Fransız Yetkililer, Onu burada toplama kampına sokacak sebep bulabilirler. | Open Subtitles | قد تجد السلطات الفرنسية ذريعة لوضعه في معسكر اعتقال هنا. |
Fransız Yetkililer, Onu burada toplama kampına sokacak sebep bulabilirler. | Open Subtitles | قد تجد السلطات الفرنسية ذريعة لوضعه في معسكر اعتقال هنا. |
Yetkililer bu gün erken saatlerde gerçekleşen gizemli uçak kazası yüzünden şaşırmış durumdalar. | Open Subtitles | السلطات مازالت فى حيرة من حادث تحطم غامض لطائرة حيث إحتلت مكاناً اليوم |
Bunu yapmayı hemen kes yoksa seni yetkililere şikayet edeceğim. | Open Subtitles | لا,توقف هذه اللحظةِ الآن وإلا سوف أبلغ عنك إلى السلطات |
1995'te yerli bir balıkçı, yetkilileri sularının koruma alanında olduğuna ikna etmiş. | TED | في سنة 1995، أقنع الصيادون المحليون السلطات بالإعلان عن مياهها كمحمية بحرية. |
Belki de yetkililerin sizi suç ortağı olarak görmesinden korkmuşsunuzdur. | Open Subtitles | ربما, مع ذلك, كنت خائفاً أن السلطات ربما يعتبروك مساعداً. |
Sadece tek şarkı. Biraz daha bağır lütfen, Yetkililer duyamadı. | Open Subtitles | نعم اغنيه واحده ولا ترفعى صوتك اكثر حتى لاتعرف السلطات |
Yetkililer bu lokantanın yasadışı bir faaliyet yatağı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | تقول السلطات أن هذا المطعم كان يقوم بنشاطً غير قانوني |
Yetkililer onu 10 sene önce yakaladılar ve koluna iğneyi batırdılar. | Open Subtitles | أمسكت به السلطات قبل 10 سنوات و قتلته بحقنة في ذراعه |
Yetkililer hala şehrin içinde olanların sakin olmalarını ve evlerinden çıkmamalarını söylüyor. | Open Subtitles | تقول السلطات للذين ما زالوا بالمدينة أن يلتزموا الهدوء ويبقوا في ببيوتهم |
Yetkililer, böyle bir kaçış yapan birinin, her şeyi yapabileceğini izleyicilerimize hatırlatmak istiyor. | Open Subtitles | تود السلطات آن تنبه مشاهديها هذا النوع من الأفعال يوضح مدى كآبة الشخص |
Yetkililer, olayda 36 yaşındaki Henry Porter ve Peter Porter'ın öldüğünü doğruladılar. | Open Subtitles | أكدت السلطات موت هنري بورتر و عمره 36 سنة و بيتر بورتر. |
Onları Fransız yetkililere teslim ettik ve çok memnun oldular. | Open Subtitles | قمنا بتسليمه إلى السلطات الفرنسية، والتي كانت مسرورة كثيرا بإستعادته. |
Demek istediğim, birisi ayrılmaya çalışırsa yetkililere haber vermediğinden emin oluyormuş. | Open Subtitles | ،إن حاول أي أحد المغادرة فسيتأكد بأنه لن يعيش ليخبر السلطات |
Son kaybolan kişi ise yetkililere yabancı gelmeyen bir isim... | Open Subtitles | وجود شخص مفقود لم يعد شيئاً غريباً وجديداً على السلطات |
David Dunn, yetkilileri üç büyük terör olayının kanıtlarının bulunduğu Limited Edition'a yönlendirdi. | Open Subtitles | ديفيد دان ارشد السلطات لشركة ليمتد ايديشن حيث وجدت دلائل لثلاث حوادث ارهابية |
fakat yetkililerin gösterileri kırmadaki çabalarına rağmen, öğrenci hareketlerinin çok hızlı ve büyük bir destek, kazandığı da görülüyor. | Open Subtitles | لكن على الرغم من تصميم السلطات بمحاولات لسحق هذا الثورة، يبدو ان حركة الطلاب، تكتسب دعماً شعبياً عارماً سريع. |
Anlaşılan Suudi Dışişleri Bakanlığı Hollandalı yetkililerle arka kapılardan temasa geçmişler. | Open Subtitles | يبدو أن وزارة الخارجية السعودية تعمل بقنوات خلفية مع السلطات الهولندية. |
Benim dövüşlerim çabuk biter,yani Otoriteler bir şey anlamadan tüyeriz. | Open Subtitles | لقد انتهت مبارياتى لذا يمكننا الخروج قبل ان تكتشف السلطات |
Anlaşma yaptığına dair Fransız yetkililerden kanıta ihtiyacımız olacak, ve göçmenlik formlarında yalan söylediğin an hayatın tehlikeye girmiş. | Open Subtitles | نحن بحاجه ل أثباتات من السلطات الفرنسيه لأكمال الاجراءات وأن حياتك كانت بخطر عندما كذبت عند ملئك أستمارة الهجرة |
Gidip siparişlerinizi söyleyeyim, salata tabaklarınızı ve içeceklerinizi hemen getiririm. | Open Subtitles | حسناً، سآمر بإعداد طلباتكم و سأحضر الآن مشروباتكم و السلطات |
Bu nedenle biz de, bu ormanların korunması gerektiği konusunda yetkili kurumları ikna etmeye çalışıyoruz. | TED | ومهمتنا هي لإقناع السلطات أن هذه الغابات يجب أن تكون محمية. |
Sana soramaz mıyız? Yani... burada sende Otorite sahibisin, değil mi? | Open Subtitles | .. حسناً ألا يمكننا ان نسألك أنت ِ أعنى أنت لديك بعض السلطات هنا ,أليس كذلك ؟ |
Ancak ne yazık ki, bu bilgilerin hiç birini sivil otoritelere açıklayamayız. | Open Subtitles | من المؤسف , لايمكننا نشر شيء من هذه المعلومات لأي من السلطات المدنية |
Siz ikiniz harika, sadece sizi harika yapan süper güçler değil, | Open Subtitles | أنتم رجال رهيبون، لكن لَيسَ فقط السلطات الممتازة التي تَجْعلُكم عظماء |
Şunun yarasına baktırıp, polise bunların federal mahkumlar olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سنقيدهم و نخبر السلطات المحلية أن هؤلاء سجناء فيدراليين |
Size aslında verilen numuneleri test etmek yerine otoriteleri memnun edecek sonuçlar sunuyorsunuz. | Open Subtitles | والتي تحقق امنيات السلطات بدلا من القيام حقاً بفحص العينات التي تعطى لكِ |
Bana verilen yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | تحت السلطات التي أتيحت لي أعلنكم زوجا و زوجة |