ويكيبيديا

    "الصخرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaya
        
    • taş
        
    • kayanın
        
    • kayayı
        
    • taşı
        
    • Rock
        
    • taşın
        
    • kayaya
        
    • kayadan
        
    • taşa
        
    • taştan
        
    • kayada
        
    • taşla
        
    • kayaların
        
    • kayalara
        
    Ama tam doruğa ulaştığında, kaya aşağı yuvarlanıyordu ve Sisifos yeniden başlamak zorunda kalıyordu. Ve yeniden, yeniden, sonsuza dek. TED ولكن، بمجرد الوصول إلى القمة، تتدحرج الصخرة إلى أسفل التلة، ما يجبره على البدء مرة أخرى وأخرى، وأخرى، إلى الأبد.
    "...ama nihayet 1959 yılında..." "...ihtiyar adamın kaya'dan ayrılmasına müsaade edildi." Open Subtitles لكن في عام 1959 تم السماح للرجل العجوز أخيرا بمغادرة الصخرة
    Senin mantığına göre, bu taş seni kaplanlardan uzak tutar. Open Subtitles حسب كلامك هذا يمكنني الإدعاء بأن هذه الصخرة تبعد النمور
    Bu kayanın altında su varsa, on beş güne kalmaz, bulurum! Open Subtitles إن كان هناك ماء تحت الصخرة سوف أصل إليها خلال أسبوعين
    İşte Titian tarafından resmedildiği hâliyle Sisifos, tanrılar tarafından devasa bir kayayı bir tepenin en üstüne itmeye mahkûm edilmiş. TED إلى أعلى التلة. وعند بلوغه القمة يصبح الجهد كثيراً، عندها تتدحرج الصخرة من أعلى التلة نزولاً،
    Bu diğer bir sorunsa o taşı alıp kıçlarına sokmalısın. Open Subtitles اذا كانت المشكلة أخرى فلإنك غرزت تلك الصخرة في مؤخرتهم
    Kid Rock'ın senin için imzaladığı kart, üzerinde Nick Russo'nun kanı var Open Subtitles الممر تلك الصخرة جدي وقعت لك، لديها الدم نيك روسو على ذلك.
    Ve o kılıcı senden başka kim o taşın içinden çıkartabilir ki Selenia! Open Subtitles و من ايضا الذي صار قادرا على سحب السيف من الصخرة بالاضافة اليك,سيلينا؟
    Yıllardır o kayaya saplı duruyordu ve kimse onu oradan çıkaramamıştı. Open Subtitles لقد كان مغروسا في تلك الصخرة لسنوات وانت الذي حررته حقا؟
    Bak. şu kaya Uzunboyuna benziyor, tıpkı annemin dediği gibi. Open Subtitles أنظروا. تلك الصخرة تبدو مثل الرقبة الطويلة مثلما قالت أمى
    Takribî 230 m çapındaki bu çopur kaya 2004'te Dünya'nın yanından geçti. Open Subtitles هذه الصخرة قطرها تقريبا 750 قدم والتي مالت تجاه الأرض عام 2004
    kaya yerinden oynatılmıştı ve kavanoz içindeki parayla yok olmuştu. Open Subtitles وكانت تلك الصخرة قد تحركت وعلبة النقود لم تكن موجودة.
    Bu sahte taş parçasını elime geçireli,bir yıldan fazla oldu, ve gerçek düğün tarihine ilişkin hiçbir şey duymadım. Open Subtitles مر أكثر من عام منذ أن وضعت هذه الصخرة المزيفة على يدي ولم اسمع شيئاً عن موعد زفاف حقيقي
    Bu taş henüz güneşe çıkarmadığım bir taştı. Open Subtitles هذا هو الصخرة التي أنا لم تتعرض حتى الآن لأشعة الشمس
    Pekala. At binme konusundada taş kadar iyi misin? Evet efendim. Open Subtitles ألا تستطيع الصعود على الحصان كما يمكنك رمى الصخرة ؟
    Burada, kayanın bileşimini korumak için metasomatik ışın kullanabiliriz, böylece lahit ufalanmaz. Open Subtitles هنا يمكننا استعمال شعاع التحويل لحماية تركيب الصخرة هكذا القبر لن ينهار
    Her günün sonunda, bitkin ve acı içinde zirveye ulaşır ve ittiği kayanın tepeden aşağıya yuvarlanışını çaresizce izler. Open Subtitles في نهايه كل يوم, يصل إلى قمة الجبل منهك القوى ويصبح يائساً وهو يرى هذه الصخرة تتدرحج إلى أسفل
    Camus, kayayı yeniden yuvarlamak için tepeden aşağı inen Sisifos'u, umutsuzluğa düşmek yerine kaderine meydan okuyan biri olarak görür. TED بدلًا من اليأس، يتخيل كامو تقبّل سيزيف لمصيره بتحدٍ بينما ينزل أسفل التلة ليبدأ بدحرجة الصخرة لأعلى مجددًا.
    Bu kayayı parçalayacağım, delikanlı, buradan Macon'a. TED سأحطم هذه الصخرة يا فتى من هنا إلي ماكون
    Planım değerli metaller piyasasında satma opsiyonları satın almak ve ondan sonra da gidip taşı bulup getirmek. TED وتقتضي خطتي .. ان اجد احدى هذه الصخور ومن ثم اعلن ذلك في سوق المعادن واقول انني سوف اذهب لكي احضر تلك الصخرة
    Soğukkanlıca, aptal bir okul kızı gibi ...bu berbat Hanging Rock'da öldürülmüş. Open Subtitles القتل بدم بارد , مثل تلميذة سخيف .على الصخرة المعلقة البائسة
    Ne taşın ne de notun üzerinde bir parmak izi bulunuyor. Open Subtitles حسنا ، ليس هناك علامات . على الصخرة و لا الورقة
    İşte. Şu kayaya bir bak. Altın dolu. Open Subtitles أنظر إلى هذة الصخرة أنها مليئة بالذهب وبها تجوايف
    Bu kayadan ayrılmak ve kendi başımıza yüzeye çıkmak zorundayız. Open Subtitles يجب علينا ان نصعد الى السطح ونخرج من هذه الصخرة
    Harika bir adamla evleniyor ve şu taşa bir bakın! Open Subtitles وهي الزواج من رجل رائع. وإلقاء نظرة على هذه الصخرة.
    "Yalnızca kalbi temiz ve ruhu saf olan kılıcı taştan çekebilir." Open Subtitles وحده صاحب القلب النقي ..والطبيعة الصادقة يستطيع سحب السيف من الصخرة
    Bu yaşlı yalnız kayada bundan fazlasını umamayız. Open Subtitles أكثر ما نتمناه على هذه الصخرة الوحيدة القديمة
    Sesleri duydum, Onu elinde taşla gördüm. Open Subtitles لقد سمعت تلك الأصوات. لقد رأيته مع الصخرة.
    Gizli bir girişin ardından, son yolculuğu için... ...hazinelerle dolu ihtişamlı odalara çıkan ve kayaların derinliklerine uzanan bir tünel planlanmıştı. Open Subtitles الخطة كانت أن يكون هناك مدخل مخفى نفق عميق في الصخرة يتشعب لسلسلة من الغرف الرائعة التي ستملأ بالكنوز لرحلته النهائية
    Yapmamız gereken kahrolası kayalara kendi kendimize gitmek. Open Subtitles ما ينبغي أن نقوم به .هو الذهاب إلى الصخرة بأنفسنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد