Tarih sayfalarına baktığımızda Amerikan ordusunda bugünün aksine sağır askerleri görüyoruz. | TED | يوضحُ التاريخ الحقيقة أنه كان لدى أمريكا الجنود الصم على العكس من اليوم. |
Peki, biz sağır Amerikalılar, ülkemize hizmet edebilir miyiz? | TED | الآن، هل بإمكاننا نحن الصم الأمريكيين خدمة بلادنا؟ |
Bu ebeveynler genelde çocuklarını iyileştirme eğilimindedirler. Haliyle sağır insanlar o kültürü ve topluluğu gençliklerinde keşfederler. | TED | وفجأة، فكّرتُ، معظم الأطفال الصم يولدون لآباء يسمعون. |
Bu film, 2005'te bir işitme engelliler okulunda yaşanmış gerçek olaylara dayanmaktadır. | Open Subtitles | هذا الفيلم مبني على قصة حقيقية حدثت في مدرسة الصم عام 2005 |
Bunu sağır insanlarla bir süredir deniyoruz ve yalnızca biraz süre geçtikten sonra insanların bunu hissedebildiği ortaya çıktı, yeleğin dilini anlayabildiği. | TED | نقوم باختبار هذا الاختراع على الصم الآن، وتبين أنه بعد فترة ليست بطويلة، سيبدأ الناس بالشعور بها وباستيعاب لغة السترة. |
Elbette gerçeği söyledikleri sürece sağır ve dilsizlerin bile ifadeleri kabul edilir. | Open Subtitles | اٍننا نقبل الأدلة من الصم الذين لا يستطيعون الكلام مطلقا طالما أنهم يقولون الحقيقة |
Burada kalamaz. Bu hem kendisi, hem de sağır, dilsiz çocuklarımız için iyi olmaz. | Open Subtitles | ـ لا يمكن أن يبقى هنا، فهذا غير مفيد له ولا للأطفال الصم والبكم المقيمن هنا |
Bir grup sağır dilsiz korkunç gürültü yapıyorlardı. | Open Subtitles | مجموعة من الصم والبكم قامت بإحداث جلبة مرعبة |
sağır olmadığınızı biliyorum, Bay Simpson. 20 dakikadır konuşuyoruz. | Open Subtitles | أعرف أنك لست من الصم والبكم نحن نتحدث منذ 20 دقيقة |
Aptal sağır avukat insanları bana karşı yapılan, tutuklama emrini düşürmeye ikna etmem için bütün şehri dolaşmamı söyledi. | Open Subtitles | غبي محامي الصم و حصلت لي القيادة في جميع أنحاء الدولة , يحصل الناس على التخلي عن مختلف أوامر زجرية لأنهم وصلوا ضدي. |
Tanrı'nın bağırtıları bizi sağır etmeliydi. | Open Subtitles | وقد صرخت بصوت عال بما فيه الكفاية ليسمعها جميع الصم |
O kör ve sağır, o silah namlularını temizliyor. | Open Subtitles | هو اعمى و الصم , يقوم بتنظيف ماسوره المسدس |
sağır çocuklar hayrına çikolata satın almak ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغب بشراء بعض الشوكولاتة للأطفال الصم ? |
sağır çocuklar hayrına çikolata satın almak ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغب بشراء بعض الشوكولاتة لأجل الأطفال الصم ? |
Şey en azından at sağır izleyiciler kısmını geçti. | Open Subtitles | على الاقل الحصان تخطى فئة من طلاب الصف الثاني الصم |
Gelecek sefere hoşumuza gitmeyen insanlarla sağır gibi konuşalım. | Open Subtitles | في المرة القادمة، مع هؤلاء الناس نحن لا نحب، سنتحدث الصم. |
sağır rolü yapacağız, onlar da gidecek. | Open Subtitles | نحن سوف نتظاهر بأننا الصم وبعد ذلك سوف تذهب، أوه. |
Görme ve işitme özürlüler başvuramaz gaza maruz kalma sonucu yaşanabilecek sorunlardan ötürü astım hastaları kesinlikle kabul edilmez | Open Subtitles | وتجنب الصم والعميان ومرضي الربو لا يجندوا بتاتا لاستخدام الغازات السامة في المعارك |
Sağırların konuşma ve sesleri algılayıp işlemelerini sağlar. | Open Subtitles | تساعد الصم على إستقبال ومعالجة الكلام والصوت |
İsrail'de duyma engellilerin askerlik yapabildiğini biliyor muydunuz? | TED | هل تعلمون أنهم يقبلون الصم في الجيش في إسرائيل؟ |
Jane Addams Akademisi ve Haverbrook Sağırlar Okulu. | Open Subtitles | اكاديمية جين ادمز و مدرسة الصم هافربروك |
Biliyorsun ki, akşamları Amerikan işaret dili kursları var. Düşündüm de hepimiz biraz işaret dili öğrensek eğlenceli olurdu. | Open Subtitles | هناك دورة في المساء لتعلم لغة الصم والبكم بالطريقة الأمريكية , أعتقد أن بإمكاننا الإلتحاق بها |
duyma engelli askerler ateş hattında yer almıyor ancak cephe gerisinde destek kuvvetlerde hizmet veriyorlar. | TED | ليس الجنود الصم في الصفوف الأمامية يشاركون في إطلاق النار، ولكن في الخطوط الخلفية يخدمون في أدوارٍ داعمة. |