ويكيبيديا

    "المحزن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • üzücü
        
    • yazık
        
    • Maalesef
        
    • acı
        
    • acıklı
        
    • üzücüdür
        
    • Malesef
        
    • Ne yazik
        
    • üzücüydü
        
    üzücü değil mi? Böyle karşılaşmış olmak, hele ki noelde. Open Subtitles من المحزن أننا تقابلنا فى هذه الظروف وفى عيد الميلاد
    Düşmanının eliyle ölmek varken, öz çocuklarının eliyle ölmek üzücü, değil mi? Open Subtitles أليس من المحزن أن تموت ليس بيد عدوّك, لكنّ بيد طفلك ؟
    Ve üzücü olan şey... bunun neden kötülük olduğunu anlayamaman; Open Subtitles والأمر المحزن هو أنك لا تعلم لمَ هي أعمال شطيانية
    En az 24 saat. Işık gösterisini kaçıracak ne yazık ki. Open Subtitles على الاقل 24 ساعة من المحزن انه سيغيب عن عرض الضوء
    Ne yazık ki onun intihar eğilimini bilmesine rağmen ikinci kere fazla çaba sarfetmedi. Open Subtitles من المحزن أن معرفة ميولها الأنتحارية لم تجعلة يبذل جهد أكبر فى المرة الثانية
    Bu sana öğretebileceğim bir şey değil. Maalesef. Open Subtitles ليس هناك ما أستطيع تعليمه لك، ذلك الجرء المحزن
    Karayipler'deki bu güzel adaların, birer Japon genelevine dönüştüğünü görmek çok üzücü. Open Subtitles من المحزن أن نرى جزر الكاريبي الجميلة تتحول إلى مواخير مُجهّزة لليابانيين
    Dünyanın bu üzücü, başarısız tarihinin en büyük müzik şehrinde. Open Subtitles في مدينة الموسيقى الأعرق في التاريخ المحزن البائس لهذا الكوكب
    Tanrım, çok üzücü. Eskiden kadınlar sahte orgazm, gerçek turta yaparlardı. Open Subtitles كانت النساء أنه من المحزن جدا , هزات وهمية والكعك القرارات.
    üzücü kısmı ise, bunu asla tam olarak... gerçekleştiremeyeceksin, iyileşmeyeceksin. Open Subtitles والجزء المحزن هو ، أنه أمرٌ لايصدق أنك بالفعل تتعافى
    İşin üzücü kısmı, sen fiyatına bile bakmadan paraya kıyacakken koca kasabada bir tane bile kuş işlemeli baston bulunmayışı. Open Subtitles الجزء المحزن من القصة أنك لا تستطيع إيجاد عصاً محفور عليها عصفور في هذه المدينة مهما يكن ما بإستطاعتك دفعه
    Bana üzücü gelen şey senin hâlâ burada çalışıp mekanımın sularını bulandırıyor olman. Open Subtitles الامر المحزن لي هو انك لا تزالين تعملين هنا تعكرين صفو حياتي الجديدة
    üzücü kısmı ne biliyor musun eski günlerin hatırına bu işi seninle paylaşacaktım. Open Subtitles أتعلمين الجزء المحزن هو لقد كنت سأشارككِ هذا المكان من أجل الذكريات القديمة
    Bütün bunların en üzücü noktası ise bunu anımsamanın çok zor olması. TED المحزن في الامر انه من المؤلم تذكر هذا.
    Bence bademcik taşları gibi saçma bir konu hakkında konuşulması harika ancak bu etkiyi bir videonun yaratması biraz üzücü çünkü bu, âdet görme kadar yaygın bir olgu. TED ويعد هذا شيئًا رائعًا عندما يتعلق الأمر بشيء أحمق مثل حصى اللوزتين، ولكن من المحزن قليلًا عندما يكون للفيديو تأثير كهذا عندما يتعلق الأمر بشيء شائع مثل الدورة الشهرية.
    Epeyce üzücü bu, çünkü nasıl – sadece beş göbek geriye gidiyorum TED وهو المحزن نوعا ما، لأني أستطيع العودة لخمسة أجيال سابقة،
    Onyedimizde yatmamıştık, çok yazık olmuş. Open Subtitles من المحزن أننا لم نمارس الحب عندما كنِّــا في السابعة عشرة.
    Şehre en son gittiğimde orada ne olduğunu öğrenmek istedim ama ne yazık ki öğrenemedim. Open Subtitles حين كنت بالمرات الأخيرة في المدينة أردت حقا أن أعرف ما الذي لديهم هناك؟ لكن من المحزن أنني لم أنجح فى المعرفة
    Ne yazık ki sende ikisi de yok. Open Subtitles أو لديه مبلغ كبير من المال و أنت من المحزن تفتقر إلى الإثنين
    Maalesef bir zamanlar saf olan pek çok şey gibi suçlular şimdi tarikatı yıkmak için bu sembolü kullanıyor. Open Subtitles المحزن,مثل معظم الاشياء التى كانت نقيه يوما ما, يستعمل المجرمون الرمز الان لاخترق الطلب
    Bence insanların daha büyük olmak için operasyon geçirmesi acı verici. Open Subtitles أعتقد أنه من المحزن أن يقوم الناس بتكبير أنفسهم
    - Hayır, asıl ne acıklı, söyleyeyim. Open Subtitles كلا، سأخبرك ما المحزن.
    Bir kocanın, karısının müteahhidiyle yeni gelişen ilişkisinin... arasına girmesi daima üzücüdür, öyle değil mi? Open Subtitles دائماً من المحزن عندما يبتعد الزوج عن علاقته بزوجته ويفتح علاقة اخرى مع وكيلتهُ, هممم؟
    Malesef, geçen sene ona rahmet etmek zorunda kaldık. Open Subtitles من المحزن أنني منحتها الرحمة العام الماضي
    En büyük kiza asik oluyordu. Ne yazik ki kizin gönlü baskasindaydi. Open Subtitles والذي شق طريقة نحو بيت عائلة غنية وأحب أبنتهم الكبيرة ولكن من المحزن إنها كانت تحب شخص آخر
    Bir ikonun, bir komedyenin intihar etmesini görmek üzücüydü ve ülkedeki hatlarda 3-4 saatlik bekleme sırası oluşmuştu. TED لقد كان من المحزن رؤية علما، كوميدي، انتحر، ولقد كان هناك انتظار لمدة 3 ساعات في كل خط ساخن في البلاد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد