ويكيبيديا

    "الصديق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arkadaş
        
    • arkadaşı
        
    • dostum
        
    • dost
        
    • arkadaşım
        
    • arkadaşın
        
    • dostu
        
    • arkadaşının
        
    • sevgili
        
    • arkadaşını
        
    • dostun
        
    • arkadaşa
        
    • dostunuz
        
    • Buddy
        
    • arkadaşla
        
    Bu çocuk bir arkadaş edindi. O da başka bir arkadaş. TED ومن ثم هذا الولد كان لديه صديق وهذا الصديق لديه صديق
    Erkek arkadaş meselesini ben ortaya çıkardım. Sen ne yaptın? Open Subtitles لقد عثرت على شيء من الصديق على ماذا عثرت أنت؟
    Ve eğer o arkadaşı bulursa onu asla bırakmayacağını biliyordu. Open Subtitles و عرف أنه إذا وجد هذا الصديق فلن يتركه أبداً
    Hepsine bir el atma zamanı, dostum. Güneş hepten rengini açıyor. Open Subtitles لقد حان الوقت أيها الصديق القديم الذى أعطيك فيه اللمسه النهائيه
    Ve böylece, kimin dost kimin düşman olduğunu anlamanın bir yolu daha. TED وبذلك نأمل أن تكون وسيلة أخرى لتحديد من هو الصديق ومن لا
    İşaretler vardı, benim kaypak arkadaşım. Fısıltılardan daha fazlası da. Open Subtitles كانت هناك علامه أيها الصديق المراوغ و أكثر من دليل
    o arkadaşın ne zaman bir aşıka dönüşeceğini asla bilemezsin. Open Subtitles انتى لا تعلمين ما سيحدث عندما يتحول الصديق الى عاشق
    Büyük ikramiyeden yarım milyon dolar kazanan bir melez arkadaş var. Open Subtitles لديّ ذلك الصديق الأسمر الذي ربح مؤخراً نصف مليون في اليانصيب.
    Benim gibi homoseksüel bir arkadaş öldüğünde, kendi köyünün mezarlığına gömülmüştü. Open Subtitles صديق , شاذ , مثلي حين مات هذا الصديق تم دفنه
    Bu arkadaş minnettar kalır ve her şeyden çok sevildiğini anlar. Open Subtitles وأعرف أن ذلك الصديق سيشعر بالامتنان والحب قبل كل شيء آخر.
    Bir, topluluğun önemine dair yenilenmiş bir inanç, ve arkadaş ve komşunun gerçekten yeniden tanımlanması. TED الأول، وهو الاعتقاد المتجدد في أهمية المجتمع، وإعادة تعريف ماذا يعني الصديق والجار حقا.
    Artık erkek arkadaşı olduğuna göre belki kendine daha iyi bakmaya başlar. Open Subtitles ربما ألان لان لديها هذا الصديق ستبدأ في العناية بنفسها بشكل أفضل
    Herkes mutluluğa giden yolun başarı olduğunu söylüyordu, bu yüzden o kusursuz işi, mükemmel erkek arkadaşı ve güzel daireyi aradım. TED كل شخص يقول أن طريق السعادة هو النجاح، لهذا بحثت عن الوظيفة المثالية، ذلك الصديق المثالي، تلك الشقة الجميلة.
    Lakin, kibar dostum, aşk ve letafet için yalanın sonu yoktur. Open Subtitles و لكن الصديق اللطيف بالحب و اللياقة يكذب أكثر بتواضع انساني
    Biliyorum fakat bu mesajı gönderen dostum, direnişin liderlerinden biri. Open Subtitles اعرف ذلك. لكن الصديق الذي بعث بالرساله هو زعيم المقاومه.
    ...ve o dost, beraberinde diğer adamı da sürüklemekten kaçınmadı. Open Subtitles وذلك الصديق لم يهتم لو إنتهى بهم الأمر كلاهما بالحفرة
    Ve şimdi karşınızda, Memphis televizyonuna yeni gelmiş ama eski bir dost olacağı kesin biri. Open Subtitles و ها هو سيداتى و سادتى ، القادم الجديد لتليفزيون ممفيس و بالتأكيد سوف يصبح الصديق القديم
    Bahsettiğim bu arkadaşım, şimdi Kanada Başbakanı Justin Trudeau. TED وهذا الصديق في البرلمان هو الآن رئيس وزراء كندا، جستن ترودو.
    O zaman bir arkadaşın beni burada tutmayacağını da bilirsin. Open Subtitles إذاً فأنتي تعلمين أن الصديق لا يمكنه إبقائي محجوزة هنا
    Tabii ki içten içe bir dostu kaybetmenin hüznü olurdu. Open Subtitles بالطبع كان المرء منا يشعر بالألم الناجم عن فقدان الصديق
    Kadının oğlu bu gece bir arkadaşının evinde kalıyormuş. Şimdi oraya gidecek. Open Subtitles إنفاق إبنها الليل في الصديق البيت وهي ستقابلهم هناك.
    Evet, Sistah Kız, eğer burada Ajan sevgili için değilsen, burada Ajan Kardeş (Undercover Brother) için olmalısın. Open Subtitles حسنا سيستا إذا كنتى هنا ليس من أجل اللعب الخفى فبالتأكيد من أجل الصديق الخفى
    Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz. Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur. TED نحن لا نقول أن على الرجل الذي صديقه يسيء معاملة صديقته أن يوقف ذلك الصديق في لحظة الإساءة.
    - Evet Kazım, Moğollara karşı ihanet ettiğin dostun Hasan'ın oğlu. Open Subtitles نعم ، يا قاسم أنا ابن حسن الصديق الذي بعته للمغول
    İlk karşılaştığınızda size en iyi dostunuz olacakmış izlenimini verir. Open Subtitles عندما تقابله لأوله مرة, تعده بأنك ستكون الصديق الوفي له
    Buddy Menlı bir görevli. Open Subtitles الصديق مينلو هو الرئيس، وهو المعروف واسمهُ مقدرٌ ومعروف
    Sınırlarını iyi tanımlanmış "mahremiyet şirin", "basiretli ayı" ya da, "gizli baharat" gibi, gruptan bir arkadaşla olamam. Open Subtitles ألا استطيع أن أكون الصديق بالقروب الذي يشتهر بأن له حدود لايجب لكم أن تتخطوها لكن إن كنت تحبها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد