğunu söylerler. | Open Subtitles | إنه من الجيد أن تعدي حتى عشرة عندما تكون غاضب |